Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Metin Aydın, Sayıştay’ın devlet hastaneleri yönetimiyle ilgi olarak hazırladığı raporun gereğinin yapılmasını istedi.

Sayıştay raporlarının devlet hastanelerinin nasıl yönetildiğini ortaya koyduğunu belirten Dr. Metin Aydın, “Performans sistemiyle sağlık çalışanları baskıya alınırken, hastaların sağlık hizmeti alma biçimi dönüştürülürken, devlet hastanelerinin yönetiminde pek çok usulsüzlük olduğu, paralarda aslan payının sözleşmeli yöneticilere gittiği ortaya çıktı. Sayıştay, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna Bağlı Döner Sermaye İşletmelerinin mali rapor ve tablolarının doğru ve güvenilir bilgi içermediğini söylüyor. Raporda sağlık tesislerindeki yöneticiler ile bankalar arasında "belirsiz" ilişkiler kurularak döner sermaye kaynaklarındaki giderler ve gelirlerin denetim dışına çıkarıldığı belirtiliyor. Yöneticilerin bankada tutulan kamuya ait ödenekler için faiz almadığı, temin edilen diğer menfaatlerin ise bütçeye gelir kaydedilmediği belirtiliyor” dedi.

Raporla ilgili olarak da bilgiler veren Dr. Aydın, “Sağlık tesislerinin içinde ve çevresindeki ticari alanların kiralarının tam tahsil edilmediği, kiracıların belirlenen alanların dışına çıkarak kamu alanlarını işgal ettikleri, elektrik, su borçlarını ödemedikleri, Kahramanmaraş, Aydın, Adıyaman, İstanbul, Mardin illerinde tayini çıkan, ücretsiz izne ayrılan, askere giden ya da istifa eden personelin ilişkisinin HBYS üzerinden kesilmeyerek bir iki ay daha hastanede çalışmış gibi göstermek suretiyle kendilerine ek ödeme tahakkuku yapılıp ödeme aşamasında banka listesi değiştirilerek bu tutarların mutemetlerin şahsi hesabına aktarıldığı, tahakkuk eden sabit ve sabit dışı performans tutarlarının banka listesinde mutemet tarafından değişiklik yapılarak her bir personelin alacağı meblağdan hissedilmeyecek kadar küçük bedeller kesilerek mutemetlerin şahsi hesabına aktarıldığı, Sağlık tesislerinin ekseriyetinde satın alma, tahakkuk, faturalandırma ve yaklaşık maliyet hazırlama birimi gibi kamu hizmetleri açısından kritik sayılabilecek birimlerde firma elamanlarının istihdam edildiği, Yaklaşık maliyetin üzerindeki teklifler değerlendirilirken ihale komisyonlarınca Tebliğdeki şartların göz önünde bulundurulmadığı, bu kapsamdaki komisyon kararlarının gerekçelendirilmediği ve kamu yararı gerekliliğinin net olarak ortaya konulmadığı tespitleri yer alıyor” diye konuştu.

Tespitler bir arada incelendiğinde 663 sayılı KHK ile konulan performans ölçütlerine açıkça aykırı davranıldığını öne süren Aydın, şöyle konuştu: “Rapora göre Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu döner sermayeden 20,5 milyar TL gelir elde etmiş. Giderlerin yaklaşık yüzde 84’ü hizmet üretim gideri, yüzde 16’sı ise genel yönetim gideri. Hizmet üretim gideri olarak harcanan paranın yüzde 56’sı hizmet alımı. Genel yönetim gideri olarak harcanan yaklaşık 3,2 milyar TL’nin yüzde 41’i hastanelerin ‘yönetici’ statüsündeki personeline harcanmış. Sözleşmeli yöneticilere 995 milyon TL maaş, ek ödeme olarak da 303 milyon TL ödenmiş. Yani toplam 1 milyar 298 milyon 683 bin 994,25 TL. CEO ve diğer yöneticileri kapsayan yaklaşık 7 bin 850 kişi üretilen toplam döner sermayenin yüzde 6’sını maaş ve ek ödeme olarak alırken, diğer tüm sağlık çalışanlarına yapılan ödeme ise 6 milyar 373 milyon 753 bin 430,90 TL olmuş. Sözleşmeli yöneticiye ayda ortalama 13 bin 780 TL düşerken sağlık çalışanlarına aylık ortalama bin 895 TL döner sermaye geliri düşüyor. Sözde verimlilikten söz ediliyor, işletme gelirinin yüzde 6’sı sadece yüksek maaşlı yöneticilere gidiyor. Sayıştay raporlarının gereği yapıldı mı? Şimdi bu yöneticilerin sözleşmeleri yenileniyor”