“Amirallere Suikast” iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında hakkında tutuklama kararı çıkınca intihar eden Yarbay Ali Tatar’ın ailesi suç duyurusunda bulundu. Tatar’ın ailesi, soruşturmayı yürüten aralarında paralel yapı operasyonunda tutuklanan emniyet müdürleri Yurt Atayün ile Ömer Köse’nin olduğu polisler ve soruşturmada görevli savcı ve hakimlerden şikayetçi oldu.

Poyrazköy davası ile birleştirilen “Amirallere Suikast” soruşturması kapsamında tahliye olduktan sonra hakkında yeniden yakalama kararı çıkınca intihar eden Yarbay Ali Tatar’ın ailesi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusu dilekçesi sunan Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, “hukuka aykırı olarak gerçek dışı suçlamalar içeren fezleke düzenleyerek ve hakkında hiçbir somut ve hukuki bir delil yokken tutuklayarak psikolojik yapısının bozulmasına ve ölümüne neden olan” polisler, savcı ve hakimlerden şikayetçi oldu.

Dilekçede soruşturma kapsamında tahliye edildikten sonra ‘hiçbir yeni delil ya da bulgu olmaksızın’ Savcı Süleyman Pehlivan tarafından Ali Tatar hakkında tekrar tutuklama kararı çıkarıldığı anlatıldı. Bunu kaldıramayan Tatar’ın 19 Aralık 2009’da evinde intihar ettiğinin anlatıldığı dilekçede, “Bugün ortaya çıkan gerçekler, kardeşimi bu sona getiren sürecin çok önceden kurgulanmış olduğunu ortaya koymaktadır. Bize bu hukuksuzluğu yaşatıp kardeşimin yaşamını kaybetmesinde pay sahibi olan sürecin çeşitli noktalarında rol alan kişilerden şikayetçiyim” ifadeleri yer aldı.

SAVCI, HAKİMLER VE POLİSLERİ ŞİKAYET ETTİLER

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘paralel devlet yapılanması’ açıklamalarına da değinilen dilekçede, “Devlet içerisinde paralel bir yapı oluşturan ve Fethullah Gülen cemaati talimatları doğrultusunda kanunlara aykırı belgeler düzenlemek suretiyle kardeşim Ali Tatar’ın tutuklanmasına ve haksız tutuklamalar nedeniyle psikolojisinin bozularak ölümüne neden olan emniyet müdürleri Yurt Atayün, Ömer Köse, Hüseyin Işıldak, Emniyet amiri Halim Pehlivanlar, polis memurları, soruşturma savcısı Süleyman Pehlivan, tutuklama kararlarında görev alan hakimler Zafer Başkurt, Ali Efendi Peksak, Murat Üründü, Şeref Akçay, Metin Özçelik, Bülent Akasma’nın suç işlemek amacıyla kurulmuş örgütün üyesi olmak, örgüt faaliyetleri çerçevesinde görevlerini kötüye kullanmak, tehdit, şantaj, suç atmak, adil yargılamayı etkilemek ve kasten adam öldürmek suçlarından cezalandırılmalarını talep ederim” denildi.

“HUKUKSUZLUĞU YAŞATANLAR HESAP VERMELİ”

Tatar’ın ailesi suç duyurusu dilekçelerinin ardından savcılığa ifade verdi.

Çağlayan’daki İstanbul Adliyesinde savcılığa ifade verdikten sonra Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, eşi Nilüfer Tatar ve ablası Hürriyet Ünver adliye önünde bir basın açıklaması yaptı.

Kumpasları şikayet amacıyla adliyeye geldiklerini belirten Ahmet Tatar “Bildiğiniz gibi bize büyük bir hukuksuzluk bu süreçte yaşatıldı. Bu hukuksuzluğun sonucunda biz kardeşimizi kaybettik. Ama bu sürecin tek kaybı bizim kardeşimiz Yarbay Ali Tatar değildir. Başka şehitleri de saygıyla anıyoruz. Onların da aynı zamanda davalarının takipçisi olduğumuzu burada belirtmek isterim. Bu insanların tamamı büyük bir haksızlık, hukuksuzlukla organize edilen kumpasa kurban verildiler. Birçok insan birçok şeyini kaybetti. Geri alınabilir dönüştürülebilir şeyler belki ama ölenleri maalesef geriye getirebilmemiz mümkün değil” dedi.

“GEÇMİŞİN ÖCÜNÜ ALMAK İÇİN DEĞİL, HUKUKSUZLUK YAŞANMASIN DİYE BURADAYIZ”

Geçmişin hıncını, öcünü almak için gelmediklerini anlatan Tatar, “Biz buraya yaşananların bu ülkenin kaderi olmadığını söylemek için gelmiş durumdayız. Biz buraya bu yaşananlar bu hukuksuzluklar artık bu ülkede tekrar tekrar yaşanmasın diye buradayız. Bu hukuksuzluğu yaşatanların da artık bir şekilde hesap vermeleri gerektiğini söylemek için buradayız. Bütün farklılıklarımıza rağmen hukuktan başka güvenebileceğimiz başka bir şey de yok. Bu soruşturma hazırlığını yapan savcıların üzerinde iki kere yük var. Birincisi elbette ki bütün soruşturmalar hukuk çerçevesinde yapılacak. Ama hukukun nasıl evrildiğini, nasıl büküldüğünü insanlara karşı nasıl silah olarak kullanıldığını geçtiğimiz dönemde yaşadık” ifadelerini kullandı.

“GÖZYAŞLARINA HAKİM OLAMADI”

Tatar’ın eşi Nilüfer Tatar açıklama yapmak isterken gözyaşlarına hakim olmadı. “Ben de en başta söylediğim gibi Savcı Süleyman Pehlivan’ın takipçisi olacağım, peşinde olacağım demiştim. Sonuna kadar, ölene kadar bunun peşinde olacağım” diyen Nilüfer Tatar gözyaşlarını tutamayarak açıklamasını sonlandırdı.