KAYSERİ (AA) - HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Sendika olarak iş barışının sağlanması, iş yerlerinde üretimin artması, çalışanlarımızın insanca yaşayabilmesi, asgari ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri, namerde muhtaç olmadan, hayatlarını idame ettirebilecekleri bir ücret talebimiz oluyor" dedi.

Arslan, Boydak Holding yönetim binasında gerçekleştirilen toplu sözleşme imza töreninde yaptığı konuşmada, zor bir süreci başarılı bir şekilde sonuçlandırmanın gururunu ve onurunu yaşadıklarını söyledi.

Bu süreçte Holding yönetim kurulunun ortaya koyduğu samimiyetin, sorunu çözme iradesinin, sendikaların sorumlu davranışlarının sözleşmenin bu noktaya gelmesinde büyük pay sahibi olduğunu ifade eden Arslan, şunları kaydetti:

"Biz işçi, işveren ilişkilerini bir aile olarak görüyoruz. Boydak Holding de bizim ailemizin bir parçası. Sendika olarak iş barışının sağlanması, iş yerlerinde üretimin artması, çalışanlarımızın insanca yaşayabilmesi, asgari ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri, namerde muhtaç olmadan, hayatlarını idame ettirebilecekleri bir ücret talebimiz oluyor. İşletmenin şartlarını, rekabet gücünü, üretimini, verimliliğini ve geleceğe ait hedeflerini dikkate alan bir sendikal anlayışı temsil ediyoruz. Sadece ücret talep eden, daha fazla zam talep eden, kendi bakış açısıyla taleplerini dile getiren bir sendikacılığı biz uygun bulmuyoruz. Tam tersi taleplerimizi, haklarımızı sonuna kadar savunacağız ama ekmeğimizi, aşımızı, geleceğimizi gördüğümüz bu işletmeye de sahip çıkacağız. Bu anlayış içinde hareket ediyoruz."

- Yüzde 33 kayıtdışı istihdam var

Her alanda ciddi bir değişim ve dönüşüm gerçekleştirilmesine rağmen, Türkiye'de pek çok şey eskide kalmasına rağmen halen kayıt dışıyla mücadele konusunda istenilen noktaya gelinemediğine dikkati çeken Arslan, şöyle devam etti:

"TÜİK'in açıklamalarına göre yüzde 33 civarında bir kayıt dışı istihdamdan bahsediyoruz. Hem OECD ülkeleri arasında hem de Avrupa Birliği ülkeleri içinde en yüksek kayıt dışı istihdam oranına sahibiz. Bu rakamlar çağdaş, gelişmiş, dünyayla rekabet edebilecek, dünyanın 16. büyük ekonomisi olan Türkiye'ye yakışmıyor. Bu konuda birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Kayıt dışılığın adeta teşvik edildiği, ödüllendirildiği bir model bizi çok rahatsız ediyor. Burada kayıt dışılığın en önemli mücadele araçlarından birisi sendikal mücadeledir. Çünkü sendikaların olduğu yerde kayıt dışı olamaz, olmaz. O nedenle sendikalaşmanın önünde de en büyük engel olarak kayıt dışılığı görüyoruz. Sendikalara karşı ciddi bir cephe oluşturuluyor. Kayıt dışılıkta ne kadar başarılı olursak, sendikalı işyerleri sayısını ne kadar artırırsak haksız rekabeti o kadar azaltmış oluruz."

Devletin vergi politikalarını ücretliler ve kayıtlı işletmeler üzerinden yürüttüğünü, bu durumun da kendilerini üzdüğünü belirten Arslan, bu konuya itiraz ettiklerini söyledi.

Kayıtlı işyerlerinin sayısının artırılarak vergi dilimlerinin azaltılmasını, aynı zamanda bir kısım teşviklerle kayıtlı işyerlerinin teşvik edilmesini istediklerini dile getiren Arslan, "TİSK ve TOBB ile yaptığımız görüşmelerde sendikalı işyerlerinin bir kısım teşviklerle desteklenmesi gerektiği görüşüne vardık. Sendikalı işyerleri kayıt dışıyla mücadelenin en önemli araçlarından birisi. Kayıtlı işyerlerinin sendikalı işyerlerinin haksız rekabetten kaybettiklerini bir kısım teşviklerle geri alması hususunda birlikte çalışmamız gerekiyor. Bu aslında sendikal hareketinde geleceğini yakından ilgilendiriyor. Maalesef şu anda Türkiye'de 13 milyon sigortalı işçinin sadece 1 milyon 300 bini sendikalara üye" diye konuştu.

Boydak Holding CEO'su Memduh Boydak da Türkiye'de iş barışına yönelik model oluşturabilecek bir sürecin sonrasında bir araya geldiklerini ifade etti.

Bir süredir devam eden toplu iş sözleşmelerinde sendikalarla şirketleri arasında mutabakat sağladıklarını ve süreç sonunda çalışanlara ortalama yüzde 20 zam oranı verilmesini kararlaştırdıklarını belirten Boydak, "Bu yıl ve gelecek yıl uygulanacak bu zamlar, günümüz ekonomik koşulları düşünüldüğünde Boydak Holding'in en önemli paydaşı olarak gördüğü çalışanlarına verdiği önemin bir göstergesidir. Boydak Holding olarak yarım asrı aşan geçmişimizde her zaman çalışanlarımızla el ele yürüdük. 8 ayrı sektörde 41 şirket ile faaliyet gösteren Boydak Holding, çalışanlarının da desteğiyle Türkiye için değer oluşturan, ülke ekonomisine istihdamla, döviz girdisiyle, üretimle ve küresel markalarıyla katkıda bulunan büyük bir grup konumundadır" şeklinde konuştu.