Yıllardır Türk Dil Bayramı diye bir şeyler duyarız. Duyduklarımızı yazsak bir kitap, gördüklerimizi yazsak bir kitap çıkar. “Bir bayram ne yapılırsa kutlanamaz” adıyla bir çift kitabımız olur da, çok satmasa da kapağını açmadan konusunun Karaman olduğu anlaşılan eserler olarak tarihe geçerler.

Yaşımın yettiği yıllardan beri kutlanmaya çalışılan Türk Dil Bayramı, maddi çıkar dışındaki hiçbir beklentilicisine hitap edemedi.

Kimi zaman bayramı bir eğlenceden ibaret sananlar ünlü sanatçılara Karaman piyangosu sundular, kimi zaman da dört protokol ile iki akademisyeni sohbet ettirip; “kutladık” dediler.

Kutlamalarla geçen yıllara baktığınızda Türk Dil Bayramı denildiğinde, Karamanlılar da dahil olmak üzere hiç kimsenin aklına Türk Dilini okşayan, Türk Dilini sevdiren, Mehmet Bey’i yad eden elle tutulur bir sonuç hatırlanmaz.

Bu yıl özellikle Türk Dili Yılı ilan edilmesiyle büyüyen beklentilerimizi de yapılan açıklamalarla birlikte bulduğumuz ilk barajın dibine gömmek zorunda kaldık.

Açıklanan kutlama programını görünce, hani biraz saygısızlık yapmak istesem, yetkililerin Türk Dil Bayramı’nı bu yıl Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’ne “iteleyerek” kurtuldukları bir baş belası olarak gördüklerini söyleyebilirdim.

740. Türk Dil Bayramı ve Yunus Emre’yi Anma Etkinlikleri diye önümüze konulan 6 günlük programın 5 günü KMÜ’ye sıkıştırılmış, 6. günde de çok sevdiğimiz İsmet Paşa Caddesi‘nde bir yürüyüş, çelenk koyma, kitap tanıtımı ve hepsinden önemlisi de Yunus Emre Camii’nde verilecek ikram konulmuş. Zaten Yunus Emre’yi de ikramlarıyla hatırlar tüm dünya!

Altıncı gün programının gerisinde de, lütfen Balkusan’da yapılacak anma töreninden sonra yine Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’ne paslanmış panel, ödül töreni ve TRT halk müziği konseri ile dilimizin bayramını kutlamış olmanın rahatlığıyla bitirecekmişiz.

Mesela bugünkü programda Türk Dilinin en hassas noktalarından olan “ileri motivasyon tekniği, hipnoz ileri öğrenme teknikleri” ve “iş bulmanın sırları“, “CV hazırlama teknikleri” gibi konularda söyleşi yapılacak. Tüm Türk Dili âşıklarına kaçırmamalarını tavsiye ederim.

Yarınki, “Hikaye ne işe yarar?” söyleşisi, Çarşamba günkü “yağlı güreşler“, Perşembe günkü “Yalnız Hünkar Abdülhamid” ve hele hele Cuma günü düzenlenecek olan “Seksenli yılların kayıp şairleri” ve “Futbol ve Komplo” söyleşilerini Türk Dili Bayramı’nda bizimle buluşturan “kutlama komitesine” çelenk çiçeklerle teşekkür etmeyi borç biliyorum.

Sayın Kutlama Komitem! Siz buna bayram demişsiniz de, bu bildiğin “KMÜ bahar şenliği” yahu! Bizi mi kutluyorsunuz Allah aşkına!