Temel öğretimden ortaöğretime geçiş yapacak öğrenciler, TEOG sınavlarına hazırlanırken, Mehmet Akif Üniversitesi (MAKÜ) Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Zeynep Karataş aileleri ve öğrencileri uyardı. Doç.Dr. Karataş, ailelerin bu dönemde daha hassas olmaları gerektiğini belirtti.

Öğrencilerin gelecekleri için önemli olan bu sınavlara hazırlanırken, mutlaka planlı programlı ders çalışmaları gerektiğini belirten Karataş, planlı programlı ders çalışmak içinde öğrencilerin okuldaki rehber öğretmenden yardım almaları gerektiğinin altını çizdi. Genelde öğrencilerin çok uzun süre ders çalıştıklarını belirten Doç.Dr. Zeynep Karataş, "Bu iki saat, üç saat aralıksız oluyor, okuldaki alıştıkları bir düzen var. 45 - 50 dakikalık dersten sonra 10 -15 dakikalık teneffüse çıkıyorlar. O yüzden çocukların en fazla 50 dakika ders çalışmaları, 10- 15 dakika ara vermeleri gerekiyor" diye konuştu.

"ARKA ARKAYA AYNI DERSİ ÇALIŞMASINLAR"

Öğrencilerin arka arkaya aynı dersi çalışarak sosyal yaşamlarını etkilememeleri gerektiğini dile getiren Doç.Dr. Zeynep Karataş sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çalışırken de, planlamalarını yaparken de, sayısal ve sözel dersleri arka arkaya çalışmaları gerçekten onların kafalarının karışmalarına sebep olabiliyor. Çalışırken mutlaka bir sözel ders, bir sayısal ders, bir sözel ders çalışmalarını tavsiye ediyorum. Öğrenciler tabii ki ders çalışırken kendi sosyal yaşamlarını da unutmasın. Onların sosyal yaşamları da var. Arkadaşları da var. Mola verirken ya da mola vermeden önce kesinlikle şurayı bitireyim diyerek koydukları hedefleri tamamlayarak mola vermeleri gerekiyor. Mola verdiklerinde de uzun zaman mola vermelerini ise önermiyorum. 10 -15 dakika mola vermeleri ve verdikleri molalarda da kesinlikle uzun telefon görüşmeleri yapmalarını tavsiye etmiyorum. Ya da film seyretmelerini, internete girmelerini tavsiye etmiyorum. Özellikle testleri bittiğinde, kendileri için bir başarı yakaladıklarında kendilerini ödüllendirmeli. Bu ödül nasıl olabilir? Arkadaşlarıyla zaman geçirmek olabilir. Sinemaya gitmek olabilir."

SINAV SABAHININ ÖNEMİ

Öğrencilere sınav sabahı farklı besinler tüketilmemesini, ders çalışmamalarını ve sınava çok kalabalık gidilmemesini öneren Doç. Dr. Zeynep Karataş, "Sınav sabahı zamanında uyansınlar ve alıştıkları besinleri tüketsinler. Zihinlerini açar diye ekstra ya da hiç alışık olmadıkları besinleri tüketmeyi istemesinler. Midelerini bozabilir, rahatsız edebilir. Sınav sabahı daha önceki günlerde ne yapıyorlarsa o alışkanlıklarını sürdürsünler. Öğrencilere tavsiyelerimiz, sınavdan bir iki gün önce artık çalışmışlardır. Planlı programlı çalışınca zaten konular bitirmiştir, farklı şeylerle uğraşsınlar. Kendilerine zaman ayırsınlar" dedi.

"ÇOCUKLARI KAYGILANDIRIR"

Anne ve babaların genelde çocuklarının kazanmasını, başarmasını beklediğini anlatan Doç. Dr. Zeynep Karataş, şunları kaydetti:

"Bunun için de sınavla ilgili konuşmayı tercih ediyorlar. İşte sınava 10 gün kaldı. Sınava şu kadar kaldı. Sen daha yetiştiremedin. Bak şunun çocuğu yetiştirmiş. Bu gibi bir takım ifadeler kullanıyorlar. Bu ifadeler sadece çocuklarını kaygılandırır. Anne babalara tavsiyem, çocuklarını başkalarının çocuklarıyla ya da diğer çocuklarıyla hiçbir şekilde kıyaslamasınlar, çünkü bireysel farklılıklar var. Her çocuk kendine özeldir. Her çocuğun ilgi ve yetenekleri birbirinden farklıdır. Şiddet hiçbir zaman anne babanın çocuğuna göstermemesi gereken bir şey. Toplum olarak şiddet deyince sadece fiziksel şiddeti anlıyoruz ama sözlü mesajlarınızda şiddet içeren ifadeler olabilir. Sözlü mesajlarınızla da saldırganlık gösterebilirsiniz. Örneğin, ’Senden adam olmaz’, ’Elalemin çocuğu şunu yapıyor’, ’Bak sen halen yapamadın, hâla bitiremedin, beceriksizsin’ gibi. Şiddet içeren mesajlardan anne ve babaların kaçınması gerekiyor."