İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından organize edilen ve 23 – 27 Ocak 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan “İnceleme/Soruşturma Teknikleri ve Yönetici Çalışma Programı” konularının işleneceği bilgilendirme toplantısı başladı.

23 Ocak 2012 Pazartesi günü saat 09.00’da Abdullah Tayyar Anadolu Lisesinde düzenlenen bilgilendirme toplantısına Valimiz Sayın Süleyman KAHRAMAN, İl Milli Eğitim Müdürü Bekir Aksoy, Eğitim Denetmenleri, İlköğretim ve Ortaöğretim Okul Müdürleri ile Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı Şube Müdürleri katıldı.

İl Milli Eğitim Müdürü Bekir Aksoy,  bilgilendirme toplantısının açılışında yaptığı konuşmada; “Değerli çalışma arkadaşlarım, her ne kadar okullarımız tatile girmiş olsalar bile, sizler sorumlu olduğunuz okullarınızın iş ve işleyişinin daha verimli olması için çalışmalarınıza devam etmek zorundasınız. Göreve başladığımız günlerde Sayın Valimizle yaptığımız görüşmeler neticesinde; kendilerinin bize böyle bir çalışma yapılması yönündeki emir ve direktifleri doğrultusunda böyle bir çalışma yapılmıştır. Bu bilgilendirme toplantısının ilk üç günü İnceleme ve Soruşturma Teknikleri konularında okul müdürlerimize eğitim verilecek, son iki gün ise kişisel gelişimle alakalı konular üzerinde durulacaktır.” dedi.

Valimiz Sayın Süleyman Kahraman ise yaptığı konuşmada; Sizler bir kurumun, bir kuruluşun işleyişini kontrol ederek bir anlamda o kurumu, o işleyişi düzenliyor, tertip ediyorsunuz. Bunun içindir ki bir denetim makamında bulunmak, icra makamında bulunmaktan, çok daha fazla sorumluluk gerektirir. Çünkü denetim sadece hislerle, duygularla yerine getirilemez. Belli bir emek, belli bir bilgi ve birikim ister. Denetim makamında bulunan iyi olanı, doğru olanı, güzel olanı tanıdığı gibi, doğru ve yanlış karşısında güçlü bir iradeye de sahip olmalıdır. Doğru ve yanlış, güzel ve çirkin karşısında tavrı da net olmalıdır…  Hiç kuşkusuz güçlü bir irade için de ilk önce belli bir bilgiye, belli bir bilince sahip olmak gerekiyor… Denetim yapan önce denetimi yaptığı kurumu, denetimini yaptığı işleyişi tanımalıdır… Bu işleyişin artılarını ve eksilerini görmelidir… Ve artıları eksileri kendimiz gördüğümüz gibi, icrada bulunana da bunu yine belli bir nizam ve intizam içinde göstermemiz gerekir… Denetleme yapmak kadar, denetimin sonuçlarını yansıtmak da önemli… Doğruyu doğru şekilde takdir edebilmeli, yanlışı da doğru şekilde anlatabilmeliyiz…

Sözlerimizin, bakışlarımızın velhasıl hal ve hareketlerimizin şekli, üslubu da belli bir disiplin gerektiriyor. Önce biz kendi içimizde disiplinli olmalıyız…  Eğer Necip Fazıl’ın dediği gibi zamana ve mekâna dayanabilecek bir nizam kurmak istiyorsak, doğru olanı, güzel olanı, iyi olanı önce biz icra etmeliyiz. Niyetimiz ve hedefimiz insanları doğruya ulaştırmak olmalı… Bunun için de disiplini korku temelinden uzaklaştırmak ve sorumluluk-bilinç temeline oturtmak gerekiyor… İnsanlar bizden korktukları için doğruyu yapıyorsa, inanın bunun hiçbir önemi ve anlamı yok… Tam tersine amacımız hep birlikte doğruya, hakikate ulaşmak olmalı… Karşımızdakini kırarak, korkutarak bir nizam kuramayız…  Ve bir disiplin soruşturması aslında adaletin tesisi demektir… Verilen bir karar toplumda belli bir disiplin ve nizam üzerine kurulmuş bir birliğe vesile olabileceği gibi, bu birliği zedeleyebilir, ortadan da kaldırabilir… Denetim makamında bulunmanın çok hassas bir nokta olduğunu hiçbir zaman unutmayalım… Nasıl ki bir bedende bir organ nizamını kaybettiği zaman bütün vücut etkileniyorsa, bir kurumda nizamın bozulmasından da bütün bir toplum etkilenecektir.

Önce biz gayretli olmalıyız, önce biz disiplinli olmalıyız, önce biz adaletli olmalıyız. Bunun için de adaleti önce biz bilmeli, biz tanımalıyız… Adaleti bilmeyenden elbette ki adil olması beklenemez… Bu toplantının bu anlamda hepimiz için bir vesile olmasını temenni ediyor, emeği geçenlere de teşekkür ediyorum.” dedi.