Aydın’ın Nazilli ilçesinin dağ köylerinden Yaylapınar’da üreticiler yaygın hastalık nedeniyle kuruyan kestane ağaçlarını kesmeye başladı.

Son 5-6 yıldır bölgede kestane ağaçlarında kurumaların yaşandığını belirten Yaylapınar Mahalle Muhtarı Dündar Balcıoğlu, halk arasında “Kestane Kanseri” olarak nitelendirilen hastalıklı kabuk dokusunda önce çöküntüler, daha sonra çatlak ve yarıklar meydana geldiğini ve bu nedenle hastalıklı dallardaki yapraklar önce solup içe doğru kıvrılarak belli bir zaman sonra da kestane ağacının tamamen kuruduğunu belirtti.

Kestane üreticilerini tedirgin eden hastalığa çare bulunması için ilgili tarım kuruluşlarına konuyu bildirdikleri halde ağaçtan ağaca bulaşan hasalığın durdurulması yönünde bir gelişme olmadığını ifade eden Balcıoğlu, çoğu üretici kendi imkanları ile haslığa maruz kalmış olan kestane ağaçlarına fiziksel müdahalede bulunarak odun olarak değerlendirmeye başladığını söyledi.

Kestane üreticisi Ramazan Onat’da, yamaç arazide 21 dönüm alan üzerinde kestane yetiştirdiğini belirterek, “Arazimiz sarp ve meyilli olduğundan kestane ağaçların toprak ara sürümlerini çit öküzlerle kara saban vasıtasıyla yapıyorum. Çit süren öküzün günlüğü 350 TL. dir Bir çit öküz günde arazi durumuna göre 2-3 dönüm toprağı ancak sürmektedir. Yaylapınar’da bin 500 rakımda kestane üretiyoruz. Kestane ağaçları için budama, gübreleme gibi birçok işlem için harcama yapıyoruz. Çoluk çocuk içindeyiz ve masraftan kaçınmıyoruz. Ancak gözümüzün önünde yıllarca emek verdiğimiz kestane ağaçlarımızın kuruması bizleri çok üzüyor. Onca büyüttüğüm ağaçların çaresini bilemediğimiz hastalık nedeniyle kuruyor ve kesmek zorunda kalıyoruz. Kestane alıcı borsa tüccarları da tehlikeyi gördükleri halde konuya ilgisizler. Bölge de kestane üreticilerini tedirgin eden bu konun üzerinde yetkililer ve üniversitelerde araştırma görevlilerinde duyarlı olup ilgilenmelerini bekliyoruz” diye konuştu.

Üretici Soner Yıldırım ise, sadece Yaylapınar’da kestane üreticilerin yıllık üretiminin toplam 600 ile 700 ton olduğunu, alıcı borsa tüccarları bunun yüzde 70-80’i ihracat ürünü olarak değerlendirdiklerini belirtti.