‘Anadolu Kardeşliği ve Toplumsal Uzlaşı’ konferansında konuşan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, “Ortadoğu coğrafyasında bu hazin manzaraya karşı hakikaten sessiz kalamayız” dedi.

Gaziantep Üniversitesi Anadolu Öğrenci Topluluğu tarafından ‘Anadolu Kardeşliği ve Toplumsal Uzlaşı’ konulu konferans düzenlendi. Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansa; Araştırmacı Yazar Celal Kazdağlı, Araştırmacı Yazar Ömer Atlaş ve Araştırmacı Yazar Abdurrahman Kurt konuşmacı olarak katıldı. GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun moderatörlüğünde düzenlenen konferansta çözüm süreci ve uzlaşı konuları masaya yatırıldı.

Konferans öncesi açıklamada bulunan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Coşkun, üniversitenin toplumdaki yerinin önemine vurgu yaparak şunları söyledi:

“Üniversite; ışıldayan, topluma referans olan, yeni fikirler üreten, geçmişten getirdiği medeniyet değerlerini geleceğe taşıyan, bunu uluslararası arenada yüksek sesle söyleyebilen ve hakikaten özgürlükçü, gerekli etik zemin içerisinde her türlü fikri, düşünceyi seslendirebilen ve bunlardan bir uzlaşı, yeni fikir toplumsal katma değer ortaya çıkaran bir yer olması gerektiğini bunun sanat, estetik, eğitim, teknoloji, endüstri her alanda cari bir hüküm olduğunu defalarca paylaştık.

‘Anadolu Kardeşliği ve Toplumsal Uzlaşı’ dediğimiz o büyük toplamsal uzlaşı noktasında konunun uzmanlarıyla meseleyi ele alacağız. Birlikte tartışacağız. Sorulan sorulara cevap vereceğiz ve görüşlerimizi burada söyleyeceğiz.”

Ortadoğu’da yaşanan kaosa değinen Rektörü Prof. Dr. Coşkun, uzlaşı kültürünün önemine işaret etti. Prof. Dr. Coşkun, şu ifadeleri kullandı:

“Günümüzde bu kadar kadim bir medeniyetten gelen, bırakın insan olmanın onurunu; sadece insan olmanın, Müslüman olmanın veya aynı dinden, aynı ırktan olmanın değil, insan olmanın onurunu gözeten kadim bir medeniyetten gelen bizler bugün bu kanlı coğrafyada, Ortadoğu coğrafyasında bu hazin manzaraya karşı hakikaten sessiz kalamayız.

Baktığınız zaman binlerce Müslüman ölüyor, binlerce insan ölüyor ve ne yazık ki öldürenlerin de çoğu Müslüman. O zaman nasıl çıkılacak bu işlerin içerisinden. Sorun nerede? En azından kendi sınırlarımız içindeki coğrafyada bir uzlaşı kültürünü, bir beraberliği, kutlu bir beraberliği ortaya çıkarabilir de tüm insanlığa, başta kendi coğrafyamız, yakın coğrafyamız olmak üzere Ortadoğu, Kuzey Afrika vesaire bütün bu İslam ülkelerine örnek olabilecek bir beraberliği ortaya çıkarıp, daha sonra da tüm dünyaya örnek olacak yepyeni bir ufuk turu yapamaz mıyız? Böyle bir çalışma içerisinde olamaz mıyız?”

Gençlerin kendisine büyük umut verdiğinin altını çizen Prof. Dr. Yavuz Coşkun, açıklamasını şöyle tamamladı:

“Kanaat önderlerinin, siyasilerin, birçok kesimin temsilcilerinin birlikteliğiyle üniversitelerin mutlaka toplumla bütünleşerek bu konularda artık yeni bir duruş sergilemeleri kaçınılmazdır. Önemli çatışmalara sahne olan bu bölgede ki Suriye yaklaşık 3 yıldır ayrıca bunun üzerine tuz biber olmuştur, neler yapabilirizin çabası içinde olmak zorundayız. Ben gençlere güveniyorum. Üniversitemizdeki gençlere güveniyorum. Gözleri çakmak çakmak, beyni ışıl ışıl, hiçbiri kurulmuş saat gibi değil. Işıl ışıl, kiraya verilmemiş beyinlerle biz çok şeyler yapabiliriz.”