Cumhurbaşkanına suikast davasının 5. gününde hakim karşısına çıkan ve helikopterdeki makineli tüfeği kullanan Selman Çankaya (Astsubay) gerçekleri olaydan bir gün sonra evde televizyondan öğrendiğini ileri sürdü.

Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada ifade veren Çankaya, 15 Temmuz gecesine kadar 22-24 Temmuz tarihinde yapılacak düğün hazırlıkları ile uğraştığını belirterek, “O hafta izne ayrılmak için birçok talepte bulundum ancak personel yetersizliği nedeniyle bu talebim kabul olmadı. 15 Temmuz akşam saatlerinde Taner Berber telefonla beni aradı. Görev çıktığını arkadaşlarıma da haber vermemi, ama bunu şifreli söylememi istedi. Ben de arkadaşlarıma spor yapacağız diyerek birliğe çağırdım. Saat 19.00’da bize bir terör örgütü üst düzey yöneticisine yönelik operasyon yapılacağı açıklandı. Görevimizin hassasiyeti nedeni ile telefonlarımız kapatıldı ve toplandı. Taner Berber, bir süre sonra bize bir terör örgütü liderinin alınacağını operasyona özel kuvvetlerden bir ekibin destek vereceğini şehit olma riski olma ihtimalinin bulunduğunu kimlerin katılmak istemediğini sordu. Kendimizi operasyona motive ettik hatta bazı arkadaşlarım ile birlikte abdest aldım” dedi.

Sönmezateş TSK’nın yönetimi el koyduğunu söylemiş

Operasyon hazırlıklarının devam ettiği anda Gökhan Şahin Sönmezateş’in deponun önüne geldiğini, TSK’nın yönetime el koyduğunu, sıkıyönetim ilan edildiğini, emirlerin bundan sonra Genel Kurmay’dan alınacağını açıkladığını belirten Çankaya; “Ben halen operasyonun terör örgütüne yönelik yapılacağını düşünüyordum. Yapılan bu açıklama ile darbenin Genel Kurmay Başkanlığı, kuvvet komutanları ile birlikte emir komuta zincirinde yapıldığını düşündüm. Bir süre sonra bize hedefin yerinin değiştiğini Marmaris’te sivil ve turistlerin bulunduğu bir bölgeye gidileceği istihbaratı geldi. Bende bunun üzerine Gökhan Sönmezateş’e makinalı tüfeğin ağır bir tüfek olması, bölgede bulunan vatandaşların ve turistlerin zarar verebileceğini söyledim. Gökhan Sönmezateş bize ateş etmeyeceğimizi, eğer bize ateş edilirse sadece o yere ateş etme emrini verdi. Helikoptere bineceğimiz sırada telefonlarımız kapalı bir şekilde bize dağıtıldı. Ben de helikopterin arkasında bulunan ağaçlık alanda telefonumu açtım ve eşimi arayarak darbe olduğunu kendilerinden dikkatli olmalarını istedim” diye konuştu.

Gökhan Şahin Sönmezateş havaya ateş açtı

Marmaris’e geldiklerinde timin helikopterden indiğini aktaran Çankaya, “Timi yere indirdik ve ardından havalandık. Yaklaşık 30-40 dakika havada tur attık. Havadayken yerde vatandaşları ve bir ambulansı gördüm. Bir süre sonra bize teröristin bulunamadığı bilgisi geldi. Timi almak için iniş yaptık. Yaklaşık 10 dakika yerde bekledik. Bu esnada etrafta toplanan vatandaşlar helikoptere yaklaşmaya başladılar. Gökhan Şahin Sönmezateş önce bu kişileri el kol işaretleri yaparak helikoptere yaklaşmamaları için uyardı. Ama bu kişiler gelmeye devam edince helikopterden inerek havaya ateş açtı. Daha sonra yakıt kritik seviyenin altına indiğini için havalandık ve Bodrum Imsık’a iniş yaptık. Gökhan Paşa burada yetkililer ile konuşmak için yanımızdan ayrıldı. Geri geldiğinde yakıt verme konusunda zorluk çıkarıldığını, polislerle çatışma çıktığını belirterek bizden dikkatli olmamızı istedi. Bunu duyunca şüphelenmeye başladım. Ardından bir Skorsy iniş yaptı. Gökhan Sönmezateş, eşyalarımızı bu helikoptere taşımamızı söyledi. Eşyaları helikoptere taşırken bir yaralının olduğunu gördüm. Helikoptere bindik ve daha sonra Çiğli’ye geldik. Yaralıyı ambulansa teslim ettikten sonra Gökhan Sönmezateş yanımızdan ayrıldı ve kendisini bir daha görmedim. Silahları depoya bırakmak istedik ancak depo kapalıydı. Silahları ve malzemeleri dershaneye bıraktık. Eşyalarımız depoda kaldığı için misafirhaneye giderek uyudum. Depo açılınca eşyalarımı aldım ve eve gittim. Televizyondan darbenin FETÖ tarafından yapıldığını ve Marmaris’te yaşanılan olayları öğrenince adeta bir çöküntüye uğradım. Nevşehir’de bulunan babama telefonla ulaşarak durumu anlattım ve teslim olacağımı söyledim. Babam beklememi istedi. Babam Nevşehirden döndükten bir gün sonra İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne teslim oldum. Benim bu örgütle herhangi bir bağlantım bulunmuyor. Şehit olmak için yola çıkan ben sabaha vatan haini olarak ilan edildim” dedi.