İsrail’in 1967 yılından sonra Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya ilk saldırısına tepkiler büyüyor. İHH İnsani Yardım Vakfı Elazığ Şube Başkanı Metin Kılıç, saldırıların kamuoyunun nabzını yoklamaya yönelik olduğunu savundu.

İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarına tepkiler devam ediyor. İHH İnsani Yardım Vakfı Elazığ Şube Başkanı Metin Kılıç, İsrail’in Mescidi Aksa’ya yönelik saldırılarını eleştirerek dünya kamuoyunun ve özellikle de İslam devletlerinin saldırılara sessiz kalmaması gerektiğini ifade etti. Kılıç, "Son bir haftadır Mescidi Aksa üzerinde kirli oyunlar düzenleyen İsrail, Müslümanlar için kutsal olan mekanda bir başka skandala daha imza atmıştır. Mescid-i Aksa’nın içerisinde giren yüz kadar İsrail askeri, cami avlusunu savaş alanına çevirmiş, İsrail askerlerinin Filistinlilerin üzerine plastik mermi, ses ve gaz bombaları atması üzerine 27 kişi yaralanmıştır. Aksa içinde bulunan Müslümanları kovalayan İsrail askerleri, Aksa içine postallarıyla gezerek göstericileri tartaklamış, o esnada cami içerisinde bulunan Kur’an-ı Kerim’lerin etrafa saçıldığı görülmüştür. Olayın ardından İsrail yönetimi Mescidi Aksa’ya giriş çıkışları sabahtan akşama yasaklamıştır maalesef. İsrail’in geçtiğimiz günlerde 1967 yılından bu yana ilk kez Mescid-i Aksa’ya giriş çıkışları gün boyu kapatarak Aksa’nın İbrahim Cami gibi Müslümanlarla Yahudiler arasında bölünmesi için kamuoyu hazırladığı bilinmektedir. İsrail yönetimi şu sıralarda Mescid-i Aksa’nın bölünmesi için parlamentoda çalışmalar yaptığı, bu tür uygulamalarla Müslümanların nabzını ölçtüğü dikkatlerden kaçmamaktadır" dedi.

"BU SALDIRILARDA TEK SORUMLU İSRAİL DEĞİL"

Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırıların tek sorumlusunun İsrail olmadığını ifade eden Kılıç, "İsrail’e göz yuman ülkeler de bu suça ortaktır. Türkiye’nin bir an önce devreye girerek, siyonizmin dünyaya bela olduğunu Birleşmiş Milletlerde anlatması gerekir. Kur’an-ı Kerim’e yapılan bu kadar ne İncil’e ne Tevrat’a yapılır ki buna da izin vermezler. Suçlu İsrail devletidir, suçlu Müslüman devletlerin başkanlarıdır, tahtlarında oturanlardır, saraylarında oturanlar, paraya para demeyen insanlardır, hala İsrail konsolosluğunu göndermeyenlerdir. Suçlu cemaatlerdir, suçlu kusura bakmasınlar ama sivil toplum kuruluşlardır, bir araya gelemeyen İslam devletlerinin liderleridir" şeklinde konuştu.

İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik bu saldırılarının İslam dünyasının nabzını yoklama olduğunu savunan Kılıç, "İsrail her geçen gün batının da aymazlığıyla dünya kamuoyunun tepkisizliğiyle kendi işgalini genişletmekte, kendi emellerinde adım adım ilerlemektedir. Yapmaya çalıştığı şey şu anda Mescid-i Aksa’yı kirletirsek tepki ne oranda bu tepkiyi ölçmektir. Beklediğinin altında bir tepki geldiği zaman zaten yıllardır Mescid-i Aksa’nın altını oymaktadır. Atacağı ikinci adım yıkımı gerçekleştirip işi bir oldu bittiye getirmektir. Bunun için bir kamuoyu tepkisi ölçme adına böyle özel bir girişimlerde bulunduğunu düşünmekteyiz. Bütün Müslümanlara tüm İslam alemine sivil toplum kuruluşlarına büyük görevler düşmektedir" diye konuştu.