Aydın’ın bereketli dağlarını işleyen hayvanlara yaklaşık yarım asırdan bu yana nal çakıp ekmek parasını kazanan Nalbant Zeki, devam ettirdiği dede mesleğini devredecek çırak bulamadı.

Dede mesleğini babasından devraldığını ve iki oğluna da mesleği öğretmesine rağmen gençlerin nalbantlık yapmak istemediğini belirten Zeki Güleç, “Bu meslekten emekli olalı çok oldu ama çekici devredecek kimse olmadığı için çalışmaya devam ediyorum” dedi.

Mesleği Köşkderesi’nde nalbantların piri olarak bilinen dedesinden ve babasından öğrendiğini ve yaklaşık yarım asırdan bu yana dede mesleğini icra ettiğini belirten Nalbant Zeki Güleç, bir çok meslekte olduğu gibi nalbantlığın da unutulmaya yüz tuttuğunu belirtti. Eskiden en önemli mesleklerin başında nalbantlığın geldiğini, ancak günümüz gençlerinin gerek at ile gerekse yük hayvanları ve çift öküzleri ile çok alakadar olmadığını belirterek “Bir zamanlar atlar ve öküzler hayatın ayrılmaz parçasıydı. Atı iyi alanın keyfi, bugün en lüks otomobil binenin keyfinden daha fazlaydı. At, eşek ve katırların yanında dağlarda çift süren öküzler de nallanır ve yaklaşık 20 yıl önce randevu sistemine göre çalışırdık. Gelişen teknoloji, yaygınlaşan ulaşım ile birlikte at ve eşeklerin yerine araçlar, çift hayvanlarının yerine de iş makineleri aldı. Eskiden her evde bir hayvan olmazsa olmazdı. Şimdi köyde yük hayvanın sayısı bir elin parmak sayısı kadar azaldı. Hal böyle olunca bizim meslek de unutulmaya yüz tuttu. Yarım asır bu işten ekmek yedim. Bundan sonra mesleğimin yaşaması işimin başındayım. Zamanında çok çırak yetiştirdik ama artık dükkanı devredecek çırak bulamıyoruz” dedi.