Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkan Yardımcısı Bora Oruç, “Etkin işleyen bir finansal sistemin var olabilmesi için piyasaları düzenleyen hukuki alt yapının da global standartlarda olması önemli bir şarttır” dedi.

Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) Güçlendirilmesi Projesi kapsamında düzenlenen “Türkiye Sermaye Piyasası’nın Avrupa Birliği ile Uyumu” konulu kapanış seminerleri Ankara Grand Otel’de gerçekleştirildi. Burada konuşan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkan Yardımcısı Bora Oruç, “Küresel gelişmeler ve finans piyasalarındaki değişiklikler Avrupa Birliği düzenlemelerinin de sürekli olarak yenilenmesine, kendi içinde sorgulanmasına neden olmakta” ifadelerini kullandı.

Oruç, sürekli yenilenen düzenleyici bir altyapıya uyum sağlanması açısından AB desteğiyle hazırlanan teknik destek programlarının büyük önem arz ettiğine dikkat çekerek, “Türkiye ve AB tarafından desteklenen bu tür teknik çalışma programlarının bizde çok önemli katkıları olmaktadır. Etkin işleyen bir finansal sistemin var olabilmesi için piyasaları düzenleyen hukuki alt yapının da global standartlarda olması önemli bir şarttır” şeklinde konuştu.

AB’ye üyelik sürecinde SPK’ya finansal hizmetler, şirketler hukuku ve sermayenin serbest dolaşımı alanlarında önemli sorumluluklar yüklendiğine vurgu yapan Oruç, teknik destek programının, AB sürecinde verilen taahhütlerin yerine getirilmesinin önemli bir ayağını oluşturduğunu söyledi.

Oruç, Türkiye’de kredi mevduat oranının yüzde 130 civarında olduğunu ifade ederek, “İSO 500 listesinin 2016 verilerine göre, bu şirketlerin 2016’da elde ettikleri faaliyet gelirlerinin yüzde 55’i yaklaşık olarak finansman gideri olarak harcandı. Bu iki rakam bize öz sermayenin finansmanı ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi elde etme açısından sermaye piyasalarının önemini ortaya koymaktadır” açıklamasında bulundu.

AB Bakanlığı Ekonomik ve Mali Politikalar Direktörü Sinan Ayhan ise son yıllarda Türkiye’de ve yakın coğrafyada yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen ekonominin geçen yıl yüzde 2.9, bu yılın ilk çeyreğinde ise yüzde 5 büyüdüğünü hatırlattı. Ayhan, yakalanan standartlara rağmen AB ile Türkiye’nin müzakerelerde bulunamadığına değinerek, “Çünkü mali hizmetler faslı siyasi nedenlerle bloke edilmiş durumda” dedi.