Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve AB’nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, Brüksel’de düzenlenen Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog Toplantısı’nın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

"Yunan adalarına geçen kaçak göçmen sayısında yüzde 99 azalma olmuştur"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Türkiye ve Avrupa Birliğini ilgilendiren önemli meseleleri ele aldık. Katılım müzakerelerin yanında iki taraf içinde önemli olan enerji, gümrük birliği antlaşmasının güncellenmesi, terörle mücadele gibi konuları ele aldık. Ayrıca iki tarafı yakından ilgilendiren göç konularını ve aramızdaki göç antlaşması ve uygulamasını değerlendirdik. İş birliğimiz netice vermiştir. Yunan adalarına geçen kaçak göçmen sayısında yüzde 99 azalma olmuştur. Türkiye olarak yükümlülüklerimizi yerine getiriyoruz. Avrupa Birliği’nde yükümlülüklerinin bir kısmını yerine getirmiştir. Bazı konularda eksiklikler var. Eksikliklerin nasıl giderilmesi konusunda değerlendirme fırsatı bulduk özellikle Suriyeli göçmenlere aktarılması gereken yardım miktarı ve gönüllü yerleşim gibi bazı konularda eksiklikler var ama diğer taraftan vize serbestisi ve geri kabul antlaşmasını da göç antlaşmasına bağlamıştık. Bunların da uygulanmasıyla ilgili adımlarımızı birlikte atmaya devam etmeliyiz " dedi.

"Musul’un DEAŞ’ten temizlenmesi yetmez Irak’ın başka sorunları var"

Bölgesel konularla ilgili konuşan Çavuşoğlu "Katar krizi, Suriye, Irak, Libya, İran, Ortadoğu ve barış süreci ve Rusya, Ukrayna gibi konularda görüş alışverişinde bulunduk. Esasen bu konularda AB ile Türkiye arasında bir görüş ayrılığı yok. Görüşlerimizde birlik ve uyum var. Tüm bölgenin istikrarı için barışın sağlanması için huzurun tekrar gelmesi için bugüne kadar zaten AB ile birlikte hareket ettik. Bir an önce Körfez krizinin çözülmesi için çaba sarf ediyoruz. Bu bakımdan Federica Mogherini’nin Kuveyt ziyareti de çok faydalı olmuştur. Suriye’de ateşkesin tesis edilmesi ama daha çok siyasi çözüm ve Suriye’nin yeniden imarı konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Keza Musul’un DEAŞ’ten temizlenmesi yetmez Irak’ın başka sorunları var. Bu sorunları da aşabilmek için Irak’a olan desteğimizi devam ettirmemiz lazım. Diğer taraftan Libya’da bir belirsizlik var. Libya’nın birliğini beraberliğini sağlamamız lazım. Terörle mücadelede destek vermemiz lazım. Ortadoğu barış sürecini desteklerken, bir de Haremi Şerif’teki İsrail’in uygulamalarını doğru bulmadığımızı özellikle vurguladık. Bu konuda İslam İşbirliği Teşkilatı ve Zirve Başkanı olarak, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bizlerin yoğun gayreti var. Durumun bir an önce normalleşmesi gerekiyor ve bir daha bu tür sorunların tekrar edilmemesi gerekiyor" dedi.

"OHAL dönemindeki uygulamaların incelenmesi için bir komisyon kurduk"

Çavuşoğlu, AB ile ilişkilere değinerek başladığı konuşmasında, "İlişkilerimiz de sorunlar. İlişkilerimizi daha da güçlendirmemiz gerekiyor fakat burada anlayış farklılıkları var. Bunları da gidermek gerekiyor. Türkiye’de demokratik muhalefet de teröristleri ve teröre destek verenleri bir tutmamak gerekiyor. Elbette Türkiye’de demokratik muhalefet var. Fakat bunların içinde terör örgütüne silah taşıyanlarda var. Demokratik muhalefetle, terör örgütlerine silah taşıyanları bir tutarsak halkın iradesine saygısızlık yapmış oluruz. Aynı şekilde gazeteci olsun sivil toplum örgütü olsun fark etmez. İşini düzgün yapan gazeteci, özgürce yapan gazeteci ile terör örgütüne doğrudan destek veren adı gazeteci varsa bunları ayırmak lazım. Gazeteci kimliğine sahip olarak her türlü suçu işlemeyi meşru göstermez. Hain darbe girişiminin içinde bulunan, darbe girişimine aktif destek veren kim olursa olsun, ister gazeteci ister asker ister siyasetçi hepsi aynıdır. Birini diğerinden ayıramayız. Bu konularda her türlü bilgiyi AB ile paylaşmaya hazırız. Avrupa kurumlarıyla da bur süreçle ilgili yakın işbirliğimiz var. Avrupa Konseyi’nin tavsiyelerini yerine getiriyoruz. OHAL dönemindeki uygulamaların incelenmesi için bir komisyon kurduk. İnsan Hakları Mahkemesi bunu iç hukuk yolu olarak tanıdı. Bu tür mekanizmalarda ihlaller varsa, gidermek için bugüne kadar çok önemli adımlar attık. Bu süreçte AB ile uyumlu şekilde çalışmak istiyoruz" diye konuştu.