Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, Fransa’nın Strasbourg kentinde katıldığı Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nde yaşanan gelişmeleri aktardı.

Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, Fransa’nın Strasbourg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresine katıldı. Subaşıoğlu, burada toplantılara katılarak yaşanan gelişmeleri anlattı.

16 Nisan’da yapılacak olan halk oylamasının Avrupa’yı rahatsız ettiğini söyleyen Subaşıoğlu, “Avrupa Konseyi’nde tek gündem Türkiye. Türkiye olmasa Avrupa Konseyi’nin kendisine bir gündem edinmesi mümkün görünmüyor. Tabii son dönemde Avrupa’da yaşanan bir takım gelişmeler dolayısıyla Türkiye ile Avrupa arasında artık bir anlayış birliğinin olmadığı noktasındayız. Özellikle Avrupa Konseyi, Türkiye’yi birçok konuda sıkıştırabilmek adına olayları sadece hukuki boyuttan ele alarak, sanki Türkiye’de terör yokmuş gibi terör eylemleri yokmuş gibi sanki Türkiye’de PKK insanları öldürmüyormuş gibi davranıyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde aslında belediyecilik yapmayıp da PKK’ya finansal ve lojistik destek sağlamak adına belediyelerin ve kamu kurumlarının kaynaklarını aktaran belediye başkanlarının görevden alınması konusunu kendisi için bir gündem yapmış. Bu raporda terörün ve terörizmin yeniden tanımlanması gerektiğine dair bir tavsiye de bulunuluyor. Dolayısıyla bende Avrupa Halklar Birliği Partisi grubunda yapmış olduğum konuşmada, Türkiye’de terör ile ilgili terörün yeniden tanımlanmasına ihtiyaç olmadığını, çünkü dünyanın neresine giderseniz gidin bir maç esnasında insanların güvenliğini sağlamak için polislere yapılan terör eyleminin dünyanın her tarafında terör eylemi olarak kabul edildiğini, bunu tartışmanın anlamsız olduğunu söyledim” dedi.

“16 Nisan referandumu Avrupalıları rahatsız ediyor”

Özellikle Türkiye’de 16 Nisan’da yapılacak olan anayasa değişikliği referandumunun onaylanması ile 5 yıllığına sürekli iktidarların geleceğinden dolayı Avrupalıların rahatsız olduğunu dile getiren Başkan Subaşıoğlu, “Bu çerçevede maalesef Avrupalı dostlarımız Türkiye söz konusu olduğu zaman objektif davranmaktan son derece uzak oluyorlar. Avrupa Halklar Birliği grubunun başkanı bizim sözümüzü sürenin yeterli olmadığı gerekçesiyle kesme girişiminde bulundu. Allah’tan biz hazırlığımızı yapmıştık 2 dakika içerisinde ben fikir ve görüşlerimi ifade ettim. Bizlerden bekledikleri konuşmalar bu olmayınca kendileri biraz farklı noktalara işi çekebiliyorlar. O yüzden süreyi daha etkin kullanmamız gerekiyor. Onların duymak istediklerini söylediğiniz zaman ise süreyi hiç önemsemiyorlar. Tabii Türkiye’nin son dönemde Avrupa ile ilgili yaşamış olduğu sıkıntılar ortada. Burada da Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nde aynı havanın devam ettiğini görüyoruz. Artık şunu net bir şekilde ifade etmem lazım, Avrupa’nın her tarafında Türkiye’ye karşı müthiş bir önyargı var. Tabii bu devletlerden kaynaklanıyor. Devletlerin siyasetinden kaynaklanıyor. Özellikle Türkiye’deki referandum süreci sonrası anayasa paketinin onaylanması ile birlikte artık Türkiye’de sürekli 5 yıllığına kesintisiz hükümetlerin ortaya çıkacak olması, Türkiye’nin istikrarlı bir şekilde yönetime kavuşuyor olması zannediyorum ki Avrupalı devletleri rahatsız ediyor” diye konuştu.