Kurban bayramı süresinde beslenmemizde önemli değişiklikler meydana gelir. İlk gün kurban uğraşı nedeniyle kahvaltının geç saatlere bırakılması yada hiç yapılmaması söz konusudur. Güne aç başlamak yerine peynir, zeytin, mevsimsel yeşillikler ve tam tahıllı ekmek beraberinde hafif bir kahvaltı menüsü ile başlayabiliriz. Bunu da yapamazsak 1 bardak süt, 1 meyve, 5-6 adet fındıktan oluşan pratik bir tercih yapabiliriz. Yine bayram nedeniyle tatlılar, şekerli-yağlı yiyecekler, asitli içeceklerin tüketimi de artmaktadır. Tabi değişiklikler bunlarla kalmıyor…
Kurban bayramındaki en büyük değişiklik et tüketiminin artmasıdır. Et içerdiği protein, demir ve B12 nedeniyle çok kıymetli ve özel bir besindir. Günlük beslenmemizde düzenli olarak yer alması gerekir. Aynı zamanda ciddi mikrobiyolojik risk faktörüdür. Saklama ve  işleme koşulları dikkate alınmadığı zaman zehirlemelere hatta ölümlere neden olacak mikroorganizmaların üremesine elverişlidir. Yine içerdiği yüksek oranda doymuş yağ ve kolesterol;  kalp-damar, diyabet, şişmanlık, tansiyon, mide-bağırsak  hastaları başta olmak üzere tüm bireylerde sıkıntılara neden olabilir. Çok yararlı olan et iyi olan rolünü değiştirerek ciddi tehlikeye de dönüşebiliyor… 
Peki et tüketiminin arttığı bayram döneminde nelere dikkat etmeliyiz?
Kurbanlığınızı satın almadan önce veteriner kontrolünden geçtiğine emin olun. Uygun kesim şartlarını sağlayın. Sağlık açısından çok önemlidir.
Sakatat etlerini doymuş yağ ve kolesterol yüksek olduğu için tüketmekten kaçınınız.
Kurban etini kesildikten hemen sonra tüketmeyiniz. Biraz dinlenmesini bekleyiniz. Sert olan taze et zor pişer ve sindirimi zordur. Hemen tüketimi özellikle mide hastaları için sakıncalıdır. Kesimden sonra 1 gün buzdolabında dinlendiren et daha lezzetli ve sindirimi kolay olur.
Kurban etleri, büyük parçalar şeklinde değil, birer yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetine veya yağlı kağıda sarılmalı ve buzdolabının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Bu şekilde hazırlanan etler, buzlukta -2 derecede birkaç hafta, -18 derece derin dondurucuda ise daha uzun süreyle saklanabilir.
Dondurulmuş etleri, akan soğuk su altında, mikrodalga fırında veya buz dolabında çözdürün. Kalorifer üzerinde veya açık havada et çözdürmenin zehirlenmelere yol açacağını unutmayın.
Etler kolaylıkla bozulabilen potansiyel riskli besinlerdir. Etlerin dondurulduktan sonra tekrar çözünmesi bazı mikroorganizmalar için üreme ortamı oluşturur ve bu da sağlığımızı tehdit eder. Çözünen eti hemen pişirin ve tekrar dondurmayın.
Etleri pişirmeden önce görünür yağlardan iyice ayırın. Etleri ve diğer besinleri ayrı doğrama tahtası ve ayrı bıçaklarla hazırlayın. Çiğ etten damlayan suyu hiçbir besinle temas ettirmeyin. Bu şekilde hazırlama olası zehirlenme ihtimalini en aza indirecektir.
Etleri pişirirken kızartma-kavurma yöntemleri yerine; haşlama, fırında, ızgara yada sebzeli olarak tencerede pişirme yöntemlerini tercih edin. Çok yüksek ısıda pişirmeyin. Yüksek ısıda sadece dışı pişerek içi çiğ kalabilir. Çiğ et besin zehirlenmesine neden olabilir. Izgarada pişirirken vitamin kaybının olmaması ve kanserojen maddelerin ürememesi için eti ateşten 15 cm uzak tutun. 
Etlerin doğal olarak yapılarında yağ vardır. Bu yüzden etli yemeklerinize ekstradan yağ eklemeniz fazla olacaktır. Özellikle kuyruk yağı ve iç yağları kalp-damar sağlığını tehdit eden yağlardır. Bu tür yağları kullanmayın. Unutmayın yağ tüketimi ne kadar çok olursa sağlığımız da o kadar çok tehdit altında olur.
Sofrada sadece et yemeği değil sebzeler, tam buğdaylı ürünler, bulgur, cacık gibi besinlere de yer verilmelidir. Çeşitli ve dengeli menüler hazırlanmalıdır.
Et yemeklerindeki demirin vücuttaki yararlılığını artırabilmek için C vitamini yönünden zengin olan yeşil yapraklı sebzelere ve salatalara sofranızda yer verin.
Az ve sık beslenin. 4 saatten uzun aç kalmayın. 
Günlük 8 ile 15 bardak arasında su tüketmeye çalışın.
Çay, kahve ve asitli içecekleri fazla tüketmeyin. Daha çok sindirimi rahatlatan ıhlamur, rezene gibi çayları tercih edin. Tansiyon ve mide sorunu olmayanlar günde 1-2 şişe maden suyu içebilir. 
Ağır hamur tatlıları yerine daha hafif olan sütlü-meyveli tatlıları tercih edin. Günde 1 porsiyondan fazla tatlı tüketmemeye çalışın.
İmkanınız varsa günlük tempolu yürüyüşler yapın, evdeki hareketliliğinizi artırın.
Zayıflama programında olan okuyanlarım, kilo veremesek bile kilo almayalım, kilomuzu koruyalım…
Sevdiklerinizle beraber mutlu bayramlar diliyorum…

DYT. SALİHA SELEŞ
ÖZEL KARAMAN MÜMİNE HATUN HASTANESİ