Başbakan Ahmet Davutoğlu, Atina’da düzenlenen Türkiye-Yunanistan İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye, Yunanistan ile el ele güçlü bir bölgesel ekonomik alan oluşturmak niyetindedir. Güçlü bir Yunanistan istemektedir. Birlikte hem iki ülkenin geleceğe dönük perspektifinde hem de Avrupa içindeki konumunu güçlendireceğine inanıyoruz” dedi.

Yunanistan’da bulunan Başbakan Davutoğlu, Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras’la birlikte Türkiye-Yunanistan İş Forumu’na katıldı. Başbakan Davutoğlu konuşmasında iki ülkenin geçmişteki ve gelecekteki iş birliğine değinerek, “Her şeyden önce bu iş Forumu’nun başarılı olmasını temenni ediyorum. Samaras’a gösterdikleri misafirperverlik nedeniyle bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Bugün öğleden sonra intikal ettik, Yunanistan havasını alır almaz ki özlemişiz Atina havasını. Tarihi kokusuyla Atina havasını teneffüs ettikten hemen sonra çalışmalara başladık. Cumhurbaşkanı Papulyas’la görüştük, sayın Samaras’la Dışişleri Bakanlarımızın da katıldığı çok dostane, güzel latifelerle de bezenmiş çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Şunu ifade etmek isterim: Şu anda Atina’da 9 Türk Bakan bulunuyor benimle birlikte. Diğer şehirlerde olmalarını da göz önünde bulundurarak Ankara’da bu kadar sayıda bakan yok. Yani Atina’daki Bakan sayısı Ankara’dan daha fazla şu anda. Dolayısıyla burada bir Bakanlar Kurulu Toplantısı ayrıca yapabiliriz” dedi.

Davutoğlu, 4 yıl önce Yunanistan’la Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyi mekanizması kurulması dönemini geçici ve hevesle başlayan bir süreç olarak görmediklerini belirterek, “Türkiye için bu stratejik bir karardı. Sayın Cumhurbaşkanımızla o zaman yine dönemim Başbakanı sayın Papandreu ile bu süreci başlattıklarında çok açık ve net bir stratejik hedef peşindeydik. Bir vizyonumuz vardı. İki ülke arasında tarihi ve köklü ilişkileri kalıcı bir dostluk ilişkisine döndürmek, Türkiye ve Yunanistan’ın gerek doğu Akdeniz’de gerek Ege’de gerek Balkanlarda barış örneği teşkil edecek en üst düzey ilişkilere, seviyesine getirmek. Avrupa’da birlikte çalışmak, dünyada birlikte çalışmak. O sebeple ortak kabine şeklinde gerçekleştirdiğimiz bu sürecin 3. toplantısı için Yunanistan’dayım. Ben bu başbakanlık görevini üstlendikten sonra yaptığım ilk ziyaretlerden birisi. Sayın Samaras’la telefon görüşmemizde bundan iki-üç hafta önce bir an önce yüz yüze gelerek görüşelim dedik. Bakü’de görüştüğümüzde de bu sürecin gecikmemesi konusunda da prensip kararı almıştık. Ayrıca bu G-20 dönem başkanlığını 1 Aralık’ta üstlendikten sonra yurtdışına yaptığımız ilk ziyaret. Dolayısıyla sayın Samaras’la sadece ilişkilerimizin ekonomik boyutunu değil, bölgesel sorunları, diğer ikili konuları değil, aynı zamanda dünya ekonomisi ile ilgili intibalarımızı paylaşma imkanı bulduk” açıklamasını yaptı.

“TÜRKİYE GÜÇLÜ BİR YUNANİSTAN İSTEMEKTEDİR”

Başbakan Davutoğlu, Türkiye ve Yunanistan arasındaki işbirliğinin başarılı olduğunu belirterek, “2010 yılında bu süreç başladığından bu yana gelişmelere baktığımızda aslında Türkiye ile Yunanistan arasındaki İş Birliği Konseyi’nin anlamı daha da arttı ve ona duyduğumuz ihtiyaç daha da arttı, artarak çeşitlendi. Çünkü 2010’da 2008 krizinin hemen üzerinden kısa süre geçmişti ve dünya ekonomisinde hepimizi etkileyen ciddi bir kriz vardı ve şimdi bu kriz özellikle Avrupa bağlamında daha da derinleşerek sürüyor. Türkiye, Gümrük Birliği üyesi olarak, Avrupa ekonomisinin piyasa anlamında bir parçası olarak bu gelişmeleri yakından takip ediyor. En başta şunu ifade etmek isterim ki Türkiye dost ve komşu bir ülke olarak Yunanistan’ın en güçlü ekonomiye sahip olması ve Yunanistan istikrarına çok büyük önem vermektedir. Kendi istikrarı ve kendi refahı gibi görmektedir. Kesinlikle bu İş Birliği Konseyi vesilesiyle hem dost ve komşu halkları olarak Türk ve Yunan halklarına hem de bütün dünyaya şunu ifade etmek isterim: Türkiye, Yunanistan ile el ele güçlü bir bölgesel ekonomik alan oluşturmak niyetindedir. Güçlü bir Yunanistan istemektedir. Birlikte hem iki ülkenin geleceğe dönük perspektifinde hem de Avrupa içindeki konumunu güçlendireceğine inanıyoruz. Birbirimizin ekonomileri sayın Samaras’ın dediği gibi tamamlayıcılık ilişkisine sahiptir ve birbirimize yapacağımız katkı ve desteklerle her iki ülkenin kalkınması ve refaha erişmesi mümkündür” dedi.