Antalya Büyükşehir Belediyesi Halil Akyüz Huzurevi, sağladığı uygun fiziki koşullar ve renkli sosyal aktiviteleriyle yaşlılara ikinci baharlarını yaşatıyor. Huzur evi sakinleri güne egzersizle başlarken, müzikten resme, el sanatlarından tarım uygulamalarına aktivitelerle günlerini geçiriyorlar. Huzurevi sakinlerinin yaptıkları üç boyutlu tablolar ise Büyükşehir Belediyesi’nin duvarlarını süslüyor.

Sosyo-ekonomik düzeyi düşük yaşlı bireylere hizmet vermek amacıyla 2014 yılında hizmete açılan Büyükşehir Belediyesi Halil Akyüz Huzurevi, sağlık alanında uzman kadrosu ve sanat eğitmenleriyle yaşlıları hem sosyalleştiriyor hem de çeşitli el becerileri kazandırıyor. Halil Akyüz Huzurevi, keyifli egzersizler, resim, el sanatları, bilgisayar kursları, Kur’an-ı Kerim dersleri, zihinsel gelişimi destekleyen oyunlar, iş-uğraş terapileri, fizyoterapi uygulamaları, anı ve sohbet odasındaki paylaşımlarıyla yaşlıların sosyal gelişimlerini destekleyen nitelikli yaşam merkezi olarak hizmet veriyor.

Resimleri sergileniyor

Resim yeteneklerini ortaya koyan Halil Akyüz Huzurevi sakinleri, yaptıkları üç boyutlu resimleri Büyükşehir Belediyesi’nin çeşitli birimlerine hediye ediyor ve bu tablolar yine Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası’nda sergileniyor. Yaşlıların yaptıkları nikah şekerleri, Büyükşehir Nikah Salonu’ndaki çiftlere hediye ediliyor.

Yeniden doğmuş gibiyim

Huzurevi sakinlerinden Ethem Erol, yaşadığı zor günlerin ardından şimdilerde mutlu ve zinde bir yaşam sürdüğünü söyledi. Erol, “Ben buraya gelmeden önce moral olarak kötü durumdaydım. Sonunda arkadaşlarımın desteği ve tavsiyesi ile buraya geldim. Ama geldiğimde ne göreyim, muazzam bir şey. Daha önce zayıftım, güçsüzdüm. 3 ay içerisinde 4 kilo aldım. Moralim yerine geldi, yeniden doğmuş gibi oldum. Kendimi çok mutlu ve zinde hissediyorum. Önümde hiçbir engel kalmadı, bunu bana sağlayan başta Büyükşehir Belediye Başkanımıza, buradaki çalışanlara, doktorlarımıza, hemşirelerimize teşekkür ediyorum” dedi.

Her şey dört dörtlük

Öğrencilik yıllarında yaptığı bazı resimler ve karakalem çalışmaları olduğunu dile getiren Kemalettin Aksoy, “Burada kendimi geliştirdim. Burada resim yapıyoruz, bunalınca bilgisayara kaçıyoruz, oyunlar oynuyoruz, lobide çay içiyoruz, bahçeye çıkıp temiz hava alıyoruz, günlerimiz çok güzel geçiyor. Sağlığından temizliğine, yemeğinden tüm hizmetlere kadar her şey dört dörtlük. Gerçekten bu kalitede bir huzurevi Türkiye’nin genelinde yok. Allah yapanlardan razı olsun” diye konuştu.

Günlerimiz dolu dolu geçiyor

Antalya’nın simgelerinden olan Yivli Minare ve Saat Kulesi’ni resmeden Necla Ustaoğlu ise “Burada günlerimiz dolu dolu geçiyor. Sabah jimnastiğimizi yaptıktan sonra iş- uğraş terapisine çıkıyoruz. Resim yapmayı öğrendik. Ayrıca nikah şekerleri, hediyelikler, tepsiler, kutular yapıyoruz. Hocalarımızın sayesinde yeni beceriler edindik. Onlar bizim evlatlarımız gibi hepsi çok değerli” şeklinde konuştu.

İnsanca yaklaşım

Abraham Arslan da huzurevi personelinin samimi yaklaşımından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Bize burada o kadar tatlı, temiz, insanca yaklaşımları var ki, yeri geliyor kendilerinin bize gösterdiği samimiyetten dolayı mahcup oluyoruz. Ben biraz resme meraklıyım. Hocalarımızın destekleriyle seçtiğimiz resimleri panolara yansıtmaya çalışıyoruz. Bu da bize büyük bir keyif veriyor.”