İsrail’in yaklaşık bir haftadır Mescid-i Aksa ile ilgili kışkırtmaya yönelik yaklaşımlarının Filistin’de kan dökmeye yönelik bir çaba olduğunu anlatan Adıyaman Genç İmam Hatipliler Platformu (AGİP) Sözcüsü Av. İshak Yılmaz, “İsrail, küstahça tüm kutsal değerlerimize saldırarak, Filistinli Müslümanları çileden çıkarmaktadır” dedi.

Mescid-i Aksa’nın içerisine giren işgal askerleri camiyi savaş alanına çevirdiklerini ifade eden Adıyaman Genç İmam Hatipliler Platformu (AGİP) Sözcüsü Av. İshak Yılmaz, üç büyük semavi din tarafından kutsal kabul edilen Kudüs’te İsrail’in yıllardır estirdiği terör eylemlerini lanetlediklerini ifade etti.

İslam coğrafyasındaki terör olaylarının hepsinde parmağı olan İsrail’in Müslümanları kışkırtmaya yönelik davranışlarının devam ettiğini belirten Yılmaz şunlar söyledi:

“Terör devleti İsrail’in yaklaşık bir haftadır Mescid-i Aksa ile ilgili kışkırtmaya yönelik yaklaşımlarının Filistin’de kan dökmeye yönelik bir çaba olduğu aşikardır. İsrail küstahça tüm kutsal değerlerimize saldırarak Filistinli Müslümanları çileden çıkarmaktadır. Mescid-i Aksa’yı 1967’den bu yana ilk kez tamamen kapatan İsrail, bugün de Mescid-i Aksa Külliyesi’ne ait kubbenin altına kadar girerek mihrabı askerlerine çiğneterek çirkin bir saldırının altına imza atmıştır. Dünyada 1,5 milyar Müslüman’ın ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa, terör devleti İsrail’in Siyonist askerlerince işgal edildi. Müslümanların bu kan gölünde boğdurularak, adeta bunun Müslümanların bir kaderi gibi yansıtılmaktadır. Kendi kendine oluşan bir kader olmadığı gibi, açıkçası Müslümanlara zoraki bir şekilde bu kaderi kabullendirmek ve yaşattırmak isteyenler vardır. İsrail’in 50 yıldır Ortadoğu’da kendi kuralını kendisinin belirlediği ’Acımasız ve Gaddar’ savaş ve istilalarla ve en son kabullenilmeyecek olan ’Mescid-i Aksa’yı esaret altına alma’ girişimi, Yahudi düşüncesinin en önemli tezahürüdür. İnsanlık tarihine bakıldığında ibadethanelerin ne kadar kutsal sayıldığı görülecektir. Başta İslam Devletleri’ne ve dünya kamuoyuna sesleniyorum. Klasik kınamanın yetersiz geleceği bilinmelidir. Terör devleti İsrail’in Filistin’de yaptığı bu faşizan uygulama ve saldırılarla bütün semavi dinlerin hukukunu ihlal etmiştir. Bu saldırıya sessiz kalmak ’zulmü onaylamak’ ve saldırıya ortak olmaktır. İsrail’in yaptığı ve yapmaya çalıştığı bu soykırıma, insan hakları ihlallerine ve devam eden işgaline bir daha tekrarlattırmamak üzere, ’dur ve sona erdir’ demek, Mescid-i Aksa’yı hedef alan saldırılar, kuşatmalar ve bu faşizan uygulamalar uluslararası düzeyde açıkça kınanmalı, bu mukaddes mekan korunmalıdır. Bunun için İnsan Hakları Örgütleri, Arap Birliği, İslam Birliği ve UNESCO bir an önce harekete geçmesi gerekir. Siyonist İsrail, altmış küsür yıldan beridir açtığı işgal, zulüm, katliam ve işkence dolu zulmünü, yeni bir aşamaya taşımaya çalışmaktadır. Bu terörist devlet, bir buçuk milyar Müslüman’ın gözlerinin içine baka baka, ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’yı; Müslümanlardan arındırmaya, o bölgeyi Yahudileştirmeye, necis postallarıyla kirletmeye çalışarak adeta dünya Müslümanlarının sabrını sınamaktadır.”