(sevgili eşime ve anneme…)


8 Mart ile ilgili bir sürü kelam edenler olacak. İyi niyetli olacaklarından şüphem yok. Bundan 60/70 yıl önce ishal olan çocuğa su verilmezdi, ateşi yükselen kişi sımsıkı giydirilir terlesin istenirdi. Bu ve buna benzer bi dünya davranış “iyi niyetten”yapılırdı elbette. Lakin hastanın bünyesi olağanüstü güçlü değilse durum hep “telef”le sonlanırdı. Bu yaşamsal yanlışları yapanlara elbette “katil”falan diyemeyiz. Prospektif bir değerlendirme yapar ve dönemin koşulları üzerinden durumu açıklarız.Günümüzdeki bilginin tabana yayılma hızı ortada iken bu ve buna benzer hatalı uygulamalar yapanlar olursa sanırım o kadar anlayışlı olamayız.


8 Mart’ı kendi tarihsel bağlamından kopararak edilecek kelamlar bilgisizliktense bir yere kadar anlaşılabilir.Ama tarihsel arka planını yok etmeye yönelik ise orada bir “cinayet/soysuzluk”var demektir.


8 Mart ‘ta herkesin ucundan tutup laflar söylediği günün tam adı nedir?Valla ben “hanımlar günü” diyeni bile duydum.(Yuh! Dedim.Bukadar mı yabancılaştırılır!?)Hadi onu geçelim ortalama “kadınlar günü “diyor.Kimi bunu dini orjinli kelamlarla anlamlandırmaya çalışıyor.Kimi de saygı duruşu ,takiben İstiklal Marşı ile başlayıp Atatürk’ten,çağdaşlıktan dem vuruyor.Ben de hayretle bu yabancılaşmaya bakıyorum.                                                                                                                  


Be adam sen kadın özgürleştirdiğini söylerken zorla giydiriyorsun,saçına başına karışıyorsun,çalışmamalı falan da diyorsun, hızını alamıyorsun doğuracağı çocuğa karışıyorsun.Daha mı?Çokkkk….Ya sen ?Kadının giyimi ile çağdaş falan olacağını zannediyorsun,iflas etmiş bir paradigmanın küllerini üfürüyorsun ortalığa.Bir kibir,bir yukarıdan bakmalı haller ,ruj çağdaşlığı……


8 Mart  nedir peki?Nasıl kutlanmalıdır?Ben şu kadarını söyleyeyim kendi adıma.8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’dür.Nasıl kutlanacağına gelince buna bu ülkenin ezilen,yok sayılan ve sofradaki yeri öküzümüzden sonra gelen kadınlar(“kadınlarımız”demiyorum.Bu laf bana mülkiyetçi ,sömürüyü meşrulaştıran bi laf gibi geliyor.)karar verecek.Tüm dünyadaki cinsdaşları ile özgürlüğü yaratacaklar.Kadını özgür olmayan toplum ,özgür değildir.


Yaşama dair alınan her kararda kadınlar ne zaman “söz-yetki”sahibi olurlar, işte o zaman; demokrasinin ,barışın ve kardeşliğin güzel şafağına gelmişiz demektir. 


8 Martları yaratan 1854 ‘te “eşit işe eşit ücret”şiarı ile katledilmiş cinsdaşlarını unutturmamak için 8Martları vareden,varetmeye devam eden tüm kadınların gününü kutluyorum.