Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP), Çernobil felaketinin yıldönümü nedeniyle bir açıklama yaparak, kazadan 31 yıl sonra santralin radyasyon yayması ve yeni ölümlere neden olmasını engellemek için üzerine "çelik kafes" örülmeye çalışıldığına dikkat çekti.

Elektrik Mühendisleri Odası(EMO) Samsun Şubesi Toplantı Salonu’nda basın açılaması yapan SAMÇEP üyeleri, nükleer santrallerin ortaya çıkardığı kalıcı radyoaktif atıklara karşı bugün hala etkili bir teknolojik önlem bulunamadığını belirterek, Çernobil’in etkisinin hala giderilemediğini söylediler.

Çernobil faciasının etkisinin hala devam ettiğinin altını çizen SAMÇEP Basın Sözcüsü Mehmet Özdağ, açıklamasında şunları söyledi: “Dünya, Çernobil felaketi ile nükleer santrallerin ne kadar tehlikeli olduğunu görmüş, 11 Mart 2011 tarihinde Fukuşima’da yaşanan facia da bu tehlikenin boyutlarını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Çernobil’de 31 yıl önce meydana gelen arıza sonrası yaşanan can kayıpları ve çevre felaketinin tam bir envanteri halen çıkartılamamıştır. Nükleer kazadan kaynaklanan radyasyon bulutları, 3 kıtada insanların sağlığına mal oldu. Atmosferdeki radyasyon seviyesi zaman içerisinde azalsa da, zaten yayılmış olan radyoaktivitenin etkileri hala devam ediyor. Belarus, 2006 yılında, zararı 235 milyar dolar olarak açıkladı. Tarım alanlarındaki önlemler nedeniyle üretim yapamayan çiftçiler fakirleşti. Bu kayıplar nedeniyle binlerce tazminat davası açıldı. Aynı şekilde Japonya’da Fukuşima Nükleer Santrali faciasında da daha büyük bir alan yaşama kapatılmış ve aradan 6 yıl geçmesine rağmen bırakın radyasyon yayılmasının önlenmeye çalışılmasını daha hasar tespiti bile yapılamamıştır. Çernobil Enerji Santrali şu an ’Çernobil Dışlama Bölgesi’ olarak yasak bölge ilan edilmiştir. Santralın halen radyasyon yayması nedeniyle, yeni ölümlere neden olmasını engellemek için tüm Avrupa Birliği ülkelerinin katkısı ile üzerine bir çelik kafes örülmeye çalışılmaktadır. An itibariyle yaklaşık 3 bin kişi 15’er günlük vardiyalar halinde çalışıyor. 15 gün boyunca çalışan bir grubun yerini, sonraki 15 gün için diğer bir grup alıyor. Bu önlemle, çalışanların radyasyondan etkilenme miktarının en aza indirileceği düşünülüyor.”