Samsun Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Yurt, depremde en çok betonarme binaların yıkıldığına, kagir, yığma ve eski binalarda o kadar hasar olmadığına dikkat çekerek, “İleri teknoloji ürünleri yüksek mukavemetli betonları kullandığımız binalarda bir sürü yıkılma, can ve mal kaybı yaşanıyor. Bunun da tek nedeni var. Biz inşaat mühendisleri olarak arazide ve inşaatın başında daha fazla olmamız kanaatindeyim” dedi.

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), Samsun Büyükşehir Belediyesi ve İnşaat Mühendisleri Odası tarafından Samsun’da “Beton Teknolojileri ve Doğru Beton Uygulamaları Semineri” düzenlendi. Kaliteli beton üretimi ve beton uygulamasının doğru yapılması amacıyla düzenlenen seminere, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden alanında uzman kişiler katıldı.

Programda ilk olarak konuşan İMO Samsun Şube Başkanı Cevat Öncü, seminerin herkes için hayırlı olmasını diledi. Daha sonra programda konuşan Samsun Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Yurt, “Beton, dünyada ve özellikle de bizim ülkemizde sudan sonra en fazla tüketilen mamuldür. Dağları, taşları, ovaları, ormanları hep betonlaştırmadık mı? Oysa bizim geleneksel maddelerimiz vardı. Bunlarla da bazı inşaatları yapabilirdik. Ama biz betonun çok vefalı bir malzeme olmasını ve bundan insanlığın istifade etmesinden dolayı betonlaşmaya gittik. Biz betonun yerli ve yerinde kullanılmasından yanayız. Tünellerde, köprülerde, viyadüklerde ve binalarda kullanılmasını istiyoruz. Ülkemiz 1. derecede deprem kuşağı üzerinde bulunuyor. Yıkılan binaların birçoğuna bakıyorsunuz, betonarme binalar. Kagir ve yığma binalarda o kadar hasar yok. Eski binalarda da fazla hasar yok. Ama ileri teknoloji ürünleri kullandığımız, çekme donatılı ve yüksek mukavemetli betonları kullandığımız binalarda bir sürü yıkılma, can ve mal kaybı yaşanıyor. Bunun da tek nedeni var. Biz inşaat mühendisleri olarak arazide ve inşaatın başında daha fazla olmamız gerektiği kanaatindeyim. Beton geliyor. Her türlü katkı malzemesi gramı gramına tartılıyor ve yerine ulaştırılıyor. Suyla temas ettiği andan itibaren betonun izlenmesi ve takip edilmesi gerekiyor. Yerleştirene ve sertleşene kadar kontrol edilmesi gerekiyor. Ama piyasadaki kanaat bunların hiç kontrol edilmediği ile alakalı. İstediğiniz kadar betonun kalitelisini kullanın, donatısını istediğiniz kadar kullanın, betonun prizini alıp suyla teması başladığından itibaren yapılan taşınma, yerleştirme ve kür müddetince korunmasını kontrol etmediyseniz, betonun hiçbir özelliği yoktur” dedi.

“Beton konusunda inşaat mühendislerine çok iş düşüyor”

Betonun sağlam olmasında inşaat mühendislerine çok iş düştüğünün altını çizen Yurt, “Beton ülkemizde ve dünyada çok eskiden beri kullanılan geleneksel bir malzemedir. Beton sizden hiçbir şey istemez. Yeter ki siz onu uygun şartlarda karıştırıp, taşıyıp, yerleştirin. Ne sizden boya ister ne de cila ister. Tek bir şey ister. Betonun suyla temasını sağladıktan sonra teknik şartnamelerde belirtilen şartların sağlanması gerekiyor. Biz, değişik yerlerde betonlar döküyoruz. Adamlara soruyoruz, ‘bu beton ne zaman geldi, ne zaman karıştırıldı, ne zaman çıktı?’ diye. Ama adamlar onun bilincinde değiller. Oradaki beton transmikserindeki irsaliye şoförün eline verilmiş irsaliyeyi eline alsa, betonun hangi işlemlere ne zaman uğradığı bilinse betonlar da ona göre kullanılır veya hiç kullanılmadan geri gönderilir. Ama böyle bir şeyin farkında bile olunmuyor. Bizim inşaat mühendisleri olarak bu konuda farkındalık oluşturmak zorundayız. Bu nedenle Türkiye Hazır Beton Birliğinin, İMO’nun ve Samsun Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla bu toplantıyı düzenledik” diye konuştu.

Seminer, açılış konuşmaların ardından THBB Genel Sekreter Yardımcısı Aslı Özbora Tarhan’ın “Türkiye’de ve Dünyada Hazır Beton Sektöründeki Son Gelişmeler”, İTÜ İnşaat Fakültesi Prof. Dr. Mehmet Ali Taşdemir ‘in, “Beton Teknolojisinde Son Gelişmeler 1-2” ve THBB Kalite Güvence Sistemi Direktörü Selçuk Uçar’ın, “Betonda Kalite Denetimleri” sunumları ile sona erdi.