Programın açılış konuşmasını yapan Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Ahmet Akman, ajans olarak elma ile ilgili daha önce de çalışmalar yaptıklarını belirterek, “Konunun bütün paydaşları ile birlikte görüşülmesi, eksiklerimizi görerek tamamlamak ve çalışmalarımızı bu yönde sürdürmek en büyük hedefimiz. Panelin bütün paydaşlarımız için hayırlı olmasını temenni ediyorum.” dedi. 

Karaman Vali Yardımcısı Erkan Karahan ise Karaman’ın tarım ve hayvancılık konusunda önemli illerimizden birisi olduğunu söyleyerek, Konya ve Karaman bölgesinde yapılan çalışmalardan bahsetti ve bütün kurumların bir araya gelerek Karaman için faydalı olması amacıyla düzenledikleri bu panelin herkese hayırlı olmasını diledi.  

KMÜ Rektör Yardımcısı ve Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Yıldırım ise panelin yeni fikirler oluşması açısından önemli olduğuna değinerek başta üreticiler olmak üzere bütün kurumları üniversitede ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve panelin faydalı geçmesi temennisinde bulundu. 

“Karaman elma yetiştiriciliğinde büyük söz sahibi”

Panel öncesinde elmacılık hakkında kısa bir sunum yapan Karaman İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ahmet Haşim Keskin ise elma yetiştiriciliği hakkındaki verileri paylaşarak Karaman’ın kültür elması yetiştiriciliğinde ülkemiz genelinde büyük söz sahibi olduğunu söyledi. Elmanın faydalarından bahseden Keskin konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye, 3 milyon 128 bin 450 ton ile dünya sıralamasında Çin ve ABD’nin ardından üçüncü sırada yer alıyor. Ticaret hacmine bakıldığında ise Türkiye; Şili, Polonya, İtalya, Fransa ve Meksika’dan sonra geliyor. Karaman, meyve veren yaşta ağaç sayısı ve toplam elma ağaç sayısı bakımından Türkiye’de birinci sırada yer almasına rağmen üretim bazında Isparta ve Niğde’nin arkasında kalarak üçüncü sırada yer alıyor.”

“Elmaya nazik davranılmazsa kalitesi düşüyor”

Programda açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Ahmet Yıldırım’ın moderatörlüğündeki panele geçildi. Panelin ilk konuşmacısı olan Engin Tarım Temsilcisi Ömer Ertuğrul, şirket verilerini paylaşarak şirketin depolama, gübreleme, barkod yöntemleri hakkında bilgi verdi. Tarımın modernleşmesi için MEVKA’nın çok çaba harcadığını belirten Ertuğrul, şirket bünyesinde yapmış oldukları çalışmaları aktararak şöyle konuştu: “Üretici olarak elmaya hasar vermeden hasat edebilmek çok önemlidir. Bu anlamda baktığımızda işçilerin kaliteli ve kalifiye olması gerekiyor. Elmayı hasat eden işçi, elmaya nazik davranmazsa elmanın kalitesi düşmektedir. Satış, pazarlama hususlarında market ve hallerde fiyat kontrolü yapılması şart. Çiftçilerimizin daha fazla bilgilendirilmesi gerekiyor.”

Ömer Ertuğrul, üretim aşamasından pazarlama aşamasına kadar yaşadıkları sorunları dile getirerek, modern tarım üreticilerinin gider kalemlerinin gün geçtikçe arttığını ve bu konuda ilgililerden destek beklediklerini söyledi. 

“En çok üretimi yapılan türler; Starking, Golden, Amasya ve Granny Smith”

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü Ziraat Yüksek Mühendisi Meliha Akçay ise Türkiye’nin tarımda bölgesel güç ve ticaret köprüsü olması bakımından zengin bir biyolojik çeşitliliğe sahip olduğunu belirtti. Akçay, elma üretimi ve elma dikim alanları ile ilgili istatistikleri paylaştığı sunumunda “2015 yılı TÜİK verilerine göre Karaman, 2,6 milyon ton elma üretimi ile ülkemizde yüzde 14’lük paya sahip. En fazla üretimi yapılan elma türleri ise Starking, Golden, Amasya ve Granny Smith olarak dikkat çekmektedir.” şeklinde konuştu. 

“Birliğin desteklenmesi gerekiyor, fakat üreticiler dahi birliğe üye olmuyor”

Karaman Elma Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Yıldız da Karaman’ın, bulunduğu iklim kuşağının uygunluğundan dolayı Türkiye’de ve dünyada önemli bir yere sahip olduğunu belirterek buna rağmen üretilen elmaların ihracatı noktasında geride kalındığını ifade etti. 

Ahmet Yıldız, büyük işletmelerin üretim maliyetlerini düşürdükleri takdirde pazarlama sıkıntısı çekmediklerini fakat bu bölgedeki üreticilerin genellikle küçük üretici olduğunu vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Eğitim ve bilgilendirme yetersizliği var ve bu sorunun muhakkak giderilmesi gerekiyor. Depolama kapasitemiz yetersiz. Üretim miktarımızın 400 bin ton civarında olduğunu söyleyebiliriz fakat normal üretimimizin 600 bin ton üzerinde olması gerekmektedir. Birlik olarak kurulduğumuz günden bu yana elmada iyi ürün uygulamasını yaygınlaştırmaya çalıştık. Bu kapsamda Birliğimizin desteklenmesi gerekiyor fakat üreticilerimiz dahi birliğe üye olmuyor. Bu durumda da Birlik zor durumda kalıyor. Birliğimize üye üreticilerimizin elmalarında kesinlikle ilaç kalıntısı söz konusu değildir. Çünkü üreticilerimize doğru ve zamanında ilaçlama ile ilgili sms yoluyla uyarılarda bulunuyoruz.”

“Elmacılıkta kaliteli ürün, kaliteli ambalaj, insan sağlığı ve reklam çok önemli”

Panelin son konuşmacısı olan Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Küden, Türkiye ve Avrupa’daki üretim yöntemlerini ve çeşitlerini anlatarak karşılaştırmalar yaptı ve kulüp elmacılığı hakkında açıklamalarda bulundu. Elma üreticiliğinde birim alandan yüksek verim alabilmenin önemine değinen Prof. Dr. Küden, pazarlama organizasyonları ve birlikler hakkındaki verileri paylaştı. Yurtdışında artık yüksek ağaç formunun daha sık kullanıldığını vurgulayan Prof. Dr. Küden, fotoğraflarla bu formun örneklerini sunarak,  “Her elma türü her ilklime uygun olmaz. Doğru ürünü doğru iklimde kullanmak gerekiyor. Yanlış hasat, pek çok sorunu da beraberinde getiriyor. Zamanlama, elmacılıkta büyük önem taşıyor. Bunun yanı sıra elmacılığın istenilen seviyeye gelebilmesi için kaliteli ürün, kaliteli ambalaj, insan sağlığı ve en önemlisi de reklamın en iyi şekilde yapılması gerekiyor.” diye konuştu.

Panel, tarafların karşılıklı görüş alışverişinde bulunmasının ardından sona erdi.