Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, "Eğitimciler nazarında böylesine usulsüz yapılan yönetici atamalarının hiçbir geçerliliği yoktur. Eğitim Bir-Sen Genel Merkezi’nin bu fişçi ilçe temsilcisine yönelik olarak neler yapacağını takip edeceğiz. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’yı da yapılan tüm mülakatları iptal etmeye, yazılı sınav esaslı yönetici atama sistemi oluşturmaya davet ediyoruz” dedi.

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Koncuk, yaptığı yazılı açıklamada, “Türk Eğitim-Sen olarak defalarca bu yönetici atama sisteminin her yönüyle sakat olduğunu belirtmiş, adam kayırmaya, usulsüzlüklere yol açacağını dile getirmiştik. Nitekim uyarılarımızın ne kadar yerinde olduğu bugün bir kez daha ortaya çıktı. Görev süresi uzatılan müdürlerin belirlenmesinde yaşanan torpil furyası, bu kez ilk kez ve yeniden görevlendirilecek müdürlere uygulanan sözlü sınavlarda yaşanıyor. Muğla’da kazananların daha mülakat yapılmadan belli olması, buna dayanamayan ahlaklı bir şube müdürünün komisyon üyeliğinden istifasının ardından bir utanç belgesi de elimize Şanlıurfa’dan ulaştı. Şöyle ki; Şanlıurfa ili Birecik ilçesinde Eğitim Bir-Sen tarafından hazırlanan ve sözlü sınav komisyonuna iletilen bir belge MEB’de işlerin nasıl yürüdüğünü göstermektedir. Eğitim Bir-Sen Birecik İlçe Temsilcisi Nahsen Aydın’ın hazırladığı bu belgede sözlü sınava girecek 64 kişinin isimlerinin karşısında görev yeri, alanı, sendikal bilgileri, siyasi görüşleri, karakter özellikleri yazmakta ve sınavda kimlerin başarılı olması gerektiği belirtilmektedir” ifadelerini kullandı.

Koncuk, şunları kaydetti:

“Elimize ulaşan çarpıcı belgede isimlerin karşısında ‘Üye değil. Her zamanın adamı. Kesinlikle değerlendirilmemeli’, ‘Üyemiz. Karakterli biri. Kesinlikle değerlendirilmeli’, ‘Türk Eğitim-Sen üyesi. Aşırı ülkücü biri’, ‘Kesinlikle değerlendirilmemeli. Alevi militan biri. Barajı aşarsa ilçedeki kız lisesine kesin atanabilir. Her şekilde engellenmesi gereken biri’, ‘Aktif-Sen üyesi ve Yönetim Kurulu Üyesi. Çok tehlikeli. Kesinlikle değerlendirilmemeli. Paralelin Birecik abisi’, ‘Türk Eğitim-Sen üyesi. Kesinlikle değerlendirilmemeli. 30 Mart seçimlerinde MHP Belediye Başkan Adayı. Türk faşisti. Militan biri. Her şekilde engellenmesi gereken biri’, ‘Üyemiz karakterli biri. Sendikada aktif biri. Kesinlikle değerlendirilmeli. Halen bir lisede müdür başyardımcısı’, ‘Ulusalcı, Eğitim-İş Sendikası Başkanı. Kesinlikle değerlendirilmemeli’, ‘Türk Eğitim-Sen İlçe Temsilcisi, değerlendirilmemeli’, ‘Eğitim-Sen üyesi. Kesinlikle değerlendirilmemeli’, ‘Üyemiz. Karakterli biri. Kesinlikle değerlendirilmeli’, ‘Hiçbir sendikaya üye değil. Dengesiz, tutarsız ve hiçbir şekilde idarecilik yapamayacak biri’ şeklinde notlar yazılmıştır. Çok merak ediyoruz. Bu fişleme listesini hazırlayanlar kimin karakterli, kimin karaktersiz olduğunu nasıl bilmektedir? Ellerinde karakter ölçüm cihazı mı vardır? Yapılan fişlemelerde karakterli olarak nitelendirdikleri tüm isimler kendi sendikalarına aittir. Bu nasıl iştir? Bir kişinin Eğitim Bir- Sen dışında başka bir sendika üyesi olması onun militan olduğunu mu göstermektedir? Eğitim Bir-Sen; insanların tehlikeli olup olmadığını, idarecilik vasfının bulunup bulunmadığını, dengesiz, tutarsız olduğunu nasıl anlamaktadır? Bu fişleme listesini hazırlayanlar psikolog mudur, psikiyatrist midir? Anlaşılan o ki, fişlemeler bu cenah tarafından adet haline getirilmiştir. Darbelere karşı olduğunu söyleyenlerin aslında darbecilerin mantığı ile hareket etmesi nasıl açıklanabilir? Meğerse ihtilal dönemlerinde döktükleri gözyaşları, 28 Şubat sürecine yönelik eleştirel açıklamaları, darbelerle mücadelede her birinin başımıza Herkül kesilmesi hepsi koca bir yalandan ibaretmiş. Çünkü bunlar bugün 28 Şubat’ı aratmayacak fişlemeler yaparak, kendilerinden olmayanları ötekileştirerek, onları adeta dar ağacı kurup infaz ederek milli eğitimde taş üstünde taş bırakmamaya ant içmiştir.”

“Bu yapılanların tek adı vardır, o da darbedir. Bu darbe, biat kültüründen beslenenleri el üstünde tutmaya; muhalif sesleri, iktidara yandaşlık yapmayanları ise susturmaya yöneliktir” diyen Koncuk, “Bu darbeyi yöneticiler üzerinden yapanlar, eğitimin her hücresine kendi adamlarını yerleştirmek için her türlü gayri ahlaki, hukuksuz, insanlık dışı usul ve yöntemi kullanmaktadır. Bu yönetici atama sistemi iflas etmiştir. Eğitimciler nazarında böylesine usulsüz yapılan yönetici atamalarının hiçbir geçerliliği yoktur. Okulları, AK Parti il/ilçe teşkilatları ile Eğitim Bir-Sen’in hazırladığı listeler aracılığıyla okul müdürlüğü unvanını alan ya da koruyan kişilerin sevk ve idare etmesi, işin ehline verilmemesi, kariyer ve liyakatli insanlar yerine dönme dolaba binenlerin, fırıldaklıkları ile zirve yapanların, iktidarın payandası haline gelenlerin, şeref, namus kavramlarından habersiz yaşayanların, muhalif kimliklere asla tahammül gösteremeyenlerin yönetmesi önümüzdeki yıllarda çok acı tecrübelere yol açacaktır” dedi.

Türk Eğitim-Sen olarak bu işin peşini bırakmayacaklarını bildiren Koncuk, şunları kaydetti:

“Elimiz, bu fişleme dosyasını hazırlayanların iki yakasında olacak. Fişleme listesini hazırlayanların en ağır şekilde cezalandırılması için her türlü hukuki girişimde bulunacağız. Yandaş operasyonu için düğmeye basanlar, operasyonu yönetenler, operasyonun birer piyonu haline gelenler hiçbir şeyden korkmuyorsa Allah’tan korkmalıdır. Söz konusu listeyi Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerine de ileteceğiz. Sonuç alıncaya kadar mücadelemiz sürecektir. Öte yandan Eğitim Bir-Sen Genel Merkezi’nin bu fişçi ilçe temsilcisine yönelik olarak neler yapacağını takip edeceğiz. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’yı da yapılan tüm mülakatları iptal etmeye, yazılı sınav esaslı yönetici atama sistemi oluşturmaya davet ediyoruz. Aksi taktirde yaşananların tüm sorumluluğu Bakan Avcı’ya ait olacaktır.”