Bugün yeni şeyler söylemek lazım…
 
03.04.2012 tarihinde Kmü’ de gerçekleştirilen “Yerel Yönetimler Reformu”  adlı konferans oldukça düşündürdü beni. Alanın ilgilisi olarak üzerinde durup konuya değinmeyi kendime görev bildim. Toplumumuzun nereye gittiğini, ülkenin gidişatının ;genç nüfuslu bir ülke olarak biz gençlerin, kendimizi yenilemediğimiz sürece yeni şeyler yapmanın ve söylemenin mümkün olmayacağı  hükmündeyim..
Günümüzün yerel yönetim aktörleri bana göre; dekoru bozuk, sahnede doğaçlama yapan oyunculara benziyor. Ortada izleyenlerin ilgisini üzerine çeken konudan bağımsız hareket eden, izleyeni düşündürmeden, güldürme amacı güden bir eğilim içinde gibi. İzleyen ne izlediğinin farkında değil “An’a”,Şimdi ’ye odaklı haz alma derdinde. Sonrasını düşünmüyor. Şimdi iyi- hoş gülüyor, eğleniyorum ama ya sonra, ya sonra ne olacak? orası meçhul… Alkışı koparıp bizim yerel yönetim aktörlerine gazı veriyorlar ve sahnede yeni bir şey görmeyi umut etmiyorlar. Bizim güçlü izleyenin bakışını sahneden gören aktörler aynı numaraları yapmaktan kendilerini alıkoymuyorlar. Bir kere izleyen hayran kalmış durumda; artık ne sallarsam, ne uydurursam kılıfına misali başlıyor rolünü oynamaya... Bizim izleyenlerimiz ise kendini yenilemeyen bir oyunun aktörlerini alkışlamaktan da bıkmıyorlar maalesef. Dekor yenilensin, konu değişsin, sahne tekniği gelişsin vs. diyen de yok. Aktör beni selamlıyorsa, beni güldürüyorsa sorun yok deyip geçiyoruz. Somut faydayı düşünen bir zihniyetle karşı karşıyayız. Elle tutulur, gözle görünür bir yarar görüyorsak şahsi olarak, ne mutlu bize! Allah başımızdan büyük devletlimizi eksik etmesin diye başlıyoruz el açmaya…

Allah toplumumuza sahnenin gerçek yüzünü göstermeyi nasip etsin! Demekten kendimi alıkoyamıyorum artık. Biz hayatımızı yaşamıyoruz, sadece seyretmekle sürdürüyoruz, böyle giderse de daha çok şey seyrederek yerimizde yakınanlardan olacağız.

 “Dün de beraber gitti cancağızım, şimdi yeni şeyler söylemek lazım” diyen Mevlana’yı bile hala özümüze sindirmiş değiliz. Yeni şeyler söylemek için zihnimizi kapatan ya da kapattırılanların oyunlarına daha da fazla seyirci kalmayalım. Bugün yeni şeyler istiyorsak dünden kalan köhne zihniyetli aktörlere kapalı olmak gerekir. Benimle aynı fikirde olmayanlarınız olacaktır muhakkak. Ne diyelim; doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar  Yaşasın Onuncu Köy!..