Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, alternatif boru hattı güzergahı iddialarına ilişkin, "Güney Akım, Novorossiysk’nin kuzeyinden çıkıp da Samsun’a girecek diye boru hattı olarak dizayn edilmemiştir. Bakıyorum bazı yerlerde ’Samsun’dan girebilir’ diye, hayır böyle bir düşüncemiz yok" dedi.

Bakan Yıldız, JW Marriott Otel’de düzenlenen “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2015-2019 Stratejik Lansman Toplantısı"nın ardından çıkışta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Ham petrol fiyatındaki düşüşün enerji piyasalarına maliyetinin ne yönde olacağına yönelik soru üzerine Yıldız, "Bu ülkenin idaresine konan irade AK Parti hükümetleriyle beraber sürekli sanayicimizin ve vatandaşımızın yanında olmuştur. Herhangi bir tercih yapacağımız ama önceliğimiz bizim vatandaşımızdır. Eğer bir şey yansıtılacaksa bunu ilk düşünen ve bu iradeyi ilk ortaya koyan biz olacağız. Bundan yana kimsenin şüphesi olmasın. Ama bu bir hesap işi. Şu anda biz 10’a alıp 9’a satıyoruz. Aradaki fark tamamen Hazine tarafından finanse edilen yapıdır. O yüzden bizim bu hesaplarımızı kontrol etmemiz, yapılan indirimlerin, gelen hem ham petrol fiyatlarındaki yükselmeler hem de düşüşler tarafımızdan dikkatle takip ediliyor. Bu manada kimsenin herhangi bir kaygısı bulunmasın" karşılığını verdi.

Bakan Yıldız, otomatik fiyatlama mekanizmasıyla beraber benzin ve motorin fiyatlarında ham petrol fiyatlarının düştüğü geçtiğimiz 5 aydan bu yana yaklaşık 60-70 kuruşluk düşüş sağlandığını belirtti.

"2-3 AY İÇERİSİNDE HAM PETROL FİYATLARINDA BİR ARTIŞ GÖRÜNMÜYOR"

"Bizim fiyatlarımızı belirleyen yalnızca ham petrolün fiyatı değil, aynı zamanda doların fiyatı" diyen Yıldız, şunları kaydetti:

"Benzin fiyatlarında bizim uluslararası arenada yüzde 36’lık bir düşüş olmasına rağmen bizdeki parite farkından dolayı bu yüzde 33’lerde kaldı, bunun tersi de olabilirdi. Doların TL karşısında değer kazanması veya değer kaybı bizim fiyatlarımızı etkileyen bir konudur. Dolarla alıp TL ile sattığımız için açık pozisyonlar oluşabiliyor zaman zaman. Yurtdışında yüzde 36 indirim yapılırken, bizde yüzde 41 indirim yapılıyor olabilirdi. Türkiye’deki indirim fiyatı yalnızca dolar fiyatından kaynaklanmakta. Motorindeki indirim, uluslararası arenada da aynı oranda olmadı. Yüzde 29’lar civarında oldu. Türkiye’de de bu döviz farkından dolayı yüzde 23’ler civarında sınırlı kaldı. Ham petrol, benzin ve motorinin dünyadaki fiyat dalgalanmaları aynı oranda değil. Bunların içerisindeki vergi fiyatlarını da mutlaka değerlendirmek lazım. Son 5 ay içerisinde otomatik fiyatlama mekanizmasıyla yalnızca vatandaşımızın kullandığı araçlarda, binek araçlarda ve toplu taşıma araçlarında elde edilen tasarruf miktarı ve vatandaşımıza iade edilen miktar 5.6 milyar dolardır. Bu tahakkuk etmiş bir rakamdır. O yüzden bütün bunların her birisi anında yansıtılıyor ve vatandaşımıza ham petrol fiyatlarının değişimi itibarıyla bunların tamamı yansıtılıyor. OPEC ülkelerinin açıklamasıyla beraber önümüzdeki 2-3 ay içerisinde herhangi bir artış görünmüyor. Ama ondan sonraki uluslararası siyasetten etkilenebilecek neler vardır, bunların her birisini takip edeceğiz."

YÜZDE 6’LIK DOĞALGAZ İNDİRİMİNİN VATANDAŞA YANSIMASI

STK temsilcilerinin Rusya’nın doğalgazdaki indirim teklifinin tüketiciye yansıması konusunda açıklamalarının hatırlatılması üzerine Yıldız, "Rusya Federasyonu’nun bize teklif ettiği indirim, nihai bir fiyat değildir. Müzakerelerin başında Sayın Putin’in kamuoyuyla paylaştığı fiyattır, bizim istediğimiz indirim bunun daha üzerinde bir indirimdir. Tabi ki karşılıklı olumlu adımlar atacağımıza inanıyorum. Önceki gün Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın yaptığı toplantılar son derece verimli ve son derece yapıcı bir ortamda geçmiştir. Ama bundan sonraki süreci daha dikkatli takip kamuoyuyla paylaşılacak" ifadelerini kullandı.

ALTERNATİF BORU HATTI GÜZERGAHI

Bakan Yıldız, Güney Akım’a alternatif boru hattın güzergahına yönelik tartışmalara da cevap verdi. Bu konuda fazla detaya girmediklerini ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye ziyaretindeki açıklamalarının mental bir değişiklik olduğunu belirten Yıldız, "Yani Avrupa Birliği’ne (AB) Güney Akım’dan gaz akışıyla alakalı konuyu durdurduğunu açıkladılar. Bunun tarafı Türkiye değil, AB ile Rusya arasındaki bir konudur. Proje ortakları arasında AB üyesi ülkelerden şirketlerin bulunduğunu biliyorduk. Burada Türkiye’yi ilgilendiren husus kurumlarımızı, BOTAŞ ve Gazprom’u böyle bir projenin gelişimiyle alakalı görevlendirmek, çalışmalarını sağlamak, çalışmalarının sonuçlarını bizlerle paylaşmalarını ve bunun neler getirip neler götüreceğini, ülkemiz şartlarına ne kadar uyup uymadığını her birisini değerlendireceğiz. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız da açıkladılar. Ama şu anda karşılıklı iyi niyet çerçevesinde imzalanan metin, hukuki bağlayıcılığı olan bir metin değildir. Ama iki ülke de niyetlerini ortaya koymuşlardır ve bununla alakalı çalışacaklardır. Net olarak şunu söylemem lazım ki, iki güzergah söz konusu değil. Yani Güney Akım, Novorossiysk’nin kuzeyinden çıkıp da Samsun’a girecek diye boru hattı olarak dizayn edilmemiştir. Bakıyorum bazı yerlerde ’Samsun’dan girebilir’ diye, hayır böyle bir düşüncemiz yok. Eğer bu proje nihayetlenirse hukuki bağlayıcılığı olan bir metne doğru giderse bu ancak Trakya’dan girip Trakya’da bir doğalgaz merkezi oluşturmaya dönük, belki orada enerji tesislerinin de kurulabileceği geniş bir tesisten bahsedebiliriz ama dediğim gibi bunları konuşmak için şu anda erken. Yani Samsun’dan girmeyecek" açıklamasında bulundu.

YÜZDE 15 DOĞALGAZ İNDİRİMİ İDDİASI

Kamuoyunda doğalgaz için yüzde 15 oranında indirim beklentisi olduğu sorusu üzerine Yıldız, "Biz vatandaşımıza ve sanayicimize şu anda Avrupa’nın en ucuz doğalgazını kullandırıyoruz. Yani şuandaki fiyatlar, Türkiye bir doğalgaz ülkesi olmamasına rağmen şu anda en ucuz doğalgazı kullandırıyoruz. O yüzden bu müzakere sürecinde bu fiyatların ne kadar düşebileceğini, bizim ne kadar istediğimizden bahsetmemizi rakam olarak bahsetmemiz doğru değil. Ama Sayın Putin’in sunduğu oranlardan bizim daha yüksek bir indirim talebimiz doğrudur. Bu talebi kendilerine ilettik, onlar da bu talebi değerlendireceklerini, ondan sonra bizimle paylaşacaklarını söylediler. Bu bir müzakeredir, devam edecek" cevabını verdi.

"TÜRKİYE TANAP’IN ORTAĞIDIR, TANAP’I GELİŞTİRMEK ÖNCELİĞİDİR"

Bakan Yıldız, "Güney Akım ile TANAP arasında Türkiye’nin önceliği nedir, ilk resmi toplantı ne zaman yapılacak?" sorusuna, "Arkadaşlarımız Güney Akım’la alakalı bu hafta içerisinde oturup konuşacaklar. Zaten bu devam eden bir görüşme süreci ama şunu söylemem lazım. Türkiye stratejik bir ülke, stratejik ülke oluşu yalnızca uluslararası siyasetinden kaynaklanmıyor aynı zamanda coğrafyasından da kaynaklanıyor. Bizim her ülkeyle proje geliştirebilecek kabiliyetimiz var. Biz ABD ile bir iyi niyet anlaşması imzaladık, AB üyesi ülkelerle geliştirdiğimiz projeler var, Rusya ile stratejik işbirliği çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz projeler var, bölgede birçok ülkede geliştirdiğimiz projeler var. O yüzden bakacağız, toplam ülke çıkarımız nerededir, nasıl bir proje gelişimi izliyor, değerlendireceğiz. Türkiye TANAP’ın ortağıdır ve TANAP’ı geliştirmek tabi ki önceliğidir. Burada TANAP’ın herhangi bir şekilde tartışılmasını doğru bulmam. Yani Güney Akım’la alakalı yapılacak bir iyi niyet müzakeresinin, TANAP’ı kesinlikle etkilemeyeceğini söylemem lazım. TANAP, şu anda ihaleleri yapılmış, boru hatlarıyla ilgili çalışma sürdürülmüş. İşçilik ihaleleri yapılmış, ilerleyen bir projedir" karşılığını verdi.

"RUSYA BİZİM İÇİN HERHANGİ BİR AVRUPA ÜLKESİ DEĞİL"

"Türkiye’nin Rusya’ya yakınlaştığı ve Putin’in Avrupa’ya gaz savaşı açtığı" iddialarına yönelik Bakan Yıldız, "Biz 1 yıllık ticaret hacmi 33 milyar dolar olan iki ülkeyiz, Rusya Federasyonu’yla yani bizim yakınlaşmamızdan daha ziyade burada konuşulması gereken konu her iki ülkenin ve bölgenin menfaatine projelerin geliştirilecek olup olmamasıdır. Türkiye doğalgaz tedarikinin yarısından çoğunu Rusya’dan karşılıyor. Yani Rusya Federasyonu’na herhangi bir Avrupa ülkesi gibi davranamayız. Rusya bizim için herhangi bir ülke değildir. Bu yüzden bunların stratejik, ekonomik ve siyasi yanı var. Bunların her birisini geliştirebilecek tarzda her iki ülkenin de kurumsal hafızası bunlara müsaittir" değerlendirmesinde bulundu.