Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde (KMÜ) ‘Tütüne Çok Yönlü Bakış’ konulu panel dizisinin ikincisi 19 Şubat Çarşamba günü düzenlendi.

KMÜ Sağlık Yüksekokulu (SYO), Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO), Sağlık Kültür ve Etik Öğrenci Topluluğu tarafından düzenlenen panel, KMÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı 1 nolu konferans salonunda gerçekleştirildi.

İLK OTURUMDA ÖZEL DURUMLARDA TÜTÜN KONUSU İŞLENDİ

‘Özel durumlarda tütün’ konulu ilk oturuma Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Nejla Canbulat başkanlık yaptı.

“Ergenlerde sigara kullanımında Avrupa ülkeleri arasında üçüncüyüz”

‘Ergenlerde tütün kullanımı ve pasif içicilik’ konulu ilk sunumun konuşmacılığını SHMYO Öğr. Gör. Esma Özmaya yaptı. Öğr. Gör. Özmaya, “Ergenlikte sigara kullanımında Avrupa ülkeleri arasında üçüncü, dünyada onuncu sıradayız. 10-19 yaş grubunda sigara kullanan kişi sayısı dünyada 1,2 milyar. Bu sayının 5’te 4’ünü ise gelişmekte olan ülkeler oluşturuyor.” dedi.

“Gençler sigarayı özgür olma düşüncesiyle içiyor”

Gençlerin sigaraya bağımsız ve özgür olma düşüncesi, arkadaş grubuna ait olma isteği, merak, popüler olma gibi sebeplerle başladığını söyleyen Öğr. Gör. Özmaya “Rol modeller de sigaraya başlamada önemli bir etken. Bu sebeple ailelerin sigarayı bırakmalarına yönelik önemler alınmalı.” şeklinde konuştu.

“Bu günün genci yarının müşterisidir”

Sigarayı deneyen her iki gençten birinin içmeye devam ettiğini belirten Öğr. Gör. Esma Özmaya, uluslararası bir sigara firmasının sahibinin ‘Bu günün genci yarının müşterisidir’ sözünü hatırlattı.

“Pasif içiciler, içenden 3 kat fazla nikotin, %70 fazla katran ve 2,5 kat fazla karbonmonoksite maruz kalıyor”

Ergenlerde sigara kullanımının önlenmesi için ulaşılabilirliğinin önlenmesi, gençlerle iletişimin gerçekleştirilmesi, yaşam becerilerinin geliştirilmesi gerekliliği üzerinde duran Özmaya pasif içicilik konusunda da bilgi verdi.

Özmaya “Pasif içiciler içenden 3 kat fazla nikotin, %70 fazla katran ve 2,5 kat fazla karbonmonoksite maruz kalıyor. Bu, özellikle bebeklerde hastalanma ve hastanede kalma sürelerini 3 kat artırıyor. Astım ve solunum rahatsızlıkları artıyor. Bir araştırmada eşi sigara

içip kendi içmeyen kişilerde akciğer kanseri olma oranı 2,5 kat fazla saptanmış.” şeklinde konuştu.

‘Gebelerde tütün kullanımı’ konulu ikinci sunumu SYO Arş. Gör. Merve Altıner gerçekleştirdi.

“Gebeliğin ilk 12 haftası içicilik daha riskli”

Gebe kalmada, gebelik sırasında ve gebelik sonrası emzirme döneminde tütün kullanımının zararlarına değinen Arş. Gör. Altıner “Tütün kullanımı hormonları etkileyerek gebelik potansiyelinin azalmasına sebep olduğu gibi dış gebelik oluşmasında, düşük oranının artmasında da yüksek oranda etkili. Gebelik döneminde akciğer rahatsızlıkları, plesantanın oluşumunda anormallik, damar tıkanıklığı ve bebeğin gelişiminde yavaşlama tütünün etkilerinden bazılarını oluşturuyor.” dedi.

“Hamileliğin ilk 12 haftası sigara kullanımına çok dikkat etmek gerekir. Bu dönem içicilikte bebekte anomali görülme oranı yüksek.” şeklinde konuşan Arş. Gör. Altıner gebelik döneminde tütün kullanımının çocuklarda yarık dudak ve yarık damak görülme riskini artırdığını ifade etti.

“Sigara içen annelerin bebekleri daha sinirli ve sakinleştirilmesi zor bebeklerdir”

Arş. Gör. Altıner, son olarak “Sigara içildiğinde bebeklere fazla oksijen gitmediği için solunum rahatsızlıkları görüldüğü gibi içici annelerin bebekleri daha sinirli ve sakinleştirilmesi zor bebeklerdir.” şeklinde konuştu.

İlk oturumun ‘Sağlık çalışanlarının tütün kullanımı ve kontrol sorumlulukları’ konulu son sunumunu ise SYO Arş. Gör. Handan Eren yaptı. Arş. Gör. Eren, sağlık çalışanlarında etkilerini bilmelerine rağmen tütün kullanım oranının oldukça yüksek olduğunu belirtti. Handan Eren, hastane çalışanlarının tütün bırakmada rol model olmaları ve hastalarda tütün kullanımını azaltıcı tavsiye ve tedavilerde ikna edici rol oynamaları gerektiğinin altını çizdi.

İKİNCİ OTURUMUN KONUSU TÜTÜN BAĞIMLILIĞINDA TEDAVİ VE YAKLAŞIMLAR

‘Tütün bağımlılığında tedavi ve yaklaşımlar’ konulu ikinci oturum SHMYO Müdürü Doç. Dr. Metin Sezer başkanlığında gerçekleştirildi.

“Dumansız hava sahası projesi Türkiye’nin başarı hikayesidir”

‘Türkiye’nin tütün bağımlılığından korunmada kamu politikaları’ konulu sunumu gerçekleştiren SYO Arş. Gör. Mehtap Çöplü devletin tütün kullanımını önlemeye yönelik kanunlar, vergi artırımı, sosyal sorumluluk projeleri ve Alo 171 sigarayı bırakma hattı ile çok yol kat ettiğini söyledi.

“%100 Dumansız hava sahası projesi Türkiye’nin sigarayı bırakma konusunda bir başarı hikayesidir.” diyen Arş. Gör. Çöplü “2008’de tütün kullanım oranı %31 iken bu proje ile 2012’de %27’ye gerilemiştir. Proje, bir devlet projesi iken sosyal medya ve görsel medyanın desteği ile büyüyerek bir sosyal sorumluluk projesine dönüşmüştür.” şeklinde konuştu.

‘Tütün bağımlılığı tedavisinde yeni farmakolojik yaklaşımlar’ konulu sunumu gerçekleştiren SYO Müdürü Prof. Dr. Ali Şahin ise tütün bırakma tedavisinde kullanılan nikotin bandı,

nikotin sakızı, nikotin spreyi, nikotin pastili ve bazı antidepresan ilaçların etkileri ve yan etkileri üzerinde durdu.

Kişiye özel tedavi: Bilişsel davranışçı yöntem

SYO Arş. Gör. Kocaman ‘Tütün bağımlılığında bilişsel davranışçı tedavi’ konulu sunumunda “Bilişsel davranışçı tedavi kişiye özel yapılan bir tedavidir. Herkese aynı tedavi uygulanamaz. Bu tedavi yapılandırılmış, hedefe yönelik ve diğer tedavi yöntemleri ile birlikte kullanılabilen bir yöntemdir.” diye konuştu. Arş. Gör. Kocaman, “Bu yöntemde bireyin tedaviye yüksek derecede katılımı gerekmektedir. Kişinin bağımlılık düzeyi, sigarayı bırakma konusundaki düşünceleri, bağımlılığı tetikleyen sebepler belirlenerek kişiye özel bir tedavi uygulanmalıdır.” dedi.

Kocaman, bilişsel davranışçı tedavi yöntemiyle bireyin sigarayı ne zaman bırakacağının belirlendiğini, aynı zamanda bireye sigarayı özendirici ve hatırlatıcı etkenlerden uzak durmasının aşılandığını ve içme dürtüsü ile başa çıkma yöntemlerinin geliştirildiğini söyledi.

İkincisi düzenlenen ‘Tütüne Çok Yönlü Bakış’ konulu panel, dinleyicilerden gelen soruların cevaplanmasının ardından son buldu.