RİZE (İHA) – Rize Valisi Ersin Yazıcı, hedeflerinin eğitimde 50. sırada yer alan Rize’yi daha üst sıralara çıkarmak olduğunu belirterek,“Bu şehrin çocuklarının, Aydın’da, Kırşehir, Ankara ve Burdur’daki çocuktan daha az zeki olduğunu kabul etmiyorum” dedi.

Rize’de Eğitime Nitelik Kazandırma (RENK) projesi tanıtım toplantısı Rize Valisi Ersin Yazıcı’nın da katılımlarıyla Güneysu’da yapıldı. Rize’de eğitim seviyesinin Türkiye sıralamasında 50. sıralarda yer almasıyla başlanan eğitim seferberliğinde RENK projesine önem veriliyor.

Projenin amacı, Rize’de eğitim öğretimin niteliğini artırmak için yapılacak çalışmaları planlamak, eğitimle ilgili sorunlar ve çözüm önerileri değerlendirerek eğitim-öğretim alanında yapılacak çalışmalara ışık tutmak olduğu belirtildi.

İkizdere İlçesi ve Rize Merkezi, Çayeli, Ardeşen ve Fındıklı’da toplanan eğitimde RENK Çalıştayı, bu kez Güneysu İlçesinde çalışmalarına devam etti. Güneysu Halk Eğitim Konferans Salonu’nda yapılan toplantıya Rize Valisi Ersin Yazıcı, Rize Vali Yardımcısı Mehmet Özer, Rize Milli Eğitim İl Müdürü Şemsettin Durmuş, Güneysu Kaymakamı İhsan Selim Baydaş, Güneysu Belediye Başkanı Halil Turan, Güneysu Milli Eğitim Müdürü Adem Külünk ve Ak Parti Güneysu İlçe Başkanı Mehmet Akif Karslı katıldı.

Rize Eğitim Çalıştayı’nın çok önemli bir proje olduğunu vurgulayan Rize Valisi Ersin Yazıcı, dört buçuk aydır Rize’de olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Rize’ye geldiğimde ilin milli eğitimdeki durumu ile aldığım brifing de bir köylü çocuğu olarak çok üzüldüm. Rize’nin 5-6 yıllık eğitim serüvenindeki sıralamasının çok rahatsız edici olduğunu gördüm. Bunun farkında olunduğu ve bunun üzerine topyekûn gidilmediğini fark ettim. Bugüne kadar bu nasıl oldu neden oldu bunu tartışmayacağım. 2 Haziran tarihinde görevlendirildim. Bundan sonra yapacaklarımdan sorumluyum. Halen anası babası bir Anadolu köyünde yaşayan benim için, bu durum kabullenilemez. Mutlaka bir şeylere öncülük etmem gerektiğini düşünüyorum."

Düşüncelerimi şehrin yöneticilerine de sık sık ilettiğini anlatan Yazıcı, şunları söyledi: "Eğitim durumundan hiç kimsenin memnun olmadığını gördüm. 50’li sıralardan kimse memnun olamaz zaten. Herkesin bu durumdan şikayetçi olduğu düşüncesini dinledim. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ilimizi bir önceki ziyaretlerinde bu konuyu kendisine ilettim ve bu durumdan haberdar olmadığını gördüm. Son gelişinde ise bana neler yaptığımı sordu. Bende bir takım çalışmalar yaptığımızı ve RENK projesinden kendisine bahsettim. Kendisi de bu sıralamadan rahatsız.”

“ÖĞRENCİLERİ KENDİ ÇOCUĞUNUZ GİBİ DÜŞÜNÜN”

Bu projenin Rize’nin projesi olduğunu söyleyen Rize Valisi Yazıcı; laf olsun diye bir şey yapalım düşüncesinde olmadığını söyledi. Bu şehrin çocuklarının Rize’nin evlatlarının Aydın, Kırşehir, Ankara ve Burdur’daki çocuktan daha az zeki olduğunu kabul etmediğini belirten Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu saydığım iller yıllardır Türkiye’nin ilk onundaki illerdir. Burdur’daki çocuğun ne farkı var Rize’deki çocuktan; hiçbir farkı yok. Hatta Karadeniz’in çocuklarının daha kıvrak zekâya sahip olduğunu düşünüyorum. Demek ki öğrenci ile bir problem yok."

Yazıcı, bu arada kendisini dinleyen öğretmen ve okul müdürlerine ’Öğrenciyle ilgili bir problem olduğunu iddia eden var mı içinizde? Dinlemek isterim’ diye sordu. Çocukların her yerde aynı olduğunu anlatan Yazıcı, şöyle konuştu: "Eğitimin üçlü sac ayağından çocuğu çıkarttık. Çocukta bir problem yok. Öğretmenler, eğitim kadrosu, diğer yöneticiler diğer ayağı da veliler. Burada bir takım eksiklikler var. Kentimizin de eksikleri olabilir. Bu bizim durumumuzu açıklamamıza yetmez. Ben şunu inanıyorum siz eğitim kadrosu isterse bir hareket başlatabilir. Bir kıpırtı yaratabiliriz. Eğitimci arkadaşlarım bu işe gönlünüzü koyarsanız, kısa bir süreliğine birkaç aylığına karşınızda oturan çocukların kendi çocuğunuz olduğunu düşünün, bu empatiyi yapabilirseniz, ben inanıyorum ki benim bile tahmin edemeyeceğim bir sıraya geliriz.”

Öğretmen ve idarecilerden iki şey istediğini belirten Yazıcı; sözlerine şöyle devam etti: “Birincisi işinize gönlünüzü katmanız, ikincisi o sıralarda oturan öğrencileri kendi çocuklarınız gibi hissetmeniz. Hepimiz ana babayız. Evlatlarımız için en iyisini istiyoruz. Bu çok zor bir şey değil. Bunu sadece istememiz gerekiyor. Ben ilin valisi olarak bunu istiyorum. Ben bunu takip edeceğim. Mutlak suretle bir şeyler yapacağımıza inanıyorum. Laf olsun diye de böyle zor bir alana girmiş değilim. Bu benim açımdan yöneticilik açısından zor bir alan ve meşakkatli bir alan. Sonuç alınması zor bir alan. Bundan beklediğimiz sonuçlar çıkmayabilir. Birkaç yıl sonra yine bir yol kat edemediysek ben başarısız olmuşumdur. Ben bütün varlığımla bütün kişiliğimle her şeyimle bu zor konunun altına bilerek ve isteyerek gidiyorum. Burada yaratacağımız hareketle çocuklarımızı bir yerlere getirebileceksek bunun mutluluğu bana yeter. Bunun sayısının çok olmasına inanıyorum ve istiyorum.”