Mersin’in Silifke ilçesinde yetiştirilen ve her bir salkımı 2 ile 5 kilo arasında değişen sofralık ceviz üzümüne yöre halkı büyük rağbet gösterirken, 5 kiloluk salkım kilosu 5 TL’den alıcı buluyor.

Göksu Vadisi’nde bulunan Keben, Ortaören, Kargıcak, Senir, İmambekirli, Karakaya, Karahacılı, Senir ve Nuru köylülerinin bahçe kenarlarında ve evlerin damlarında yetiştirilen sofralık ceviz üzümü, özellikte iç pazara sunuluyor. Koz üzümü olarak da bilinen ceviz üzümü, Göksu Vadisi’nde 800 rakıma kadar olan bölgelerde yetiştirilebiliyor. Üzüm üretimi ve pazarlamasını yapan Mustafa Göktaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, tanelerinin neredeyse ceviz büyüklüğünde olması nedeniyle ceviz üzümü adını aldığını söyledi. Ceviz üzümünün evlerin çatılarında, önlerinde ve bahçelerin kenarlarında "talvar" diye tabir edilen gölgeliklerde yetiştirildiğini anlatan Göktaş, “Görüntüsü, albenisi ve lezzetiyle ilgi gören bir üzüm çeşidi. Özellikle tatile gelenler bu üzümü gidecekleri zaman hediyelik olarak alıp götürüyorlar. Üreticiden kilosu 1,5 liraya alınan bu üzün market, manav ve pazarlarda ise 3 ila 5 lira arasında satılıyor” dedi.

Göktaş, mikro klima özelliği bulunan Göksu Vadisi köylerinde yetişen bu üzümün bakımının kolay olduğunu kaydetti. Ceviz üzümünün sert, dayanıklı ve lezzetli olması nedeniyle sofralık olarak yöre halkı tarafından tercih edildiğini ifade eden Göktaş, üretimin yaygın olmamasına karşın vatandaşların bu ürünü evlerinin damında ve bahçe kenarlarında yetiştirdiğini belirtti.

İlçe genelindeki üzüm üretimine de değinen Göktaş, toplam 18 bin 500 dekarlık alanda üzüm üretimin yapılıp yıllık yaklaşık 8 bin 500 ton üzüm hasadının gerçekleştirildiğini söyledi. Üzüm üretiminin Uzuncaburç beldesi ile Göksu Vadisi köyleri olan Keben, Sabak, Karakaya, Kargıcak, Gündüzler ve Kepez köylerinde yoğun bir şekilde yapıldığına dikkat çeken Göktaş, Haziran ayı sonunda başlayan hasadın Ekim ayına kadar devam ettiğini ifade etti.

Hasadı yapılan sofralık üzümlerin İstanbul, Ankara, Antalya ve Mersin’den gelen tüccarlara satıldığını anlatan Göktaş, üzüm çeşidinin bol olmasının tüccarları da bu yöreye yönlendirdiğini belirtti.