Eskişehir’de hububat ürününü kaldıran çiftçi, ürünün veriminden memnun olurken borsadaki fiyatlardan şikayetçi.

Eskişehir’de bu yıl yağışın bol olması sebebiyle, hububat üreticisi bol verim aldı. Çiftçilerin çoğu mahsulünü tarladan kaldırır kaldırmaz satış noktalarının yolunu tuttu. Üretici konumundaki çiftçiler, verimin iyi olmasından yana sorun yaşamazken, tüccarların belirlediği fiyatlardan dolayı sorun yaşıyor. Ürün verimliliğinin mutluluğu çiftçi de borsaya kadar sürdü. Ürün fiyatlarını beklentilerin altında gören çiftçi, umduğu paralara ürünlerini satamıyor.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan, "Hükümetimizin açıklamış olduğu 940 lira fiyatı üreticimiz görmüş değil. 900 lira civarlarında ofisimiz alıyor 800 civarlarında da borsada satış var. Ürünün bolluğu her şeyi frenliyor. 2017 yüksek yağışlı geçmesi nedeniyle, tabi ki beklentimiz vardı. Bazı bölgelerimiz için yağış sonrası güzel bir verim var. Bizim en büyük sıkıntılarımız atalarımızın dediği harman davran sözü. Şu anda bütün üreticilerimiz adeta hem ofisimizde hem borsamızda sıraya girdiler.. Sezon açılmadan önceki gümrük vergisinin düşürülmesi konuşmaları bunu çok etkiledi. Çünkü tüccar, tacirdir alacak, satacak. Şu saatte borsanın içinde alış yok. Üreticimiz akşamdan beri burada. Dünden beri sarmış olduğu buğdayını satmak için mücadele ediyor. Burada büyük bir sıkıntı var. Tabi ki bir pazar. Kimsenin alışına, satışına bizim bir müdahalemiz yok ama bizim de bu ürünümüzü satmamız lazım. Ofisteki satışla buradaki satış arsasında 10 kuruş gibi bir rakam oynuyor. Üreticimiz diyor ki ben buraya ürünümü getirdim. Satayım gideyim borcumu ödeyeyim. Yani borsadaki satışın sebebi bu. Ofise, devlete teslim edip malını 10 kuruş, 50 kuruş fazla satmak için mücadele verecek ama birde gelen taksitler var. Ödenmesi gereken sorunlar var. Bunları da dikkate aldığımızda borsada büyük bir yığın oluyor. Burada verilen fiyatlar gerçekten yeterli bir fiyat değil. Üreticimiz şuanda ne yapsın? Yapacak bir durumu yok bekliyor” dedi.

“Geçen sene bundan iyi fiyatlar vardı”

Geçen seneki harman dönemi alım fiyatlarına da değinen Başkan Buluşan, “Geçen senenin fiyatlarıyla hemen hemen aynı. Geçen sene bundan iyi fiyatlar vardı. Özellikle arpa ile buğday fiyatlarını kıyasladığımız vakitte, buğdayda bundan daha güzel fiyatlar vardı. Üreticilerimiz kendileri hem kalitesinden hem satışlarından dolayı bunları daha iyi biliyorlar. Çünkü biz genel olarak gördüğümüzü söylüyoruz. En büyük sıkıntı üründeki kalitesizlik gibi bir şey veriliyor. Çeşit çoğalması sebebiyle yok süne mücadelesi, yok şuydu buydu diye üreticimiz gerçek istediği fiyatı alamıyor. Burada en büyük sıkıntı şu an harman zamanı insanların bir an evvel satabilmesi. Çünkü kiralık araç tutmuş gelmiş buraya. Kendi traktörüyle değil kamyonlara sarmış gelmiş. Kamyonun burada her gün duruşu ayrı bir fiyat. Güzel bir pazar var ama şuandaki sıkıntılardan bir tanesi de bu. Değişmiş olan Tarım Bakanımıza çok teşekkür ediyorum. Gelir gelmez üreticinin bazı konularına duyarlılık göstermekte. Özellikle bizlerin geçen hafta yapmış olduğumuz bir açıklama sonucu, bizleri arattırıp ne yapmamızı istediğimizi, sorumluluğumuzun ne olduğunu özellikle sordurması hem Tarım İl Müdürlüğümüz tarafından hem Tarım Bakanlığımız tarafından bize çok onur verdi. Ne olursa olsun bu bir dinlemedir bir anlamadır. Biz diyoruz ki gelin beraber bu işi çözelim. Üreticimizin mağduriyetini bir an evvel bitirelim” şeklinde konuştu.

“Tabelalara bakın 90 kuruşa atlayan buğday yok”

Borsaya devamlı buğday getirdiğini söyleyen Mahmut Uslu, çiftçinin zor durumda olduğunu söyleyerek, “Mecbur borçlusun getiriyorsun. Öldü parasına malı veriyorsun. Devlet 95 kuruş verdi. Burada 90 kuruşa atlayan buğday yok. Bir sorunumuz daha var. Yıkma parası bizden, borsa parası bizden. Bir kamyon getirdiğin zaman 100 lira kantar parasıyla beraber borsa parası istiyorlar. 100 lira da hammaliye kesiyorlar. Artı analiz parası alıyorlar. Bütün çiftçinin sırtına sarıyorlar yani. Çiftçi zaten para kazanmıyor. Durum bundan ibaret. Tabelalara bakın 90 kuruşa atlayan buğday yok. Polatlı tarafında daha pahalıymış ama nakliye götürmemiz lazım. Oda nasıl olur bilmiyorum. Polatlı’da bin yüz lira falan diyorlar. Oraya da götürecek vasıtamız yok. Buraya zor getirebiliyoruz. Gübre pahalı, mazot pahalı, tarlayı kiraya tutuyorsun. Anca çıkıyoruz içinden. Kafa kafaya getiriyoruz bazen. Para kazanamıyoruz” dedi.

“Kepazelik paçamızdan akıyor”

Borsaya mahsulünü satmaya gelen bir diğer çiftçi Yusuf Bodur, ilgililerin çiftçiye yardımcı olmasını beklediğini söyledi. Mahsulü borsaya getirdikten satana kadarki geçen sürede, borsa içerisinde yapılan masraflara da değinen Bodur, “Cebimizde 100 lira paramız var. Giriyoruz 16 liramızı analizde alıyorlar. Kantara gidiyoruz 40 liramızı alıyor. Yıkma parası damper kaldırıyoruz 50-60 lirada ona veriyoruz. Ondan sonra git parayı çarşıdan al. Bugün akşam oldu yarın gel. Yani kepazelik paçamızdan akıyor. Allah vermiş malımız bereket versin iyi. Yani kazanmasak da kazanma yolunda ne yapıyorsun? Muhakkak başka yapacak işinde olmadığından dolayı yapıyorsun. İsteriz ki malımızı tüccar biraz daha ehemmiyet verip ne bileyim Polatlı’da bin 200’e verilirken burada da bin liraya alsınlar. Ama 835 liraya 815 liraya buğdayı aldığı zaman insanın zoruna gidiyor. Herkes 3 kuruş ekmeğinin peşinde. Allah herkesin rızkının hayırlısını versin. Sorun çok bitecek gibi değil. Hangi birini dile getireyim onu da bilmiyorum” ifadelerini kullandı.