Hatay’ın Yayladağı ilçesinde hazır beton firmasında çalışarak geçimini sağlayan Alparslan İnanç, kendi imkanlarıyla yetiştirdiği su kabaklarını ihraç ediyor.

Kendi evinin bahçesinde 2 kökten 50 kabağı toplayıp satan İnanç, yılda yetiştirdiği 20 bin kabağı yurt içi ve dışına da satarak Türkiye’deki sayılı su kabağı yetiştiricileri arasına girmeyi başardı.

Hatay’ın Antakya ilçesindeki bir beton firmasında işçi olarak çalışarak hayatını kazanan Alparslan İnanç, hafta sonları gittiği Yayladağı ilçesindeki çiftlik evinin önünde, halk arasında "kernep" olarak bilinen su kabağı yetiştirmeye başladı. İlk olarak yetişen bitkiden 50 su kabağı toplayan İnanç, birkaçını hediye ettikten sonra kalanını değerlendirmeyi düşündü. İnternetten su kabağıyla ilgili bilgi toplayan İnanç, bazı kişilere su kabağı sattı. İnanç, şimdi eşi ve 3 çocuğuyla dönümlük alanda su kabağı yetiştiriciliği yapıyor.

İşe başladığında cebinde hiç parası olmadığını kaydeden İnanç, “Karar verdim ama imkanlarım çok kısıtlıydı. Derken internetten tanıştığım İzmirli bir abi bana bedava tohum gönderdi. Tohumlar bedavaya gelince paramız olmadığı için biz de ailecek tarlayı kendimiz işledik ve tam bir haftada işi bitirebildik. Askılık yapacak imkanımız olmadığından bölgede yanan orman ağaçlarının dallarını kullandık. Tarlayı sürdürecek paramız yoktu. Tarlayı eşimle kazma ve kürek yardımıyla işledik ve tohumları ektik” dedi.

İlk başlarda hiç müşterileri olmadığını kaydeden İnanç, “Gündüz tarlada çalışıp akşam internetten araştırmalar yaptım, internette su kabağıyla uğraşan kişileri bulmaya çalıştım, onlarla bilgi alışverişinde bulunduk. Karşılaştığımız sıkıntılara rağmen, Türkiye’nin en güzel su kabağını yetiştireceğimize sonuna kadar inandık. Çok şükür beklediğimiz gibi de oldu. Türkiye’nin en büyük kabaklarını yetiştirmeye başladım” diye konuştu.

İmkansızlıklara rağmen ülkenin en büyük su kabağını yetiştirdiğini, imkan verildiği takdirde, önümüzdeki yıl dünyanın en büyük su kabağını yetiştirebileceğini kaydeden İnanç, şöyle devam etti:

“Biz bu işe gönlümüzü verdik, sevdamızı verdik, ailece emeğimle dünyanın en büyük su kabağını yetiştireceğimize eminim. Ülkemizin adını dünyaya dev su kabakları ile duyurmak istiyoruz. Bu işe başladığımızda 2 dönüm arazimiz vardı bu iş bu kadar araziyle olmaz arazi alalım dedik ama alacak paramız yoktu. Daha sonra bankanın yolunu tuttuk ve 120 bin TL kredi çektim bu kredinin bir kuruşunu kendimize harcamadık. Tarla aldık aldığımız tarla çok dağlık bir alandı bunun işlenmesi lazımdı düz arazi alacak imkanımız yoktu. Düz arazi, 400, 500 bin lira istiyorlardı biz de küçük çaplı 3 dönüm arazi aldık onun işlemesinde kullandık krediyi. Para kalmayınca su kabağını ekmeye biçmeye para olmadı ondan dolayı ağaçlarla yaptığımız çardağımız hep kırılıyor inşallah paramız olursa ve imkan verilirse çardağımıza demir yaptırmayı düşünüyoruz. Su kabağı olgunlaşmadan önce 15-20 kiloyu buluyor ve ağaç çardakta bunu kaldırmıyor ve kırılıyor. Çardaklarımız demir olduğu takdirde dünyanın en verimli ve en büyük su kabağını yetiştireceğiz.”

Su kabaklarının genellikle süs eşyası olarak işlendiğini ifaden Alparslan İnanç, “Kimi süs eşyası kimi kemençe yapmak için alıyor. İnternetten tanıştığım onlarca kişi, başka illerden gelerek tarlayı geziyor” dedi.