HERŞEY SEVGİYLE BAŞLAR
   Sevgi yaşamanın anlamı, hayatın tadıdır. Her şey sevgi hamuruyla yoğrulmuş ve şekillenmiştir. Bir anne yavrusunu sevgiyle kucaklar, sevgiyle onu bütün tehlikelerden korur. Çocuğun en ufak bir ağrısı olsa annenin bedeniyle birlikte yüreği de acır. Anne de evlat sevgisi bir başkadır. 
   Doğada ki bütün varlıklarda sevgi bir şekilde özlerine işlenmiştir. Koyun sürüleri akşam olunca ağıllara giderken akıllarında hep geride bıraktıkları yavruları kalmıştır. Akşam olup gün batınca anneyle yavrusunun kavuşma anları bambaşkadır. Küçük yavru koca sürünün içinden annesini meleyerek arar. Annesi de yavrusunu sevgi ve merhamet kokusu karışmış meleme sesiyle hemen bularak vuslatını sona erdirir. Onu sevgisini karıştırdığı sütüyle besler ve büyütür. 
  Fatma teyze sevgiyle sular odasında baktığı Camgüzeline.  Camgüzeli de bu sevgiyi karşılıksız bırakmaz. Açtığı rengarenk çiçekleriyle karşılık verir. İkisinin arasında bir sevgi muhabbeti oluşmuştur. Sevgi işte böyle bir şeydir. İstemeden verilen, yeri geldiğinde sevdiği uğruna zahmet çekilen.
    Sevgi değil midir? Yunusa kırk yıla aşkın ormanda düz ağaç kestiren, Sevgi değimlidir? Aziz Mahmut Hüdayi hazretlerine buz gibi suyu kalp ateşiyle ısıttıran da sevgidir Ferhat’a dağları deldiren, Mecnun’a çölleri geçirten.
    İster maddi isterse manevi olsun her şey sevgi ile hedefine ulaşır. Bir işte sevgi yoksa o işten gereken mutluluk sağlanmaz. Bizler özümüze katılan sevgi mayasını kaybedersek iyi ve güzel adına ne varsa her şeyi kaybederiz. Bundan sonra da kendimizi yalnızlıklarla örtülü karanlık bir dünyaya bırakırız. Bu dünyanın sonu da kan olur, acı olur ve de gözyaşı olur.
    İşte henüz vakit geçmeden sevgi tohumlarını yeniden atmalıyız yüreklere. Yeniden yeşertmeliyiz sevgi fidanlarını ve o fidanlardan fışkıran sevgi gülleriyle sevgi kokusunu doyasıya içerimize çekmeliyiz.
   Efendimiz insanlığa sevgiyi sunmak için katlanmıştır bin bir türlü çileye. Bu yüzdendir ki sevgi ve merhamet peygamberi diye anılır olmuştur. 
    Peygamber Efendimizin özellikle üzerinde durduğu en önemli konulardan biri, müminlerin birbirlerini hiçbir çıkar gözetmeden, içten bir sevgi ile sevmeleri ve birbirlerine karşı kin, öfke ve kıskançlık gibi kötü hisler beslememeleriydi  Peygamberimiz (sav) hem bu konuda müminlere en güzel örnek olmuş, hem de onlara sık sık bu konularda tavsiyelerde bulunmuştur  İşte bu tavsiyelerinden bazıları:  
    Mümin kendisi için sevdiğini kardeşi için de arzular "
  "Hediyeleşin, birbirinizi sevin  Birbirinize yiyecek hediye edin  Bu, rızkınızda genişlik hasıl eder "
  "Ziyaretleşin, hediyeleşin  Çünkü ziyaret sevgiyi perçinler, hediye de kalpteki kötü duyguları söker atar "
"Birbirinizi kıskanmayınız, birbirinize kin tutmayınız, birbirinize çirkin sözler söylemeyiniz, birbirinize sırtlarınızı dönmeyiniz, kiminiz kiminizi arkasından çekiştirmesin  Allah'ın kulları kardeşler olunuz "
  "Sizden önceki toplumların derdi size de bulaştı: Haset ve kin  Allah'a yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz  Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız  Size birbirinizi seveceğiniz bir şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yayın "
   Yüce Allah (c.c.) alemleri sevgi üzerine yaramıştır ve bizleri de sevgi konusunda ayetlerle bilgilendirmiştir. Sevgiyi tam manasıyla gönlüne işleyen, yaşayan ve yaşatan kullarını cennetiyle müjdelemiştir.  İşte Allah(c.c.), iman edip salih amellerde bulunan kullarına böyle müjde vermektedir  
    De ki: "Ben buna karşı yakınlıkta sevgi dışında sizden hiçbir ücret istemiyorum " Kim bir iyilik kazanırsa, biz ondaki iyiliği arttırırız  Gerçekten Allah, bağışlayandır, şükredene karşılığını verendir  (Şura Suresi, 23)
   Sabah gün ışıyıp da aynanın karşına geçince  gülümseyen bir edayla ilk kendimize merhaba diyelim. Güne gülümseyen bir tavırla başlayalım. Çevrendeki herkese sevgiyle bakıp, sevgi dolu bir edayla selamımızı vermeliyiz. Çünkü selam sadakadır. 
  Ailene, iş arkadaşlarına hep sevgiyle davran ki sevgi aradaki buzdan örülmüş duvarları eritsin. Sevgi böylece herkese sirayet eder ve bir de bakarsın her taraf sevgi bahçesi olur ve güller derersin sevgi adına. Dünyasını sevgi gibi güzel hasletle süsleyenler  hem dünyada hem de ahrette huzur bulur.
    Biz millet olarak sevgiyi daima kendimize rehber edindik. Her devirde bütün varlıklara sevgi ve merhametle davrandık. Kuşlar aç ve susuz kalmasın diye, vakıflar kurduk. Dağlarımız yeşil olsun diye fidanlar diktik ve gözümüz gibi koruduk. 
  Afrika’da sevgi ve merhamet elimizi uzattık. Çocuklar ölmesin, analar ağlamasın diyerek yardımlarda sel olup aktık. Hasta ve mazlumların yardımına koştuk. Çölde güller yetiştirdik sevgi adına.
   Bağrımızdan Yunus gibi Mevlana gibi pek çok sevgi erenleri yetiştirdik ve her zaman sevgi oldu sözümüz, sevgi oldu gönlümüz. Bizden önceki kuşaklarımız sevgiyle yaşadı sevgiyle öldü. Ne mutlu bize ki böyle yüce bir dinin ve böyle yüce bir milletin mensubuyuz.
    Bugün ellerimizle yok ettiğimiz nice güzellikleri yeniden yaşatmak adına hepimize görevler düşmektedir. Yarınlarımızı şiddet sarmallarının kuşattığı dünyadan ancak sevgi sayesinde çıkarabiliriz. Televizyon ve diğer görsel ve işitsel araçların sürekli şiddet pompaladığı çocuklarımızı sevginin o kucaklayıcı atmosferine biran önce çekmemiz gerekir.
    Güzel günler adına yapılacak çok şey var. Gönlümüzün bir köşesine sakladığımız sevgiyi artık paylaşmak  zamanıdır. Sevgi dolu yarınlara ulaşmak dileğiyle. 
ERDAL DEMİR