Deli Dana Hastalığına Yakalanan Siyaset ve Yargı

Siyaset ve yargıdaki rantçı çevreler son haftada halktan kopuk olduklarını kanıtladılar

Olanların hepsi kaygı verici...

Siyaset ve yargıdaki rantçı çevreler son haftada halktan kopuk olduklarını kanıtladılar.İçlerindeki yurtiçi ve yurtdışı illegal bağlantıları olanların,kendilerine vaad edilen makam ve ayakakabı kutuları için önüne gelen istifa etmeye başlaması ve makam ve mevki için yola çıktıkları davayı sekteye uğrattıklarına tanık oldu milyonlar.

Hiçbiri yapıcı değil ve 60 Milyar doları götürenler götürdü..HSYK,Başsavcı ve diğer yargı mensupları,Başbakan,Bakanlar ve Muhalafet.Yargının ve siyasetin şeffaflaşması için bir an evvel Cumhurbaşkanı zatı muhteremeleri bir araya getirmeli.Aksi takdirde Türkiye bu seferki haykırış ve eylemleri kaldırmayabilir.Adalet,kul hakkı,temiz toplum,hukuk devleti gibi kavramları düşünebilecek vizyonlu bürokrat ve siyasetçilere acil ihtiyaç vardır.Sükunet çağrısı yapmaktan başka aklıma bişey gelmiyor.

Erdoğan Bayraktar ve Ertuğrul Günay\`ın açıklamalarından  ve Başbakan\`ın son 3 gündür beklenmedik şekilde olaylara karşı dik durmaya çalışma çabalarından sonra  TL hala değer kaybediyor.17 Aralık öncesi İdris Bal ve Hakan Şükür\`ün istifalarının tesadüf olmadığını ve aslında hiçbirşeyin göründüğü gibi olmadığını,İdris Naim Şahin\`in Başbakan\`ın 40 senelik dostu olmasına rağmen Cemaat tarafından kışkırtıldığını,Muhalafetin yangına körükle gittiğini,İktidarın ise sadece 3 bakanı değilde 10 bakanı değiştirmesinin suçu kabul gibi anlaşıldığını,İktidar sevdalılarının konuşup,Erdoğan\`ın arkasındayız deyişinin hiçbirşeyi kanıtlamayacağını herkesin bilmesi gerekir.Çünkü asıl mesele kişiler değildir,Başbakan\`ın 11 senedir Türkiye için  yaptıklarının ortada olmasına rağmen neden Yargıya ve cemaate açık bir savaş ilan edildiğini anlamak imkansız.Sorun iktidarı sağlamlaştırmak veya yargıyı,emniyet güçlerini baskı altında bırakmak ise çok tehlikeli sonuçlar ortaya çıkabilir.Yok ama sorun birilerinin düğmeye basıp Ak Parti Hükümetinden memnun olmaması ve başka bir iktidar istemesi ise veya halkı kışkırtıp ekonomiyi çökertip faiz ve vaiz lobisine rant sağlatmak ise şimdilik %20 başarılı oldular.Çünkü 26 Aralık Başsavcının açıklamalarının ne anlama geldiğini siyaseti takip edenler bilir,savcı Akkaşın kime hizmet edebileceğini gündemi takip edenler iyi bilir.Ya yargı kendini kaybetti ve deli dana hastalığına yakalandı ya da gerçekten olayların vehametinin farkında değiller.Hükümetin yargıyı denetlemek istemesi ise asıl manidar olan diğer bir konu.

2 gündür Adana,İstanbul,İzmir ve diğer şehirlerdeki eylemlerin amacından sapmaması için kolluk kuvvetlerinin sabırlı ve sakin olması,Galeyena gelen halkın da sonuçlarını iyşi düşünerek hareket edip,memlekette yolsuzluk yapanların yargıda şeffaf yargılanması dışında protestolarda bulunmaması gerekir.

Halkın nezdinde önemli olan sadece oy vermek veya tarafını belli etmek veya 40 yıllık dostunu yarı yolda bırakmak veya geçmişin intikamını almak olmamalı.Olaylar şun anda ideoloji kavgasından ziyade şeffaf ve modern bir toplum olma yolundaki mücadelemizdir.1 haftada Tüm Türkiye bazı bakan,vekil ve savcıların ne yaptığını anlamakta zorluk çekiyor..Halkı düşünemeyen ve kendi rantları için ani çıkış yapanları tarih affetmeyecek.Cemaat ve Hükümet soğuk savaşının sıcak bir eyleme dönüşmemesi temennisi ile.

Ben sadece kendi bakış açımla ne iktidara ne cemaate ne de muhalefete ve de  başka odaklara yaranmaya çalışmadığım için mutluyum.

son söz;

\`\`Zavallı koyun sürüsü çobanı da o besler,çoban köpeğini de kurdu da..\`\`