Antalya Havalimanı taksici esnafıyla bir araya gelen Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, projelerini anlattı, Avrupa’da Antalya turizmi için yaptığı temasları paylaştı. 3 gün boyunca Avrupa’nın tozunu attıklarını söyleyen Türel, “Geçen seneye göre rezervasyonlarda artış var. Avrupa pazarında daha umut verici bir tabloyu görerek geldik” dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya Havalimanı’ndaki taksici esnafını ziyaret etti. Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Adlıhan Dere, Antalya Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Mehmet Ali Alkan’ın da hazır bulunduğu ziyarette Başkan Türel, taksici esnafının sorunlarını dinledi, projelerini, Avrupa temaslarını anlattı, referandumu konuştu. Antalya’nın en şanslı dönemini yaşadığını belirten Türel, “Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Sayın Başbakanımız, bütün bakanlarımız, Dışişleri Bakanımız, milletvekillerimiz, oda başkanlarımız, teşkilatımız, esnafımız, tüccarımız, hepimiz el ele vermiş büyük bir destekle Antalyamıza hizmet etmeye çalışıyoruz. Büyük bir azim ve kararlılık içerisinde yolumuza devam ediyoruz. Tabi bu noktada birçok hizmetle Antalyamız tanışıyor, birçok hizmetle buluşuyor ve biz de bundan sizlerin adına iftihar ediyoruz” dedi.

Batı çevreyolu çok yakıştı

Hizmete açılan Batı Çevreyolu’nun Antalya’ya çok yakıştığını belirten Başkan Türel, “Batı Çevreyolu’nun üstünde Korkuteli Kavşağı’nda da çok büyük yonca yapraklı bir kavşağımız daha olacak. Aynı Uncalı Mezarlığı’nın köşesinde nasıl Antalya’nın en büyük kavşaklarından birisi yapılacaksa bir tanesi de Korkuteli Kavşağı’nda olacak. Böylelikle hem Korkuteli Kavşağı bağlantı yolları hem de Uncalı Mezarlığı kavşağı bağlantı yolları ışıksız birbirine bağlanmış olacak” diye konuştu.

Korkuteli Kavşağı’ndan havaalanına gelen Doğu Çevreyolu inşaatının da hızla devam ettiğini kaydeden Türel, “5 kilometrelik kısmını Toptancı Hal’e kadar açtık. Şimdi onu da Varsak üstünden viyadüklerle geçerek Korkuteli Kavşağı’na bağlayacağız. Böylelikle Korkuteli Kavşağı’ndan hiç şehre girmeden direkt havaalanına bağlanabilir hale gelecek. Bunun inşaatı şu anda başladı. Bu aşağı yukarı 28 kilometrelik bir yol. Bunun 25 kilometrelik bölümünü biz Büyükşehir Belediyesi olarak yapacağız, projelerini biz tamamladık. 3 kilometrelik kısmı da Karayolları bağlantı yolu olarak gerçekleşecek.”

Kurvaziyer liman esnafın işini artıracak

Lara’da yapılacak Kurvaziyer Liman projesiyle ilgili de bilgiler veren Başkan Türel, “Kurvaziyer Liman ne demek biliyor musunuz? Havaalanındaki taksicinin işinin artması demek. Şimdi bana diyorlar ki ya bu Kurvaziyer Liman’nın Antalya’ya ne hayrı var. Kurvaziyer Liman’a dünyanın en zengin turist kesimi geliyor. Biz niye yapıyoruz bunu, çünkü bu turist o dükkana girecek diyoruz. O dünyanın en zengin turisti Kurvaziyer Liman’a günü birlik geliyor. Kurvaziyer turizm böyle bir sistemle çalışıyor. Gece yol gidiyorsunuz. Sabah bir limana demir atıyorsunuz bütün gün orada kalıyorsunuz. Akşam yeniden gemiye dönüyorsunuz. Başka bir limana demir atmak üzere o şehirden ayrılıyorsunuz. Bu imkanlarımız kısıtlıydı hatta yok denecek düzeydeydi. Şimdi bunları yapalım ki bu zengin turist gelsin. Bunu yaptığımızda Antalya bağlantı merkezi olacak. Nasıl ki Güney Amerika’ya gemi turizmi ile yola çıkacaklar önce Miami’den başlıyor tura, burada da Akdeniz’i gezecek olan uçakla Antalya’ya gelecek, 5 dakika mesafede Lara Plajı’ndaki Kurvaziyer Liman’a gidecek. Buradan Akdeniz’e açılacak. Bunun için gayret ediyoruz. Bunun içinde binlerce ekmek yiyecek kardeşimiz olacak. İstihdam kapısı olacak. Antalya’nın geliri artacak.”

Avrupa’nın tozunu attık

Antalya’nın tanıtımı ve turizmi için Avrupa’da temaslarda bulunduğunu anlatan Başkan Türel, “Üç günde neredeyse uyumadan Avrupa’nın tozunu attık. Bugüne kadar belediye başkanları bu işlerle pek meşgul olmazlardı. Belediye başkanının işi yol, peyzaj, alt yapı, kanalizasyon, arıtma, kavşak filandı. Ama Antalya turizmin başkenti ise Antalya’nın belediye başkanının turizmle ilgili sıkıntılarda bu işin asli sahibi gibi meseleye sahip çıkması gerekir ben de onu yapmaya çalışıyorum” diye konuştu.

Antalya için çalışıyoruz

Rezervasyonlarda geçen yıla göre artışlar olduğunun altını çizen Türel şöyle devam etti: “Almanya’nın en büyük tur operatörlerinden birisiyle toplantı yaptık, son iki hafta ile geçen senenin 2 haftası arasındaki mukayeseye göre artış yüzde 170 dediler. Allah nazardan saklasın. Bir önceki seneye göre bile yüzde 20 artış var. Avrupa pazarında daha umut verici bir tabloyu görerek geldik. Çok çalışmamız lazım. Türkiye’yi yanlış tanıtmak isteyen çok çevre var. Bazen bana sordukları sorulara hayret ediyorum. Şükürler olsun o soruların cevapları bizde sağlam olduğu için biz de o soruların cevaplarını veriyoruz. Tabi biz anlatmaya başlayınca kafalar ikna olmuş şekilde sallanmaya başlıyor. Bu çalışmaları Antalya’daki bütün turizm örgütlerinin başkanlarıyla el ele birlikte yapıyoruz. Kimsenin siyasi görüşü ile ilgilenmiyoruz. Biz Antalya için çalışıyoruz, siyaset seçim zamanı yapılır. Şimdi Antalya’ya hizmet zamanı. Biz herkesle el ele veriyoruz. Bunun gereğini de en iyi şekilde yapıyoruz.”

Yeni bir devlet sistemi gelecek

Taksici esnafı ile sohbetinde referandum sürecine de değinen Başkan Türel, “Bu süreç hepimiz için, Türkiye için çok önemli. Biz 16 Nisan’da Cumhurbaşkanı seçmiyoruz. Başbakan, iktidar, muhalefet seçmiyoruz. Biz bugüne kadar Türkiye’nin önünde engel olmuş ayağına yük olmuş prangaları çözecek yeni bir devlet sistemi getirmeye çalışıyoruz. 17 Nisan’da Recep Tayyip Erdoğan da görevinde Binali Yıldırım da görevinde. Kılıçdaroğlu da, Bahçeli de görevinde. Herkes 17 Nisan’da görevine devam edecek, Evet de çıkarsa devam edecek, Hayır da çıkarsa devam edecek. Ama bu sistem neyi getiriyor anlattığımızda ön yargıyla yaklaşmayalım. Ben hayırcıyım deyip perdeyi kapatmayın. Akli selim herkes ne yapıldığını dinlediğinde, Evet’ten başka bir tercihte bulunmaz.”

Cumhurbaşkanı yargılanabilir olacak

Yeni Anayasa ile diktatörlük geliyor söylentilerine de açıklık getiren Başkan Türel, “Bu sistemde diktatörlük geliyor mu gelmiyor mu çok basit anlatmaya çalışacağım. Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda, Cumhurbaşkanları meclisin 4’te 3 çoğunluğu ile yani yüzde 75 çoğunluğu ile tanımı olmayan bir suçtan meclisin 4’te 3’ü evet derse yüce divanda yargılanabiliyor. Bugünkü sistemde bu var. Evet çıktığı takdirde ne oluyor biliyor musunuz, Cumhurbaşkanları 4’te 3 yerine, 3’te 2, yüzde 75 yerine yüzde 66 çoğunlukla, daha az bir çoğunlukla, her suçtan yargılanabilir hale geliyor. Örneğin, kırmızı ışıkta geçti Cumhurbaşkanı, meclisin 3’te 2’si yargılansın dediği zaman doğru yüce divana. Bunun nesi diktatörlük Allah aşkına. Diktatörlük olan ülkelerin liderlerinin nelere sahip olduğunu iyi biliyoruz. Sizler de bilirsiniz, hepimiz biliyoruz. Şimdi, artık her suçtan Cumhurbaşkanı yargılanabilir hale evet çıkarsa gelebiliyor. Yoksa bugünkü sistemde zaten hiç kimse yargılanmamış, yargılanma şansı da yok, suçun tanımı yok çünkü. Vatan hainliği nedir? Yazmak lazım kanuna ki yargılanabilsin. Ama şimdi ceza kanununda olan her suç için Cumhurbaşkanı yargılanabilecek hem de daha az bir çoğunlukla” ifadesini kullandı.

Meclis bakanları sorgulayacak

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, “Yine diyorlar ki, Meclis fesih oluyor. Arkadaşlar meclis var. Meclisin denetim yetkisi de var. Bugünkü sistemde meclisin denetleme yetkisi adına ne hakkı varsa, hepsi aynen duruyor. Artık bakanlar meclis içinden olmayacak. Bu ne demek biliyor musunuz? Bakan dışarıdan olacağı için Meclis, bakanı çok daha iyi sorgulayacak. Çok daha iyi denetleyecek. Gensoru kalkıyor deniliyor. Bugüne kadar 300 küsur tane gensoru verilmiş, 2 tane bakan düşmüş. Gensoru niye veriliyor onu da söyleyeyim; gensoru tüzük gereği mecliste öncelikli olarak konuşulması gereken husustur, ne zaman biz önemli bir kanun getirsek 2 tane gensoru verirler ki biz kanunu görüşmeye başlayamayalım diye. Gensorunun geçmeyeceği belli meclisten. Bunların hepsini yaşamış birisi olarak sizlerle paylaşıyorum. Dolayısı ile şimdi meclisin denetleme yetkisi çok daha yüksek olacak.”

Ön yargısız herkesi ikna ederim

Referandum ile ilgili her sorunun bir cevabı olduğunu belirten Başkan Türel, “Bu mesele bir siyasi mesele değil. Bu mesele, devletin çok daha güçlü bir şekilde hizmet edebilmesi meselesi. Tayyip Erdoğan bugün var yarın yok. Aksine, bugün güçlü bir lider olarak Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin çok önemli bir kalkınma hamlesinde çok büyük hizmetler etti. Bu sistem esas güçsüz bir lider bir gün çıkarsa o güçsüz liderin de hizmet edebilmesine imkan tanıyan bir sistem. Yarına çıkacağımız meçhul, Allah bilir. Biz Türkiye’yi düşünmek zorundayız, çocuklarımızı düşünmek zorundayız. Biz bu çatışmalar yüzünden bu iki başlılık yüzünden, senelerdir çektik arkadaşlar. İşte bir kitap, Necdet Sezer’den rahmetli Ecevit’in kafasına fırlatıldı. Bir gün önce yüzde 120 idi faiz, kitap uçtu, faiz gitti, hepimiz yüzde 7 bin 500 faiz ödedik” dedi.

Yeni sistem uzlaşmayı ortaya koyuyor

Yeni Anayasa’daki seçim maddeleriyle ile ilgili de konuşan Başkan Türel, “Cumhurbaşkanı en fazla 2 kere seçilebiliyor. Örneğin, Cumhurbaşkanı seçilmiş, birinci hakkını kullanmış. Meclisle sorun yaşayıp, millet çözsün deyip, 2 ay sonra seçime giderse kendisi ile birlikte meclis seçimi de yapılacak. Şimdi hangi Cumhurbaşkanı ikinci kez seçilme hakkını 2 ay sonra kullanmak ister. 5 sene orada Cumhurbaşkanlığı yapması lazım. Aynı şey meclis için de geçerli. Meclis tek başına gitmiyor seçime Cumhurbaşkanı ile birlikte gidiyor. Dolayısıyla sistem, arkadaş gül gibi geçinin yoksa olan size olur diyor. Sistem bir uzlaşmayı ortaya koyuyor. Cumhurbaşkanının kararname çıkarma yetkisi konusuna gelince, işte olağanüstü halde yaşıyoruz. Kararname çıkartma yetkisi OHAL’le geldi. Allah için soruyorum aranızda OHAL’den sonra günlük yaşamı değişen, OHAL benim yaşamımı şöyle olumsuz etkiledi diyen bir kişi var mı? Cumhurbaşkanı kararnameyi çıkarttı, meclis isterse kanun kararnamesinin üstüne, ertesi gün onun uygulamayacağı kanunu çıkartır.”

Cumhuriyete hepimiz sahip çıkıyoruz

16 Nisan’da vatandaşın tercihinin devlet yönetiminin biçiminin değişmesi ile ilgili olduğuna dikkat çeken Başkan Türel, “Onda da değişiklik tamamen yönetim sistemi ile ilgilidir. Yani değiştirilemeyen maddeler aynen duruyor. Durmalıdır. Bunlara kimsenin itirazı yok. Türkiye’nin sistemi Cumhuriyet’tir. Cumhuriyet olmasaydı, bugün İstanbul’un bir yoksul Mahallesinden çıkan Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olamazdı. Erzincan’ın Refahiye’sinden çıkan Binali Yıldırım da Başbakan olamazdı. Yine Tunceli’nin bir yoksul kasabasından çıkan Kemal Kılıçdaroğlu da CHP Genel Başkanı olamazdı. Menderes Türel de Belediye Başkanı olamazdı. Hepimiz Cumhuriyet’e borçluyuz bugünkü hallerimizi. Kimsenin Cumhuriyetle falan da bir meselesi yok. Cumhuriyete hepimiz sahip çıkıyoruz, çıkmaya da devam edeceğiz Allah’ın izniyle. 17 Nisan sabahı herkes görevine devam edecek, kimsenin görevi falan bitmeyecek. Ne iktidar seçiyoruz, ne muhalefet seçiyoruz. Türkiye’yi güçlendirecek bir sistem” diye konuştu.