Sınav stresi ve stresi kontrol altına alma yollarını anlatan Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikologu Yelda Öge, 26-27 Nisan’da yapılacak TEOG sınavı öncesinde alınabilecek önlemler ve yapılabilecek hazırlıklarla adım adım heyecanı yatıştırmak ve böylece başarı şansını artırmanın mümkün olduğunu belirtti.

Öge, kaygının, bireyin herhangi bir uyaranı tehdit ve tehlike olarak algılaması durumu olduğunu anlatarak, “Kaygı söz konusu olduğunda akla ilk gelen çağrışımlar endişe, korku, gerilim, çaresizlik gibi durumlardır. Sınav kaygısı ise bireyin daha öncesinde öğrenmiş olduğu her türlü bilgiyi sınav esnasında kullanmasını engelleyen ve performansını olumsuz şekilde etkileyen yoğun ve zarar verici kaygı türüdür. Sınav kaygısı aslında performans kaybına yönelik bir korkudur. Sınav kaygısını yaşayan bireylerin geleceğe yönelik düşünce, inanç ve beklentileri hep olumsuz yöndedir. Bu olumsuzluk yoğun duygulanımla birlikte bireye zarar vermekte ve kişinin bedeninde olumsuz değişimler yaşamasına sebep olmaktadır” diye kaydetti.

Sınav kaygısı kendini nasıl belli eder?

“Sınav kaygısı yaşadığımızı 4 farklı alandaki belirtilerine bakarak anlayabiliriz” diye anlatan Uzman Psikologu Yelda Öge, şunları belirtti;

“Bunlar; bilişsel (zihinsel) belirtiler, fizyolojik belirtiler, duygusal belirtiler ve davranışsal belirtilerdir.

Bilişsel (zihinsel) belirtiler: Sınav kaygısını yaşayan bireylerin en temel özelliği felaket yorumlarını içeren inanç ve düşüncelerinin olmasıdır.

Örneğin;’’ yapamayacağım, başarısız olacağım, rezil olacağım, kötü not alacağım gibi” şeklindeki inanç ve düşünceler bireyin kaygısını arttırmaktadır. Sınav kaygısı yaşayan kişinin herhangi bir şeye odaklanması oldukça güçtür ve sık sık dikkat dağınıklığı yaşamaktadır. Yoğun bir şekilde unutkanlık yaşaması, sınav sorularını okuyup anlamada güçlük çekmesi, konuları hatırlamada ve düşüncelerini organize etmede güçlük çekmesi bireyin sınav kaygısının bilişsel belirtilerini yoğun bir şekilde yaşadığını göstermektedir.

Fizyolojik belirtiler: Yoğun kaygıyla birlikte birey kalp atışlarında hızlanma, kaslarda gerginlik, yüzün kızarması, ağız kuruluğu, terleme, titreme, mide ve bağırsakların hareketlenmesi, nefes alıp verişin hızlanması, sık idrara gitme isteği gibi bedensel değişimler yaşamaya başlar. Bunlar kaygının fizyolojik belirtileridir.

Duygusal belirtiler: Sınav kaygısı, gerginlik, sinirlilik, karamsarlık, korku(hata yapmaktan korkmak), endişe(sınav süresinin yetmeyeceğine ilişkin), heyecan, kontrolü kaybetme korkusu ve çaresizlik gibi duygusal değişimlere neden olur.

Davranışsal belirtiler: Sınav kaygısı yaşayan kişi sık sık kaçma ve kaçınma davranışlarını gösterir. Kaçma davranışı genellikle ders çalışmayı bırakma, sınavı yarıda bırakma şeklinde meydana gelirken; kaçınma davranışı ise ders çalışmayı erteleme, sınava girmeme şeklinde meydana gelmektedir.”

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikologu Yelda Öge, sınav kaygısıyla başa çıkma yollarını da şöyle anlattı;

-Sınava çalışmış, bilgi eksikliği ortadan kalkmış, hazırlanmış bir şekilde girmeye özen gösterin,

-Sınava girerken asla son ana kadar çalışmayın, konulara son dakika göz atmayın

-Sınavdan önce uyku, beslenme, dinlenmek gibi fizyolojik ihtiyaçlarınızı iyi karşılayın. Sınav öncesinde ve sırasında olumsuz düşünce ve inançlarınızı sık sık sorgulayın. Bu düşünce ve inançlar sizin için ne kadar gerçekçi bunun farkına varmaya çalışın. Örneğin; “Bu sınavda başarılı olamayacağım” yerine’’ Bu sınavda başarılı olabilmek için elimden geleni yapacağım’’ şeklinde doğru düşünce kalıplarını yerleştirmeye çalışın.

-Sınav kaygısıyla başa çıkabilmek için en önemli adım kaygınızı bastırmaya değil, onu kabul etmeye ve tanımaya çalışın.

-Son olarak ta yukarıda sıralamış olduğumuz sınav kaygısının bilişsel, fizyolojik, duygusal ve davranışsal belirtilerini yoğun bir şekilde yaşıyorsanız ve bunlarla başa çıkmayı deneyip de başarısız olduysanız mutlaka bir uzmandan yardım isteyiniz.