İnsanlara fiziki özelliklerini kazandıranın beden yapısı olduğunu belirten Dr. Ümit Hardal, burun probleminin kişiyi asosyalliğe ittiğini söyledi.

Kulak, Burun ve Boğaz Uzmanı Dr. Ümit Hardal, “Her insan anatomik olarak farklı karakteristik detaylara sahiptir. Özellikle yüz bölgesi, karşımızdaki kişi hakkında az da olsa bir fikir sahibi olmamızı sağlar. Biri hakkında ilk değerlendirme yapılırken önce yüzü tamamlayan organlar dikkate alınır. Kaşlar, gözler, dudaklar, yanaklar, çene, alın ve en önemlisi de burundur” dedi.

Burun yapısının güzellik kavramının en başında geldiğini ifade eden Dr. Hardal, “Burnun şekli, boyutu veya görünümündeki en ufak bir problem, yüzün bütün şeklini değiştirebilir. Yüzün tam merkezinde yer alması ve kişiye kattığı ifade sebebiyle takdire ya da tartışmaya oldukça açık bir organdır. Bu sebeple burun estetiği her çağda önemini korumuştur” diye konuştu.

“Burun, psikolojik olarak kişinin hayatını etkiler”

Güzellik ve estetik kavramının yaşanılan kültüre ve kişilere göre değişkenlik gösterebildiğini kaydeden Dr. Hardal, “Burun şekli de bu duruma paralel olarak farklılıklar içerir. Yaşadığımız coğrafya göz önüne alındığında büyük, uzun ya da kemerli burun çeşitlerine sık rastlanır. Şüphesiz her insan güzel ve çekici bir yüze sahip olmak ister. Çünkü sosyal yaşamda ilk dikkate çarpan dış görünümdür. Ancak birçok insan için burun şekli çok önemli değilken, birçoğu içinse güzel görünmenin tek koşuludur. Bu sebeple burun sadece yapısal olarak değil psikolojik olarak da kişilerin hayatını büyük ölçüde etkiler. Özellikle burnu yüzünden ruhsal sorunlar yaşayan insanlar oldukça fazladır. Burun şeklinde problem olanların çoğu, ne yazık ki sosyal çevreleri tarafından alay konusu olabiliyor. Kişinin yaşı ne olursa olsun burnu yüzünden odak noktası olmak ve olumsuz geri bildirimler almak istemez. Devamlı olarak burnuyla ilgili kötü yorumlara ve esprilere maruz kalan birey kendini aşağılanmış, dışlanmış hissedebilir. Özgüvenini kaybetmiş biri de ne özel hayatında ne de iş hayatında mutluluğu ve başarıyı yakalayamaz” açıklamasında bulundu.

Aynaya baktığında burnundan memnun olmayan bir kişinin iç dünyasında çekingen ve tedirgin davranabildiğine dikkat çeken Dr. Hardal, “İkili ilişkilerde karşılaşacağı herhangi bir olumsuzlukta oldukça depresif ve sinirli bir tutum sergileyebilir. Bu nedenle estetik kaygılarıyla baş edemeyen kişiler ya da olduklarından daha güzel görünmek isteyenler ilk olarak cerrahi operasyona başvurmaktadır. Böylelikle estetik kaygılarından kurtulup daha etkileyici ve güzel bir görünüme kavuşmak isterler. İnsanlar genellikle başka biri hakkında görüş bildirirken oldukça önyargılı bir yaklaşım sergiler. Söz konusu dış görünüm olduğunda ise çekinmeden bu durumu karşı tarafa belli edebilirler. Sözel olarak ya da mimikler ve hareketlerle olumsuz düşüncelerini o kişiye yansıtabilirler. Bu tarz bir yaklaşım kişiler arası iletişimde ciddi problemlere yol açabilir. Her insan kendisiyle barışık ve özgüveni tam olmayabilir. Bu nedenle toplumun, kişiler arası ilişkilerde olumlu davranışlara yönlendirilmesi gerekir” ifadelerini kaydetti.

“Burun ameliyatını hayat kurtaran eylem olarak görmeyin”

Burun ameliyatına karar vermiş kişilerin operasyonu hayat kurtaran bir eylem olarak görmemesi hakkında uyarılarda bulunan Dr. Hardal, “Çünkü burun ameliyatında hedeflenen; kişiyi başka birine dönüştürmek değil, yüze uygun ve doğal duran bir buruna kavuşturmaktır. Ameliyat sonrası eski yaşantıya geri dönüleceğinden, herhangi bir olaya ya da eleştiriye karşı dirençli olmak için çaba sarf edilmelidir” şeklinde konuştu.