Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Halkınıza güvenirseniz mucizeler yaratırsınız. Baskılar uygularsanız geleceğiniz aydınlık olamaz” dedi.

Resmi temaslarda kapsamında Üsküp’te bulunan Ahmet Davutoğlu, Makedonya Dışişleri Bakanlığında düzenlenen Büyükelçiler Konferansında konuştu. Makedonya’nın en kısa zamanda tam ismi ile tanınmasını umduğunu belirterek, Polonya gibi 127 sene beklemesine gerek kalmadan bu süreci atlatacağını umduğunu bildirdi. Makedonya’da katıldığı bir toplantıda yaptığı konuşmasına “Makedonyalıyım” diyerek başladığını aktaran Davutoğlu, Türkiye ve Makedonya ilişkileri içinde her şeyi mümkün kılabileceklerini ifade etti. Makedonya ve Balkanların tarihi göz ardı edilerek Türk tarihinin yazılamayacağını belirten Başbakan Davutoğlu, “Atatürk Makedonya’da doğdu, babasının evi Kocacık’ta. Tüm geçmişimiz özellikle şehirlerimiz ortak geçmişimizden geliyor Farklı kültürdeki kimliklere saygı duymak balkanlardaki politik istikrarın anahtarıdır. Türkiye’den bahsettim ama önce bir prensipten bahsetmem gerekecek. Her şeyi değiştirebilirsiniz ama coğrafyanızı ve tarihinizi değiştiremezsiniz. Coğrafya ve tarih herkese verilmiştir. Tarihimizin ve coğrafyamızın kaderini değiştiremeyiz. Krizle karşılaştığımız zaman coğrafyamızı suçlayamayız ya da karşılaştıramayız. Coğrafyamız bir fırsat bir şanstır. Makedonya’nın coğrafyasına baktığımızda stratejik noktalardan biri olarak görüyoruz” dedi.

“TARİHİ VE KÜLTÜREL OLARAK BİRLİKTEYİZ”

Davutoğlu, Makedonya’nın NATO ya üyeliği konusunda değinerek, “Siz sadece coğrafi komşu olarak görmüyoruz. Tarihi ve kültürel olarak birlikteyiz. Makedonya’dan göç etmiş yüzlerce vatandaşımız var. Bazı insanları bizi Avrupa da istemeye bilir ama biz Makedonya’yı AB’de NATO’da olmasını istiyoruz. Makedonya bizim için o9ldukça önemli bir ülkedir” dedi.

Büyük bir ülkenin coğrafi olarak büyük olmasıyla ifade edilemeyeceğini aktaran Davutoğlu, bir ülkenin tarihi derinlikle, kültürel derinlikle anlaşılabileceğini kaydederek bir Üsküp’e sahip bir ülkenin stratejik değer ve öneme sahip olduğunu vurguladı.

“AVRUPA’NIN PARÇASIYIZ VE AVRUPA’NIN DAİMA BİR PARÇASI OLACAĞIZ”

Türkiye’nin NATO üyesi olduğunu, Avrupa Birliği yolunda emin adımlarla ilerlediğini kaydeden Davutoğlu, Avrupa tarihinin Osmanlı arşivleri olmaksızın okunamayacağını, anlaşılamayacağını bildirerek, “Avrupalılar kendi tarihlerini yazamazlar bu çok büyük bir gerçek. Avrupa’nın parçasıyız ve Avrupa’nın daima bir parçası olacağız” dedi.

Türkiye’nin Afrika’dan Balkanlar’a, Asya’dan Avrupa’ya, Yakın Doğu’dan Orta Doğu’ya kadar birçok ülkeden insana kapılarını açtıklarını ifade eden Davutoğlu, Kosova savaşında, Suriye rejimin gaddarlığından, Kırgızistan’daki iç savaştan yüzlerce insanın Türkiye’ye geldiğini ifade etti. AK Parti hükümetinin yönetimi süresince herhangi bir boyutu ihmal etmeden çok boyutlu dış politika yürüttüklerini, Rusya ile olan ilişkilerin son 500 yıl içerisinde en iyi dönemlerini yaşadığını, belirten Davutoğlu, AB süresince olmalarının Rusya ile olan ilişkileri zedelemeyeceğini vurguladı. ABD ile olan ilişkilerin önemli olduğunun altını çizen Davutoğlu, Latin Amerika’da 5 olan büyükelçi sayısının 122ye çıktığını kaydederek, Türkiye’nin şu aşamada dünya kapsamında diplomatik temsil açısından yedinci ülke olduğu vurguladı.

“YÜZDE 45-52 ARASINDA DESTEK GÖRÜLÜYOR”

Davutoğlu, İstanbul’u bir cazibe merkezi haline getirmeyi amaçladıklarını kaydederek, AK Parti hükümeti süresince Türkiye’nin IMF’ye 5 bin dolar borç verdiğini, Türkiye’nin G-20 başkanlığını yürüttüğünü vurguladı. Davutoğlu, “12 yıl önce bunlarım kimse hayal edemezdi. Bunları neden söylüyorum. Makedonya kısa bir süre içinde değişimi ortaya koyabilir. Biz yeni doğal kaynaklar geliştirmedik ya da herhangi bir uluslararası örgüt bizlere milyarlarca dolar vermedi. Ve bu çerçevede sömürüyle gelmiş olan birikimi de söz konusu değildi. Biz insanlarımızı motive ettik ve özgüveni ortaya çıkardık. Zor bir yıl oldu. Yerel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine rağmen siyasal istikrarın farkında olarak yumuşak bir geçiş yaptık. Buradaki başarının mimarı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Siyasi istikrarın farkındaydık. Şimdi yeni bir genel seçim süreci başlayacak ve özgüven içindeyiz. Bütün bu değişimler içinde halkımız bizi destekliyor ve yüzde 45-52 arasında destek görülüyor. Halkınıza güvenirseniz mucizeler yaratırsınız. Baskılar uygularsanız geleceğiniz aydınlık olamaz. Demokrasi siyasi istikrarın, siyasi istikrar da ekonomik başarının anahtarıdır. Ekonomik başarı uluslararası alanda tanınma, görünürlük, kabul edilme anlamına gelir” dedi.