Başbakan Ahmet Davutoğlu, hayat sigortalarına ilişkin, "Onun için bir geçiş, kademe koyduk. Tarihlendirmesini yapacağız. Bunun çalışılması lazım. Ancak bunun getireceği fayda, diğer düzenlemelerin tümü kadar önemli, çünkü bu sefer bir özdenetim olacak" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakanlık Yeni Bina’da düzenlediği basın toplantısında yeni iş güvenliği paketini açıkladı. Açıklaması sonrası gazetecilerinin sorularını cevaplayan Davutoğlu, eğitim, denetim, yaptırım üçgenine ilişkin bir soruya, "Zihniyeti değiştirmeden insanların davranışlarını değiştiremezsiniz. Hangi yasal zorunluluğu getirseniz getirin, zihniyet eğitim ve bilinçlenme yoluyla olur. Her şeyi yapıyoruz ama alanda nihai insan faktörü önemli. İnsan faktörünü kontrol edemediğin zaman kendi haklarını bilmediği zaman hiçbir yasal düzenleme istenilen sonucu getirmiyor. O zaman ne yapacağız? Meslek eğitim alanındaki tecrübesini Milli Eğitim Bakanlığımız, Çalışma Bakanımızla mesleki eğitim kurumunu bünyesinde barındırması dolayısıyla bir beyin tartışması yaşadık. Sonuçta vardığımız husus şu; şu anda mesleki yeterlilik kurumunu da etkin bir şekilde kullanmaya ihtiyacımız var. Bu işçilerin eğitimi ve yeterlilik sertifikandırılmasıyla ilgili husus. Yasa çıktıktan sonra önce işçi sendikalarımızın bunu sahiplenmesi lazım. O yasayı işçilere eğitim olarak verecek olan işçi sendikalarımızdır. İşçi sendikalarımıza da sordum, ne kadar eğitim yaptınız? Yoksa o yasa TBMM’de çıkar, Kızılay’a gitmeden bile unutulur. Bütün işçi sendikalarımızın kendi mensuplarının normal şartlarda da eğitim ve bilinçlendirme çalışması da yapması lazım. Hükümetin vermesi dışında yasal düzenlemelerle ilgili bunun verilmesi lazım. Bu, işverenlerimize karşı bir tutum değildir. İşverenlerimizi aslında teminat altına alan bir tutumdur" cevabını verdi.

Başbakan Davutoğlu, hayat sigortalarına ilişkin, "Onun için bir geçiş, kademe koyduk. Tarihlendirmesini yapacağız. Bunun çalışılması lazım. Ancak bunun getireceği fayda diğer düzenlemelerin tümü kadar önemli. Çünkü bu sefer bir özdenetim olacak. Sadece biz de öyle bir şey var ki bunu yıkmamız lazım; devletin yasalarını delmek doğal hakmış görüldüğü durumlar oluyor. Polisi bir atlatayım emniyet kemerini çıkarırım, zihniyet problemi bu. Bu toplumsal kültürü değiştirmek gerekiyor. Özel bir sigorta şirketi bu işi üstlendiğinde o da ayrı bir denetim yapacak ve ikinci bir denetimle kart kontrolleri artacak ve bir kayıp halinde de adaletsizliklere yol açabilecek devlet yardımı yerine her yere aynı ölçekte yardım yapmamın da bir sınırı var. Hayat sigortası geldiğinde her bir işçi, yine devlet yardım yapabilir ama kayıp olduğu zaman bir gelecek kaygısı olmadan aileyle ilgili bir destek söz konusu olacak. Dolayısıyla bizim için olumlu anlamda radikal bir dönüşüm sürecini beraberinde getirecek. Bu konuda kararlıyız" diye konuştu.

Çalışma Bakanı Çelik, “İş sağlığı ve güvenliği düzenlemesi ilk kez Türkiye Cumhuriyeti mevzuatına bir müstakil yasa olarak girdi 2012’de. İş sağlığı hizmetini alma ve iş güvenliği uzmanı bulundurma zorunluluğunu 1 Ocak 2014’ten itibaren yürürlüğe koyduk. Bu ne kadar bu alanda yasal mevzuatımızın yeni olduğunu görmemiz açısından son derece önemli. Bütün kesimlere iş sağlığı ve elemanı alma ve bulundurma zorunluluğu getirdik. Şu anda işyerlerini biz 3 kısma ayırdık, tehlikeli, çok tehlikeli ve az tehlikeli. Tehlikeli ve çok tehlikeli iş yeri sayımız 680 bin. 680 bin işyerimiz var, 1 Ocak 2014’ten bu güne 205 bin işyeri iş güvenliği ve sağlığı uzmanından hizmet alımı ile ilgili sözleşme yaptı. 470 bin iş yerinde halen iş güvenliği ve sağlığı uzmanı ile ilgili sözleşme yok" açıklamasında bulundu.

İDARİ PARA CEZALARI

İdari para cezalarının sorulması üzerine Başbakan Davutoğlu, "Esas itibarıyla para cezaları konusunda belli kademelendirmelerle aldığımız kararlar var. Planlamalar konusunda tamamıyla süreç yönetimi kontrolü sağlayacak şekilde olacak" diye konuştu.

Enerji Bakanı Yıldız aynı soruya, “Önemli olan verdiğimiz üretim planlamalarının ne kadar gerçekleştirilebildiği ile ilgili konulardır. Üretim planlamalarını her yıl özel sektörün beyanı, bizim kontrolümüzle beraber denetleyeceğiz” karşılığını verdi.

Başka bir gazetecinin, "Durdurulan bir işyerine işveren izinsiz gelirse ve bu tespit yapılırsa para cezası olmadan hapis cezası dediniz. Bu, ölüm olsun olmasın mı?" sorusuna Davutoğlu, "Bazı madenler var ki zaten bir yükün içinde çalışır, bütünü durdurulmuşsa orada işin hiç başlamaması lazım. Kömürde belli alanlar çalışıyor, sistem devam ediyor. Müfettiş geldi, ’şurada sıkıntı görüyorum, şurada şu düzenlemeyi yapacaksın’ diyor ve orada işi durduruyor. Ermenek örneğinden hareket edersek, eğer bu bilgiler saklanmamış olsaydı, müfettiş gelip de ’buradan üste çok yaklaşmışsınız, oradan su basacak durduruyorum’ demiş olsaydı, sonra da işveren müfettiş gittikten sonra ’ya müfettiş böyle dedi ama durdurulan işi tekrar başlattı’, işte o zaman ölümlü kaza olsun olmasın hapis cezası para cezasına çevrilmeyecek. Burada çok ciddi ceza gelecek, 2,5 yıldan başlayan 5 yıla kadar" cevabını verdi.

YAŞAM ODALARI

Bir gazetecinin, "Maden sektöründe dayıbaşılık sisteminin olduğu gözlemlendi. Bu sistem bir yandan da bir madende pürüz oluyor, bunu kapatmak istediğimizde 50 kişi devreye giriyor diye açıklamıştı Sayın Çelik" sorusuna Davutoğlu, "Bir işletme devam ediyor, onun modernize edilmesi gerekiyor. Dayıbaşı diye bir şey zaten statü olarak defakto birisi böyle bir uygulamaya, rödovansı özel sektörde bütünle kaldırdığında zaten böyle bir tabire alan açılmıyor. Dayıbaşı diye bir tabir daha eskiden sistemde işçileri toplayıp getiren, çavuş falan dedikleri. Bu, modern işletmede olmaz. Buna, kesinlikle bu modern yapı içinde zaten hayat alanı olmayacaktır. Oksijen değişim istasyonlarının kurumasını zorunlu hale getirdik. Bu dayıbaşı ve diğer uygulamaların türü yeni modernizasyon ile uygulama bulamayacak konulardır" cevabını verdi.

Bakan Yıldız, “Siz bir brifing vermiştiniz. Dünyada en modern en fazla teknolojinin uygulandığı ülkeler nereler? Oraların yüksek standartlarını buraya getirmemizle alakalı” sorusu üzerine, “ABD, Almanya, Rusya, Avustralya ve Kanada bu konuda hem kömür üretiminde bulunan hem de yüksek teknoloji uygulayan. Heyet gitti, yaşam odalarının dünyada tartışıldığını, bir kısım ülkelerin yanaşmadığını gördük. Yaşam odası bu işin tamamı ve direkt çözüm noktası değil, bütün gelişmiş ülkeler olarak söylüyoruz sadece Türkiye olarak değil. Bu maskelerin değişim noktalarının 45 dakikayı geçmeyecek tarzda, sık mesafede yapılmasına dönük uygulamaya geçiyoruz" dedi.

Toplantıda Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz da hazır bulundu.