Aydın’ın Köşk ilçesinde vatandaşlar, asırlık yöntem ile temizlik maddelerini üretip en doğal şampuanı kullanıyor. Zeytinyağının merkezinde ise asırlık yöntem ile dede mesleği sabunculuğu sürdüren Başçayırlı Mehmet Kaya, hem atık yağları değerlendiriyor hem de önemli bir görevi yerine getiriyor.

İnsanlık tarihi kadar eski olan temizlik aracı sabunun en güzelinin zeytinyağından üretileni olduğunu ve Osmanlı saraylarında kullanılan, sabunların da bizzat Aydın ve çevresinde üretilip saraya gönderildiğini belirten Aydınlı sabunculardan Mehmet Kaya, zeytinyağlı sabunun faydalarının saymakla tükenmeyecek kadar fazla olduğunu söyledi. Bugün fabrikalarda seri olarak üretilen sabunların pek çoğunda hayvansal ve çeşitli bitki yağlarının bulunduğunu ancak saf zeytinyağı sabununda zeytinyağı ve sabun kostiğinden başka hiçbir maddenin bulunmadığını belirten Mehmet Kaya, sağlığına ve güzelliğine düşkün olanların el yapımı zeytinyağı sabunundan vazgeçmediğini söyledi.

Eskiden zeytin ağacı sayısının çok az olduğu dönemlerde zeytinyağlı sabunları sadece krallar, rahipler ve asillerin kullanabildiğini belirten Kaya, “Bu mesleği dedem babama öğretmiş. Babam da bana öğretti. Belki Aydın’da asırlık yöntemlerle zeytinyağlı sabun üreten en genç sabuncu benim ama en doğal sistemi kullanarak üretim yapıyorum” dedi. Bu işi yaparken aynı zamanda atık yağarın da değerlendirildiğini belirten Kaya, vatandaşların bidonların dibinde kalmış posalı zeytinyağlarını ve kızartma yaptıkları yağları dökerek çevreye kirletmek yerine biriktirip sabun yaptırarak hem çevreye hem de ekonomiye katkı sağlayabileceklerini söyledi.

İlk çağlardan bu yana en çok tercih edilen ve ekonomik değeri olan sabunun zeytinyağından imal edilen sabunlar odluğunu Belirten Mehmet Kaya, “Osmanlı İmparatorluğu’nda sabun üretimi yapılan yerlerin başında zeytin yağının bol olduğu yerler olan Batı Anadolu yani bizim memleket gelirmiş. Buralarda imal edilen sabunun büyük bir bölümü, saray, ordu ve İstanbul halkının ihtiyacını karşılamak üzere ‘Dersaadet tahsisatı’ olarak ayrılırmış. Şimdi çok çeşitli sabun, şampuan ve temizlik malzemesi çıktı ama hiç biri doğal zeytinyağlı sabunun yerini tutmaz” diye konuştu.

Aslında zor ve zahmetli olduğu kadar bir o kadar da maharetli bir ustalık sonucu üretilebilen geleneksel zeytinyağı sabunun oluşumu için binbir emek gerekiyor. Özel kazanlarda odun ateşi ile kaynatılarak yapılan zeytinyağlı sabunun tarihinin çok eski olduğunu belirten Sabuncu Mehmet Kaya, “Eski çağlarda vücuda canlılık ve parlaklık vermek için zeytinyağı kullanılır hatta kralların, rahiplerin, asillerin vücutları zeytinyağı ile ovulurmuş. Antik olimpiyatlarda zafer kazanan atletlere içi vücuda sürülen zeytinyağı dolu seramik kaplar hediye edilirmiş. Zeytinyağının yaraları iyileştirici özelliği binlerce yıldır bilinmekte. Zeytinyağı tende nefes alan bir tabaka oluşturarak cildin doğal etkinliklerini sürdürmesini sağlar. Böylece bir yandan ölü derilerin dökülmesine, terlemeye imkan verirken nem kaybını engeller, sürekli olarak nem dengesini korur. Bakterilere karşı doğal bir koruma sağlayan zeytinyağı özellikle içerdiği E vitaminiyle hücre yenilenmesini hızlandırarak cildin genç kalmasını sağlar. Bu nedenle güzelliğine ve sağlığına düşkün olanlar bir sürü imyasaldan oluşan temizlik maddeleri yerine el yapımı doğal zeytinyağlı sabunları tercih etmektedir” dedi.

Kaya, sabunu yaparken isteğe göre defne, fesleğen, lavanta gibi çeşitli kokular da eklediklerini bu sabunlarla yıkanan kişilerin gün boyu mis gibi koktuğunu belirtti.