Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, çatı ve yalıtım uygulamalarının standartalara uygun olarak yapılması halinde tüketici bütçesine önemli ölçüde katkı sağlayacağını belirterek, “Geçtiğimiz 10 yılda yalıtımsız ve hatalı çatıların ülke ekonomisine verdiği zarar 26 milyar TL’ ye ulaştı" dedi.

ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı M.Nazım Yavuz, enerji verimliliği konusunda son yıllarda önemli adımlar atıldığını belirterek, ÇATIDER’in bu konuda toplumsal bilinci artmasına katkı sağladığını açıkladı. Yaklaşık 1500 firmanın faaliyet gösterdiği çatı sektöründe ‘merdiven altı üretim’ yapan firmalar bulunduğunu belirten Yavuz, tüketicilere şu uyarılarda bulundu: “Uygun fiyatlı olduğu düşüncesiyle çatılarda merdiven altı üretimle yapılan uygulamaların yarardan çok zarara neden olduğunu unutmamak gerekiyor. ÇATIDER’in yaptığı araştırmaya göre çatılarda yapılan yalıtım iyileştirmelerine rağmen yaklaşık 7 milyon yalıtımsız ve hatalı çatının ülke ekonomisine verdiği zarar, doğalgaz birim fiyatlarının da devamlı artması sebebi ile 2013 yılında yaklaşık 4 milyar TL, geçtiğimiz 10 yılda 26 milyar TL oldu. 2014 yılında bu zararın daha büyük olacağını tahmin ediyoruz”

AVRUPA ÜLKELERİNDEKİ KONUTLARIN 3 KATI FAZLA ENERJİ TÜKETİMİ

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü’nün ‘ısıtma ve yalıtım’ raporuna göre; aynı iklim koşullarında ve aynı kullanım alanına sahip Türkiyedeki bir konutun enerji tüketiminin, Fransa, Almanya, İngiltere, İsveç gibi ülkelere göre 2-3 kat fazla olmasının ısı yalıtımının yeterince önemsenmediğinin göstergesi olduğunu belirten Yavuz, “Çatılarla ilgili israfın başlıca nedenleri, konut ve işyeri çatılarındaki yalıtım eksikliği, mevcut yalıtımların korunamamış olması, yalıtım konusunda gerekli iyileştirmelerin yapılmamış olması, çatı kaplama sistemlerindeki eksik ve yanlış uygulamalar olarak öne çıkıyor. Tüketiciler, merdiven altı ürünlerden kaçınıp, sertifikalı, CE belgeli ürünleri tercih etmeli ve uygulamaları uzman kişilere yaptırmalıdır. Böylece tüketicilerin parası çöpe gitmemiş olur. Ayrıca çatı uygulamalarında sigorta güvencesiz, ’yüksekte, ağır ve tehlikeli işlerde çalışma’ eğitimi almamış, çatı ustası sertifikası olmayan eleman çalıştırılırsa, kaza durumlarında yönetici veya bina sahipleri doğrudan sorumlu olur ve duruma göre çeşitli davalar ile karşı karşıya kalırlar. "

2017’YE KADAR BİNALAR ENERJİ KİMLİK BELGESİ ALACAK

Yavuz, Enerji Verimliliği Kanunu gereğince, tüm binaların 2 Mayıs 2017 tarihine kadar Enerji Kimlik Belgesi almasının zorunlu olduğunu hatırlatarak, “Ülkemizdeki mevcut binaların 2017 yılına kadar Enerji Kimlik Belgesi almalarının teşviki için yönetmelikte bina alım satım ve kiralama aşamasında mal sahibi tarafından yeni kullanıcısına verilmesi öngörülmüştür. Yürürlükteki mevzuatın etkin şekilde uygulanabilmesi için ilgili mercilerin personeli, yerel yönetimler, yapı denetim şirketleri ve Enerji Verimliliği Danışmanlığı Şirketleri eğitilmelidir. Tabii bu mercilerin de denetlenmesi gerekir. Enerji Verimliliği Kanunu, Binalarda Isı Yalıtımı ve Enerji Performans Yönetmelikleri, Enerji Kimlik Belgesi uygulaması, yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi amaçlı kullanılmasına yönelik yasal düzenlemeler sektör için önemli fırsatlar sunuyor” dedi.

YÜZDE 50 TASARRUF MÜMKÜN

Yavuz, yalıtımı olmayan binaların kat adetine bağlı olarak en az ortalama yüzde 20 ile 30 aralığında enerji israfına neden olduğunu ifade ederek, çatı ve binada yapılacak tadilat ve yalıtım uygulamalarının enerji harcamalarında en az yüzde 50 tasarruf sağlayacağını açıkladı. Yavuz, şunları söyledi: “Yeni Yapı Denetimi Kanunu ile 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren yeni yapılacak tüm binalara ısı yalıtımı zorunluluğu gelmesiyle dış cephe ısı yalıtımı yani bilinen adıyla mantolama konusunda vatandaşımızda ciddi bir bilinç artışı yaşandı. Artık yalıtıma bir lüks ya da ek masraf olarak değil bir zorunluluk, fayda ve tasarruf olarak bakılıyor. Ancak burada eksik kalan kısım yine çatılar oldu. Çünkü yasalarda ortak mekan olarak nitelendirilen çatıların sahibi olmadığı ve kat maliklerinin de ilgilenmediği bu çatılarda yalıtım yapmak akla gelmiyor veya masraf edilmek istenmiyor. Bu durumda cephede yapılan yalıtım eksik kalıyor.”

AB’NİN 20-20-20 PLANI

Kaçak, denetimsiz yapılar ve uygulamalar sonucunda ortaya çıkan kalitesiz, kısa ömürlü ve enerji israf eden yapıların önemli bir sorun olduğunu da hatırlatan Yavuz, “Avrupa Birliği’nin 20-20-20 planı ile 2020 yılına kadar enerji tüketimini yüzde 20 azaltmayı, yenilenebilir enerji kullanımında yüzde 20 artışı ve zararlı sera gazı salımını en az yüzde 20 azaltmayı hedeflediğini düşünürsek; Türkiye olarak bizim de binalarımızdaki enerji tüketimini kısa dönemde metrekare başına yılda 80 kilovatsaat seviyesinin altına düşürmemiz gerekiyor. Bu değerlere ulaşabilmek ancak çatı ve çatı sistemlerine önem verilmesi ile sağlanabilir” diye konuştu.

"SADECE EKONOMİYE DEĞİL ÇEVREYE DE ZARAR VERİYOR"

ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, bilinçsizce yapılan her tüketimin ekonominin yanı sıra çevreye de zarar verdiğini belirterek şöyle konuştu: “Bilinçi tüketici olarak bütçemize ve ülke ekonomisine katkı sağlamanın yanı sıra, doğaya da zarar vermemiş oluruz. Bilinçli tüketici olmak, sorumlu bir vatandaş olarak görevimizdir. Tüketici olarak hak ve sorumluluklarımızı iyi bilmeliyiz. Bilinçli bir tüketici mal ve hizmet alırken doğru seçim yapar. İhtiyacı olan malı ve hizmeti yetkili satıcısından alır.”