İSTANBUL (AA) - Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ahmet Erdem, "Türkiye'de son dönemde daha fazla yatırım çeken alanların enerji, perakende, finans ve biraz da üretime yönelik sektörler olduğunu görüyoruz. Son dönemdeki trendin bu yönde olduğu ve bu şekilde de devam edeceği öngörüyoruz" dedi.

Erdem, Anadolu Ajansı'nın (AA) 100. Yıl Vizyonu çerçevesinde geliştirdiği AA Finans Haberleri Terminali'nden canlı olarak yayınlanan AA Finans Masası'nın konuğu oldu.

"Gelecek dönemde Türkiye'nin yabancı yatırımcı çekmede en önemli avantajı ve dezavantajı ne olacak? 2016 yılında hangi alanlarda Türkiye'nin yabancı yatırımcı çekeceğini düşünüyorsunuz?" şeklindeki soruya karşılık Erdem, Türkiye'de son dönemde daha fazla yatırım çeken alanların enerji, perakende, finans ve biraz da üretime yönelik sektörler olduğunu söyledi.

Son dönemdeki trendin bu yönde olduğu ve bu şekilde de devam edeceği öngörüsünde bulunan Erdem, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye'yi uluslararası doğrudan yatırım çekme konusunda diğer ülkelerle olan rekabette öne taşıyan faktörlerden en büyüğü coğrafyamız. Türkiye bazlı ister Ar-Ge, ister üretim merkezi olsun ulaşabileceğiniz nüfus malum. Bu ülkelerin bir kısmında şu anda yaşanan problemler var ama kalıcı ve uzun dönemli baktığınızda bu cazibe hakikaten orada. Bugün İstanbul dünya çağında bir seyahat merkezi. Bundan 8 yıl önce çalıştığım ülkeye buradan direkt uçamıyorduk bile. Şimdi haftada kaç sefer olduğunu takip etmek zor. Bu da büyük avantajlarımızdan biri. Diğer avantaj, ülkemizin hakikaten büyüyen ve potansiyeli olan bir iç pazarının olması. Ayrıca, ülkenin genel olarak uluslararası doğrudan yatırıma verilen destek anlamındaki bakışı da önemli. Şu anda ciddi bir destek ve katkı olduğunu da görüyoruz."

Erdem, bu avantajların yanı sıra gerçekten rakip ülkelerle yarışabilecek hukuki, vergisel ve yönetsel düzenlemelerin olması ile birtakım problemlerin ortadan kaldırılarak sektör bazında cazibenin artırılması gerektiğini ifade etti.

Bu anlamda G20 Zirvesi'nin Türkiye'de yapılmasının çok gurur verici olduğuna dikkati çeken Erdem, Türkiye'nin tanınması, bilinmesi ve algılanması açısından da çok faydalı olduğunu kaydetti.

Erdem, Zirve'de, Paris'teki terör saldırılarının öncelikle ele alınıp uyum içinde ilerlenmesinin güzel olduğunu belirterek, Türkiye'nin organizasyon olarak bu tür konularda başarısını ve üstünlüğünü bir kez daha gösterdiğinin altını çizdi.

 

- "Yatırımların devam etmesini bekliyorum"

 

Başkan Erdem, son dönemde Türkiye'de birçok alanda yatırım yapan Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın (EBRD) yatırımlarının devam etmesini beklediğini, EBRD Başkanının açıklamalarının da bunu gösterdiğini söyledi.

"Türkiye'nin potansiyeli, bulunduğu coğrafya içindeki önemi bence konuyu net bir şekilde özetliyor" diyen Erdem, bu yatırımların çeşitli sektörlerde artmasının olumlu olduğunu dile getirdi.

Erdem, Türkiye'nin mega projelerinin yabancı yatırımcıları nasıl etkilediğine yönelik bir soru üzerine, bunların Türkiye'nin yatırım konusunda hızlı şekilde gelişmesinde çok önemli rol oynadığını kaydetti.

Bu tür projelerin Türkiye'nin lojistik merkezi olma açısından da çok büyük katkısı olacağını vurgulayan Erdem, "3. havalimanımız ve etrafında oluşabilecek lojistik kapasite çok büyük. Bunun, bu bölgeden ulaşılabilecek ülkeler için bir lojistik merkez olacağı aşikar. Bunu da köprü geçişleri ile desteklediğiniz zaman büyük bir potansiyel ortaya çıkıyor. Bunları, olan potansiyeli gerçeğe çevirmek anlamında atılmış çok büyük adımlar olarak görüyorum" diye konuştu.

Bunların uluslararası yatırımcılar açısından da önemli projeler olduğuna işaret eden Erdem, bu projelerin Türkiye'nin daha entegre bir lojistik yapısına kavuşması açısından da önemli olduğunu vurguladı.

Erdem, şöyle devam etti:

"Bu lojistik üretim sektöründen yatırım yapacak şirketler için de önemli. Bugün Türkiye'nin herhangi bir yerine yaptığınız üretim tesisinden dış dünyaya gidebilme kabiliyetiniz önemli. Aynı şekilde onu yönetecek kişilerin veya malzemenin geliş gidişi de önemli. Onun için son derece önemli ve başarılı adımlar olarak görüyorum."

Kanal İstanbul Projesi hakkındaki soru üzerine, bunun yabancı yatırımcılar açısından çok ele alınan bir konu olmadığını aktaran Erdem, ancak muhakkak gerçekleştiği takdirde büyük ve etkili bir proje olacağının görüldüğünü kaydetti.

Erdem, İstanbul Boğazı'nın bugün dünya üzerindeki önemli su geçişlerinden biri olduğunun altını çizerek, "Oradaki trafiğin düzenlenmesiyle ilgili atılan adımlar olduğunu biliyorum. Bunların hepsinin dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum" dedi.

 

-  "2016 yatırım açısından pozitif olacak"

 

Erdem, dolar kurundaki artışın uluslararası yatırımcıları nasıl etkilediğine yönelik bir üzerine, döviz kurundaki artış öngörülenden farklı olursa bunun her türlü yatırımcı üzerinde etkisinin olabileceğini söyledi.

Döviz kurlarındaki artışın Türkiye'ye has olmadığını belirten Erdem, Türkiye'nin rekabet halinde olduğu gelişmekte olan ülkelerin çoğunda yaşanan bir durum olduğunu belirtti.

Ahmet Erdem, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

"Uluslararası doğrudan yatırım yapıp yapmama konusunda karar verirken kısa vadeli ekonomik dalgalanmalar çok önemli değil, ama bunların kalıcı etkileri oluyor mu biraz ona bakmak lazım. O açıdan bu şu anda Türkiye'ye has bir şey değil, başka faktörlerden dolayı dünya çapında olan bir şey. O açıdan şu anda yeni yatırımcı çekmede çok büyük bir negatif etkisinin olacağını düşünmüyorum."

Uluslararası doğrudan yatırımda Türkiye'nin bu aya kadar gördüğü performansın gelecek yıl da devam ettirmesini öngören Erdem, "Yani uluslararası doğrudan yatırım dünyada büyüse de büyümese de bizim büyümeye devam etmemiz lazım" dedi.

Yabancı yatırımlarda 2016'da yıldız sektörlerin hangisinin olacağına ilişkin bir soru üzerine Erdem, uluslararası doğrudan yatırımlarda enerjinin biraz daha ön plana çıkabileceğine dikkati çekti.

Perakende sektörünün de öyle olduğuna işaret eden Erdem, "Lojistik vesaire gelişmeler çerçevesinde de belki üretimle ilgili yatırımlar görürüz. Bütün bunların içerisinde ekonomimiz açısından önemli olacak olan biraz daha inovasyona, Ar-Ge'ye yönelik yatırımları çekmek... Bu anlamda yakın zamanda üyelerimizden birisinin güzel bir Ar-Ge merkezi açılışı oldu. Bunların da devamını öngörüyoruz. Dolayısıyla benim bakışım 2016 için pozitif."

 

- "10 yılda yapılan yatırımlar 1,9 milyon kişiye istihdam sağladı"

 

Erdem, uluslararası doğrudan yatırımın önemine değinerek, bunların bir ülkenin ekonomisine ve kalkınmasına çeşitli açılardan katkı sağladığını söyledi.

Bunlardan en önemlisinin ihracat olduğuna işaret eden Erdem, şunları kaydetti:

"İhracat bizim ekonomimiz için kritik. Her ülke ekonomisi için öyle ama bizim için daha da kritik bir alan. Baktığınız zaman ihracat manasında uluslararası doğrudan yatırımın Türkiye'ye gelip üretime yönelik yatırım yapması önemli. Bunun yaratacağı istihdam da önemli. Bizim yaptığımız bir takım araştırmalar var. 'Uluslararası doğrudan yatırımın, Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınmasına katkısı' diye bir araştırma yaptık. Burada 10 yıllık bir dönem aldık. Bu dönemde yapılan uluslararası doğrudan yatırımın ve sıfırdan yapılan yatırımlardan bahsediyorum, ülkemizin geçen yılki GSYH'sinin yüzde 10'una denk gelen bir katma değer yaratıyor. Bu 10 yılda yapılan yatırımlar, 1,9 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Bunları neden başka bir ülkeye kaptıralım? Bunların ülkemize gelmesinin bu avantajları var."

Erdem, aynı zamanda uluslararası doğrudan yatırımların oluşturduğu kendi ekosistemleri içinde bir çok yerli KOBİ'ye de gelişme dünyaya açılma imkanı sunduğunu söyledi.

Bunun çok büyük bir fırsat olduğunu vurgulayan Erdem, "Birçok KOBİ'miz uluslararası doğrudan yatırımcılarla olan iş birlikleri sayesinde bu imkanlara kavuşuyor. Böyle devam edebileceğimiz bir çok katkı var. O açıdan önemsiyoruz. Size de bu konuya ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.

(Sürecek)