Anadolu Yayın Platformu Başkanı Sinan Burhan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yerel medya kuruluşlarının PKK ve KCK baskısı altında olduğunu belirterek, "Açılım ve barış süreci devam ederken PKK ve KCK’nın bu baskısı ve sindirmesi kabul edilemez" dedi.

Anadolu Yayın Platformu olarak yaklaşık 40 medya kuruluşu ile görüşerek hazırladıkları Medya Raporu’nu Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’a sunacaklarını belirten Burhan, raporun en dikkat çekici bölümünün Doğu ve Güneydoğu’da yayın yapan yerel medya kuruluşlarının çözüm sürecine destek olmalarına ve halkta iyimser bir hava olmasına rağmen, KCK ve uzantılarının yerel medya kuruluşlarını ekonomik, sosyal ve silah baskısı ile sindirmeleriyle ilgili konusu olduğunu söyledi.

Bugüne kadar baskı ve şiddetten şikayet eden HDP ve KCK siyasetinin bölgedeki yerel kanallara baskı ve sansür uygulamasının hazin bir çelişki olduğunu kaydeden Burhan, "Hükümetin ortaya koyduğu çözüm iradesinin KCK siyaseti tarafından takdir edilmesi gerekirken bölgedeki şantiyelerin yakılmasına ses çıkartılmaması, vergi adı altında esnaftan haraç toplanması sürecine maalesef yerel medyaya baskı süreci de eklenmiştir. Halkla iç içe olan ve tamamen korumasız bir biçimde yayıncılık yapmaya çalışan yerel medya kuruluşları kendilerini özgür hissetmemektedirler. Bırakın özgür yayın yapmayı yapılan silahlı tehditler, ölüm tehditleri bölgedeki kuruluşlar için büyük bir sorun haline gelmiştir. Özellikle hükümete destek veren kuruluşlar her gün bu tür tehditlerle karşı karşıyadır. HDP Belediyeleri kendilerine yakın medya kuruluşlarına ekonomik destek olmalarına rağmen diğer ya da kendilerinden olmayan medya kuruluşlarına destek olmamaktadırlar. Adeta süründürmektedirler. Baskı ve şiddetten en çok şikayet eden bir kesimin öteki diye tabir edilen kesimleri yok sayması büyük bir hayal kırıklığıdır" dedi. Burhan şunları söyledi:

"Bizler Anadolu Yayın Platformu olarak çözüm sürecinin her daim arkasındayız. Bu süreç yarınlarımızı kurtaracak bir süreçtir. Suriye ve Irak’ta bunca kaos ve savaş yaşanırken bölgenin istikrar adası Türkiye’nin ortaya koyduğu kardeşlik sürecinin iyi değerlendirilmesi gerekir. Hükümetimiz inkar ve asimilasyon politikalarına son vermiş ve Kürt halkının kültürel kimliğini tanımışken KCK ve HDP siyasetinin militerleşmesini vahim bir yanlış olarak değerlendiriyoruz. Buradan HDP’ye bir çağrı yapıyoruz. Gelin hep birlikte basın özgürlüğünü sağlayalım. Gelin barış ve kardeşlik sürecine destek verelim. Gelin kan ve göz yaşı bir daha akmasın."