NİĞDE (AA) - Orta Torosların en yüksek bölümünü oluşturan Aladağlar'daki Demirkazık Yaban Hayatı Geliştirme Sahası'nda 12'si yabancı 15 avcı, ücret karşılığında dağ keçisi avladı.

Niğde Orman ve Su İşleri Şube Müdür Vekili Hasan Biçer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2014-2015 yılı av turizmi ihalesini bölgeye avcı getiren iki turizm acentesinin kazandığını belirterek, "Yaban avı turizmi kapsamında 12 yaban keçisi av kotasının muhammen bedeli, 54 bin lira olarak belirlendi. Turizm acentelerinin arasında oluşan rekabet sonucu ihale, 214 bin 500 lira karşılığında iki firmaya verildi. Yerli 3 avcı kotası ise 8 bin 850 lira olarak belirlendi. Alınan paranın yaklaşık 134 bin lirası, Demirkazık Yaban Hayatı Geliştirme Sahasına sınırı bulunan 6 köyün tüzel kişiliği hesaplarına aktarıldı" diye konuştu.

Dağ keçisi avlama sezonunun 1 Ağustos'ta başlayıp 31 Mart'ta sona erdiğini dile getiren Biçer, "Avcılara koruma kontrol memurlarının denetiminde 8 yaş üzerinde, üreme yeteneğini kaybeden ve boynuz uzunluğu 100 santimetreyi aşan bir keçi vurma izni verilmektedir. Yabancı avcılar, bir keçi avlayabilmek için 17 bin 875 lira, yerli avcılar ise bir keçi için 3 bin lira ödedi. Bu yıl Amerika, Macaristan, Letonya, Almanya, Rusya ve Türkiye'den olmak üzere iş adamlarından oluşan 12'si yabancı 15 avcı, yaban keçisi avladı" dedi.

Yurtdışından gelen avcıların geçen ayın ortasında avlanma çalışmalarını tamamladıklarını ve ülkelerine döndüklerini ifade eden Biçer, "Bölgeye gelen yabancı avcı kontenjanında 19 yaşındaki Madeline Marie De Maske adlı ABD'li bir kız öğrenci ile babası Jeff Le De Maske vardı. Genç kız, Demirkazık Yaban Hayatı Geliştirme Sahasında yer alan Bademdere beldesinde 10 yaşında ve 104 santimetre boynuz uzunluğu olan keçi avladı. Baba De Maske ise yine aynı mevkide 10 yaşında ve 109 santimetre boynuz uzunluğunda keçi vurdu" şeklinde konuştu.

Biçer, av sezonunda en uzun boynuzlu (116 santimetre) keçiyi Rus iş adamı Vladislan Reznik'in avladığını belirtti.

Hasan Biçer, avcıların vurdukları dağ keçilerinin boynuzunu ve derisini koleksiyon yaptıklarını, evlerinde ya da kulüplerde sergilediklerini sözlerine ekledi.