TÜRGEV, vakfın itibarını zedeleyici açıklamalar yaptıkları gerekçesiyle bazı CHP ve MHP milletvekilleri aleyhine 20’şer bin liralık manevi tazminat davası açtı.

Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) adına İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 5 ayrı dilekçe sunan Avukatlar Selma Yıldız ve Osman Bozkurt, CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin, CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker, MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak ve MHP Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin’den 20’şer bin liralık manevi tazminat talebinde bulundu. İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunulan 5 ayrı dilekçede dava açılan isimlerin, vakfın itibarını zedeleyici açıklamalar yaptıkları vurgulandı.

Dilekçede Umut Oran’ın 22 Kasım’da TÜRGEV aleyhine yaptığı açıklamalardan dolayı vakfın itibarını, onur ve saygınlığını zedeleyen, iftira ve hakaret niteliğinde ifadeler kullandığına vurgu yapıldı. Tazminat davası dilekçesinde, “Sırf Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın vakfın yönetim kurulunda olması, Umut Oran’ın vakfı hakaret ve iftira içeren sözlerle anmasının ve kamuoyuna bu şekilde yansıtmasının sebebi olmuştur” ifadelerine yer verildi.

Dilekçede ayrıca Umut Oran’ın TÜRGEV için “rüşvetçi” ifadesini kullandığına yer verilirken, vakfı iktidara ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a saldırmak için kullandığına dikkat çekildi.

“POLİTİK GÜCÜNÜ KULLANARAK VAKFIN İTİBARINI ZEDELEMEYE ÇALIŞMAKTADIR”

MHP Milletvekili Ali Uzunırmak’ın 19 Aralık 2014’te TBMM’de yaptığı konuşmayla vakfın manevi olarak yıpranmasına sebep olduğu öne sürüldü. Uzunırmak’ın politik hırsıyla, sadece iktidara saldırmak adına vakfın itibarını zedeleme, vakfı zan altında bırakma, politik haklarını ve gücünü kullanarak gerçekliği ispatlanmamış iddialara dayanarak vakıf hakkında “olumsuz bir algı” oluşturduğu belirtildi.

“ÇAMUR AT İZİ KALSIN”

Milletvekili İzzet Çetin’in ise 22 Temmuz 2014 tarihinde yayınlanan röportajında gerçeklikle ilgisi olmayan, hakaret ve iftira içeren, hiçbir şekilde eleştiri ve yorum sınırları çerçevesinde değerlendirilemeyecek ifadeler kullandığı, Mehmet Şeker’in ise 15 Mayıs 2014’te gazetede yayınlanan açıklamalarında vakfı yolsuzluk ve rüşvet merkezi olarak gösterdiği ve vakfın onur ve itibarını zedelediği belirtildi. Mehmet Şeker’in asılsız iddialarıyla “çamur at izi kalsın” mantığı ile hareket ettiği kaydedildi.

Dava açılan 5’inci isim olan Şefkat Çetin için sunulan dilekçede, “Vakfın adının bu siyasi açıklama içerisinde zikredilerek topluma sunulma sebebinin vakfın itibarını zedeleme kastından başka açıklaması olmayacaktır” ifadeleri kullanıldı.