Memur Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (Bem-Bir-Sen) Eskişehir Şubesi’nin 3. Olağan Genel Kurulu yapıldı.

Eskişehir Öğretmenevi’nde düzenlenen kurul; yoklama, açılış, divan teşekkülü sonrasında saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Kurulun açılış konuşmasını yapan Bem-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Medeni Sevinç, “Parolası hak olan yönü ve yöntemleri hakkın üstünlüğü olan Memur-Sen ailesinin temelinde “Hayırda yarışınız” parolası vardır” diyerek, “En hayırlınız insanlara en faydalı olanınızdır düşüncesini felsefe edinen, bölen, çekiştiren, ayrıştıran değil; bütünleştiren, ötekileştiren değil, kendisini de ötekisinin yerine koyarak empati kuran hakkın üstünlüğü mücadelesinde ülkemizde yeni bir açılımı, yeni bir sesin en gümrah sesi oldu” şeklinde konuştu.

Anadolu insanının kendisine, kendi medeniyet değerlerine yeniden dönmesi gerektiğini vurgulayan Sevinç, “Bize ait olmayan ritüellerin tekrar tekrar pişirilip milletin önüne çıkarılmasına gönlüm razı değil. Biz artık özümüze döneceğiz. Niçin böyle söylüyorum, işte ülkemizde yaşanan olaylar var. Dünyada sirayet eden olaylar var. Ülkemizde tabi ki çok acı olaylar oldu. Ermenek’teki durum devam ediyor, inşallah kurtulurlar bu kardeşlerimiz. O temennimizi kaybetmiyoruz. Hakkari ve Diyarbakır’da şehit edilen kardeşlerimiz var. Kendilerine Allah’tan rahmet diliyorum” diye belirtti.

“BU MİLLET YENİLMEDİ YENDİRİLDİ”

Van Erciş’te yaşanan olaylara dikkat çeken Bem-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Medeni Sevinç, şunları kaydetti:

“Tarih kürsüsünde bize anlatılanların çoğunun uydurma olduğunu şimdi görüyoruz. Bu millet yenilmedi yendirildi. Birileri ihanet ettiler, Osmanlı’yı da kaybımız budur. Süregelen süreçteki bütün olaylar ihanettir. Bu millete ihanettir, bu milliyete ihanettir. Ben Vanlı bir kardeşinizim. Bayramda memleketimizi ziyarete gitmiştim. Üç gün evimizden çıkamadık. Kobani bahane edilerek, memleket talan edildi. Gönlünde “La ilahe illallah” sevgisi olanların bütün işyerleri birer birer yakıldı. Milletin bütünlüğünü isteyen kardeşlerimiz talan içerisine düştüler, talancıları gördünüz. Ben Ercişliyim, Erciş’te yakılmayan yıkılmayan hiçbir mütedeyyinin bir işyeri bile kalmadı. Peki nedir bu söylenenler? İşte biraz önce söyledim. Biz millet olarak özümüze dönmedikçe, başkalarına ait olan şeyleri hayatımızdan atmadıkça dipdiri bir meyyit noktasına değil, davransana ‘el de senin baş da senin’ ruhuyla yeniden sorumluluk almadıkça bu ülkede sirayet eden olaylar devam edecektir.”

“BİZİM UZLAŞMAYACAĞIMIZ HİÇBİR ŞEYİMİZ YOKTUR”

Türkiye’nin ortak medeniyet değerleri ile dik durabileceği değerlendirmesinde bulunan Sevinç, “Unutmayalım, bizde olan bizim değerlerimizle dik durabiliriz ancak. Bu da ortak medeniyet değerlerimizdir. Bundan dolayı Kobani olayları bahane edilerek ülkemizi talana kalkışanları telin ediyorum ve şöyle söylüyorum, bizim uzlaşmayacağımız hiçbir şeyimiz yoktur. Bizim medeniyet değerlerimiz hakkı üstün tutandır. Eğer biz kardeşlersek, eğer ümmetsek aramızdaki nifak neden? Ama maalesef birileri kafamızın arkasına ırkçılık şırıngasını sokmuş. Sabataist dönme Yahudilerin bu ülkeyi talanlarında en çok kullandıkları iş ırkçılıktır, ırkçılık belasıdır” ifadelerini kullandı.

"SENDİKA ADINA MİLLETİN DEĞERLERİNE KÜFÜR ETMEYİZ"

İktidarın yandaşı ya da düşmanı olmadıklarını öne süren Sevinç, "Biz ne iktidarın yandaşıyız ne düşmanıyız. Hayırlı işleri destekleriz, iyi olmayanları eleştiririz tenkit ederiz. Ancak bir şey var, referans değerlerimizin yakınlığı var. Biz kalkıp da sendika adına milletin değerlerine küfür edemeyiz. Biz kalkıp da memleketin duvarını taşını söküp de memleketin milletin malını tahrip edemeyiz. Biz kalkıp da birilerinin eşinin Cumhurbaşkanı adayı olduğundan Ergenekon çetesinin paşasının yanına giderek başörtülü birisi Cumhurbaşkanı adayının hanımıdır. ’Eğer bu cumhurbaşkanı olursa biz postallıları davet ediyoruz sokağa’ demişlerdir. Düşünün bu insanlar milli ve manevi değerlerimizi de sürekli bahane eden insanlar ve bu isimlerin adı sendika. Anlıyoruz, bugün KESK’in durumu belli. Doğuda Güneydoğu’da en ön saflarda askerimize milletimize polisimize en önde saldıran insanlar. Anadolu’da baktığımızda, biraz önce de bahsettim postallıların yanında. Niçin? Çünkü bu millet artık yolu, ufku ve ışığı gördü. Niçin? Hamd olsun Memur-Sen’i oluştururken öyle bir sendika oluşturalım ki, bu artık ayrıştıran bölen bölüştüren değil, birleştiren bir olalım, iri olalım, diri olalım felsefesiyle oluşturulmuştur. Bundan dolayı da bunların dönen o kötü çarkları geri işlemeye başladı" dedi.

"ÇOK DAHA DİRİ OLMALIYIZ"

Bem-Bir-Sen’in birlik ve beraberliği karşısında karşıt sendikaların güç kaybettiğini aktaran Sevinç, “Nasıl ki KESK ile DİSK olaylardan sonra kara aldılar sokaklara ineceklerini söylediler. Bunların bir milyonun üzerinde üyeleri var. Toplamı zaten 200 bin civarında bir güç. Hatta DİSK’in geçmiş sayısı yanılmıyorsam 29 bin ama bir kaşık suda ne fitnelerle bu ülkede ne fırtınalar kopardılar hepiniz biliyorsunuz. Meydana inmek isteyince DİSK de KESK de 100 kişi toplayamadı. Niçin? Artık millet bunların asıl gayesini anladı. Bu yetmiyor. Çok daha diri olmalıyız, çok daha bir ve beraber olmalıyız. Hak üzere hak yolda yarışmalıyız diye düşünüyorum. Memur-Sen hamd olsun bunu başardı. Cumhuriyet mitingleri altında cumhuriyetin ‘c’sine bile tahammülü olmayanlar meydanlara düşünce ortak akım mitingleriyle dik durduk ve milletimizin yanındayız dedik. Hamd olsun geri adım attılar. İnşallah bu devam eden fitne süreçlerinde biz bir ve beraber olursak bu ülkemizde art niyetli insanlar geri adım atacak ama mutlaka sorumluluk almamız gerektiğini düşünüyorum. Mutlaka ve mutlaka bizim sorumluluk bilincimizi geliştirmemiz lazım. Halk tabiriyle aidiyet bilinci, milletin kendisine has değerleriyle yola çıkma bilinci. Bunu yaparsak ben bütün karanlık tabloların bertaraf olacağına can-ı gönülden inanıyorum” diye konuştu.

"50 BİN ÜYESİ OLAN SENDİKALAR BUGÜN GERİYE GİTMEKTE"

Öte yandan karşıt sendikaların üye kaybı yaşadıklarını öne süren Sevinç, şöyle devam etti:

“Şunu unutmamamız lazım. Bem-Bir-Sen ailesi, Türkiye’de sendikacılık yaparken, alanda 40-50 binlerde olan sendikalar bugün geriye gitmekte, yerel yönetimler hizmet koluna Bem-Bir-Sen 67 bin üyeye sahip. Mevcut kamu çalışanının yüzde 60’ı Bem-Bir-Sen üyesi. Alanımızda faaliyet gösteren KESK ş dönemde süreç olarak tamamen HDP ve BDP’ye yönelik bir boyuta girdi. Ayrışmaya başladılar. Sayıları gittikçe düşecek çünkü millet bunları algıladıkça kendi milletinin saflarında yer almaya başlayacak Kamu-Sen, bizim alanımızda geriye gitmekte hatta kurulduğu belediyelerden birisinde genel başkanının olduğu belediyede bir üyeleri kalmadı.”

Sosyal denge sözleşmesini yasalaştırdıklarını dile getiren Sevinç, “Artık yol göründü, milletin ufku açıldı. Milletin sendika noktasında birinci düzeyde kamu çalışanının hak ve menfaatlerini elde etmek, geliştirmek ve evrensel standartlara ulaştırmaktır gayesi. Sosyal denge sözleşmesini Bem-Bir-Sen ailesi olarak günlerce gecelerce Meclis’te yatarak kalkarak sizlere hediye ettik. Bugün belediyelerin yüzde 98’inde sosyal denge sözleşmeleriyle bize karşı olan arkadaşlar da bıkmadan usanmadan ‘Biz aldık’ diyebiliyorlar. Hamdolsun bunu yasalaştırdık ve kamu çalışanına hediye ettik. Malum yerel yönetimlerde çalışan 22 binin üzerinde sözleşmeli kardeşimiz var. Bu kardeşlerimizin yanında bulunduk ve yasalaştırdık” ifadelerini kullandı.

"SENDİKAL SORUNLARIN YANINDA SOSYAL SORUNLARI DA ÜSTLENDİK"

Ardından konuşan Bem-Bir-Sen Eskişehir Şube Başkanı Seyfettin Kazanç, Bem-Bir-Sen’in ülkenin ticari yapısında önemli yeri olan yerel yönetimlerde görev yapan kamu çalışanlarının üye olduğu en çok üyeye sahip sendika olduğunu belirtti. 8 yıldır toplu görüşme ve toplu sözleşme yapmaya yetkileri olduğunu da ifade eden Kazanç, Türkiye genelinde birinci sendika olduklarını söyledi. Demokrasiyi savunan sendikalar olarak demokratik süreçlere sonuna kadar destek verdiklerini kaydeden Kazanç, “Sendikal sorumluluğumuzun yanında sosyal sorumlulukları da üstlenmiş bulunmaktayız. Ülkemizde ve dünyada mağdur ve mazlum insanlara, felakete uğrayanlara, üyelerimizin desteği ile yardım elini uzatan sendikalarız. Başlattığımız yardım kampanyalarıyla güçlerimizi birleştirir, inancımız gereği yükselen imdat çığlıklarına duyarsız kalamayız” dedi.

Divan Başkanlığı’nı Gürkan Alper’n yaptığı kurul, faaliyet raporunun okunması, denetleme raporunun okunması, raporların müzakeresi ve seçim ile devam etti. Kurulda tek aday olan mevcut Başkan Seyfettin Kazanç, çoğunluğun oyu ile yeniden seçilerek güven tazeledi.