Ankebut suresindeki 57. ayette buyrulduğu üzere ‘Her nefis, ölümü tadacak, sonunda bize döndürüleceksiniz.’dir. Anlaşıldığı üzere nefis taşıyan her canlının ölümü tadacağı açıkça belirtilmiştir.
 
     Ölüm: Toprağa ekilmektir. Dünyanın sonu, ebedi olan ahiret hayatının başlangıcıdır. Ölüm: Kişinin dünyadaki amellerinin ve sevaplarının sonlanması demektir. Fakat bir hadis-i şerif mealinde insan ölünce üç şey hariç ameli kesilir. Bunlar; sadaka-i cariye, faydalı ilim bırakmak, ona dua ve istiğfar edecek salih evlattır.(Müslim) Ancak ilahi hikmetin bir sonucu olarak bazı işlerin sevabı, bazı işlerin günahı ölümden sonrada devam eder. Hadis-i şerifte de bu sevaplar müjdelenmiştir.
 
       1:SADAKA-İ CARİYE: Hayrı devam eden anlamındadır. Cami, mecsit, okul, yol, köprü, medrese, çeşme, sebiller, han, hamam yaptırmak, ağaç dikmek ve her çeşit hayır vakıflarda buna örnektir. Bunları yapanların ve yapımında katkısı olan kişilerin amel defteri kapanmaz ve sevabı sürekli olur.
 
      Herkes cari sadaka olarak cami yaptıramaz, ilmi eser yazamaz. Ama sadaka-i cariye sadece cami yaptırmak ve eser yazmaktan ibaret değildir. Faydalı bir eserin dağılmasına sebep olmak da, o kitabı yazmak gibi sevap getirmektedir. Bir hadis-i şerif mealinde ‘’Mümine, öğrenip yaydığı ilmin sevabı, ölümden sonrada devam eder.’’belirtilmiştir.(İbni Mace)
 
       Faydalı eserden maksadım; dinimize, dünyamıza faydalı olan her eser buna dâhildir. Örneğin: Fıkıh kitabı, tefsir kitabı, ilmihal kitabı, tıp, fizik, kimya kitabı faydalı kitaplardandır. Kasetler, cd’ler, filmler de faydalı olmak şartı ile hepsi sadaka-i cariye hükmündedir.
 
      Sevdiğiniz bir arkadaşımıza vereceğimiz faydalı bir eserin hediyesi kendimiz için yapacağımız hayırlı bir ameldir. Ayrıca hediyeleşmenin de sünnet olduğunu biliyoruz. Faydalı bir eserin hediye edilmesi; bizim için sünnete uygun davranmamızın yanı sıra sadak-i cariyeyi yapmış olmamıza vesiledir.
 
      2:FAYDALI İLİM BIRAKMAK: İnsanın öğrendiği ilmi, elde ettiği bilgiyi başkalarına öğretmesi en büyük hayırlardan biridir. Bunun çeşitli şekilleri vardır. En temeli talebe yetiştirmektir. Kitap yazmak ve yayınlamak, bilgileri kâsede almak, onların muhafaza edildiği ilmi öğrenme merkezleri kurmak, konferans ve seminerler vermek, kısacası ilmini ve bilgisini kendinden sonraki nesillerin anlayacağı şekilde aktaran kişiler olmak amel defterimizin açık kalacağını belirtir. Ancak bu ilim ve bilgilerin faydalı ve hayırlı olması şarttır.
 
       3:SALİH EVLAT YETİŞTİRMEK: Anne babaya düşen en önemli görev, çocuklarını iyi bir Müslüman olması için çabalamasıdır. Bu yetişen evladın anne baba öldükten sonra dua ve istiğfar etmesi, faydalı hayırlı işler yapması amel defterinin açık kalmasına vesiledir.
 
       Yetiştirdiğimiz evlatlarımızın işleyeceği ibadetlerin hayırlı olması bizlerin amel defteri için önemlidir. Şöyle ki; evlatlarımız bizler öldükten sonra hayırlı iş yapıyorsa amel defterimiz hayırlı açık kalacaktır. Eğer aksi durum söz konusu ise amel defterimizde olumsuz şekilde açık kalmaya devam edecektir. Öyleyse evlatlarımızı yetiştirirken amel defterimizin nasıl açık kalmasını istiyorsak ona göre sorumluluğumuzun bilincinde olmalıyız.
 
       Allah Teala (c.c.) öldükten sonra amel defteri hayırlı şekilde açık olan kişilerden olmamızı nasip etsin.
                                                 
                                                                                             (ÂMİN