Gazetecilik mesleği ve etkisi hakkında değerlendirmelerde bulunan Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Hakan Temiztürk, Gazeteciliğin teknik bilginin dışında deneyim istediğini ve doğru kullanılması halinde halk üzerinde büyük etki bıraktığını açıkladı.

Gazetecilik mesleğini hayatı boyunca icra edecek öğrencilere tavsiyelerde bulunan Doç. Dr. Hakan Temiztürk, gazetecinin en önemli işinin haber olduğunu söyledi. Haberi yapan kişiyi muhabir olarak tanımlayan Temiztürk, gazete ve diğer medya kuruluşlarının yaptıkları haber üzerinden değerlendirildiğini ve bu sayede uzun ömürlü olduklarını ifade etti. İlan, reklam, köşe yazısı gibi parametrelerin ikinci planda olduğunu anlatan Temiztürk, her gazetede en az 4 muhabir olması gerektiğine dikkat çekti. Muhabirlik yapacak kişilerin uyanık, zeki ve seri olmasının önemine değinen Temiztürk, "Gazeteyi gazete yapan özel haberlerdir. Bu nedenle her gazetede en az 4 muhabir bulunması gerekiyor. Son dönemlerde haber endişesi dışında reklam amacıyla çıkan gazeteler var. Gazetecilikte asıl amaç reklam, ilan olmamalı. Haber endişesi taşıyan her kuruluş ve muhabir başarılı olacaktır" şeklinde konuştu.

"GAZETECİLİK BÜYÜK GÜÇTÜR"

Gazeteciliğin toplumu yönlendirme, etki altında bırakma ve haberdar etme konusunda büyük bir güce sahip olduğunun anlatan Temiztürk, "Gazetecilik topluma artı ya da eksi değerler kazandıran bir mekanizmaya sahiptir. Doğru kullanımı halinde bu meslek, kurum, kişi ya da gurupları hem yükseltebilir hem de yerin dibine sokabilir. Bu nedenle etik ve ahlaklı bir gazeteci sahip olduğu bu gücün farkında olarak hareket etmeli ve haberlerini ona göre yazıp çizmelidir. Gazeteci, sorumluluk duygusu olan, duyarlı, etik ve ahlaklı, girişken, konuşkan, merak eden, her kesime hitap edebilen, istekli olmalıdır. Bunun dışında içinde bulunduğu toplumu iyi tanımalı ve olayları takip etmelidir. Tarafsızlık, hız, araştırma yeteneği, teknik bilgi, deneyim, doğrudan taviz vermemek de bir gazetecinin sahip olması gereken erdemlerdendir. Bu kapsamda sadece teknik bilgi yeterli olmuyor. Gerekli deneyime sahip olmak kısacası piyasada pişmek de çok önemli" ifadelerini kullandı.

"GAZETECİ GÜVENİLMEZ OLARAK GÖRÜLÜYOR"

Ülke genelinde gazetecinin geçmişte ki sansür, taraflılık ve haber manipülasyonları nedeniyle güvenilmez meslekler arasında yer aldığını belirten Temiztürk, meydana gelen siyasi ve adli olayların toplumda kutuplaşmaya neden olduğunu kaydetti. Yaşanan kutuplaşmanın sorumlusu olarak gazetecinin gösterildiğine vurgu yapan Temiztürk, halk arasında bu tabuya ait kanıların çok zor yıkılacağını dile getirdi. Medya sahip ve patronlarının bu konuyu dert edinmediğini anlatan Temiztürk, sahadaki muhabir, kameramanın büyük zarar gördüğünü ifade etti. Güven sorununun yıllardır süre geldiğini kaydeden Temiztürk, gazetecilik parametrelerinin doğru uygulanması halinde güven sorunun az da olsa ortadan kalkacağını dile getirdi. Temiztürk, "Gazeteci maalesef toplum içinde güvenilmez, iki yüzlü bir insan olarak tasvir ediliyor. Genel olarak bu şekilde bir tabu kabul edilemez. Geçmişte yaşanan sansür, yanlılık ve kutuplaşmalar basın ve emekçilerine mâl ediliyor. Bu durum medya patronlarını tabi ki ilgilendirmiyor. Sahada aktif olarak görev yapan muhabir ve kameramanlar bu güvensizlik ortamından nasibini alıyor. Bu durumda yapılması gereken doğru, tarafsız, sorumlu ve ilkeli haberciliktir" dedi.

"BASINA ŞİDDETE KARŞIYIZ"

Son dönemlerde basın emekçilerine yapılan engelleme ve saldırıların kabul edilemez olduğunu belirten Temiztürk, gazetecinin toplumun aynası olduğunu söyledi. Temiztürk, "İlke olarak şiddete karşıyız. Gazetecilik mesleğinde tehlikeler ve riskler maalesef var. Gazeteciye uygulanan engelleme ve şiddeti kesinlikle kabul etmiyoruz. Hatırlarsanız Ergenekon olaylarında çoğu gazeteci içeriye alındı, cezalandırmalar söz konusu oldu. O kişiler gazetecilik faaliyetine bulunduğu için mi şiddete uğradı bunun eleştirisi yapılmalıdır. Gazetecilik faaliyeti yoksa şiddet adli, polisi ilgilendiren bir iş olabilir. Son olarak Volkan Demirel’in korumaları tarafından gazetecilere uygulanan darp ve baskıya şahit olduk. Şiddet kabul edilemez. Bu yönde uygulanan şiddet esnasında niyet ve gazetecilik faaliyetine bakılmalıdır. Amaç gazetecilik ise bu durum kamuyu ilgilendiren bir konudur. Amaç art niyet ise adli, polis makamları konuya dahil olmalıdır" ifadelerini kullandı.