Amerikalı ünlü dil bilimci ve siyaset düşünürü Prof. Dr. Noam Chomsky, Süleyman Demirel Üniversitesi’nde (SDÜ) düzenlenen ’Birinci Üniversitelerarası İngiliz Dili Edebiyatı ve Dil Bilimi Kongresi’ne videokonferans yöntemiyle katıldı.

SDÜ Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Ömer Şekerci, kongrenin açılış konuşmasında, dünyada yaşanılan tüm sorunların iletişimsizlikten kaynaklandığını, bu iletişimsizliğin sadece bireyler değil aynı zamanda devletler arasında olduğunu söyledi. Edebiyat ve dilin fen bilimlerinden ayrı düşünülemeyeceğine vurgu yapan Şekerci, yaşanan sorunlara ancak sosyal ve fen bilimlerin ortak çalışmasıyla yanıt bulunacağını kaydetti. Postmodern bir dünyada yaşandığına dikkat çeken Şekerci, “Bilgi ve ürünler bu dünyada serbestçe dolaşmakta. Modern toplumlar düzeni sürdürmek için mutlaka bir kaos ve ötekileştirmeye giderken, postmodern toplumlar ötekileştirmeyi reddeder” diye konuştu.

Konuşmasının başında dillerin evrimi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Noam Chomsky ise, “50 bin yıl önce dillerin varlığına dair hiçbir kayıt yoktu” dedi. Dilin evrensel bir olgu olduğuna değinen Chomsky, herkesin dil öğrenme kapasitesinin olduğunu açıkladı. Chomsky, “Şimdiki gençler öğrenmeye, araştırmaya ilgili değiller. Bu yüzden eğitimde ana nokta onları motive edecek materyalleri seçmek gerekir. Bireyler kendi öğrenmesinde kendi sorumlu olmalıdır. Buna da okul öncesinden başlanmalı” görüşünü iletti.

Yeni dünya düzeninde Türkiye’nin hayati derecede önemli bir konuma sahip olduğunu belirten Chomsky, “Gelişmiş modern endüstri toplumunda hem Avrupa hem Asya ile işbirliği halinde özel bir konumda. Bu karışıklıkları ve avantajları nasıl kullanacağı hakkında ciddi kararlar vermek zorunda. Peşmerge kuvvetlerinin Kobani’ye girişine izin vermek, Türkiye’nin durumu hakkında ciddi bir değişikliğe neden olmaz. Pek çok Türk analizci de bunu belirtmiştir” diye konuştu.

"2000’Lİ YILLARIN BAŞINDA TÜRKİYE’DE GÖZLE GÖRÜLÜR DEĞİŞİM OLDU"

1990’larda Güneydoğu’da on binlerce insanın öldüğüne dikkat çeken Chomsky, "Binlerce köy ve kasaba çok zarar gördü. Terör ve işkencenin her türü uygulandı. Ormanlar yakıldı. Milyonlarca göçmen yaratıldı. Türkiye’nin güneydoğusundaki Kürt göçmenler hayatta kalma mücadelesi veriyor. Ancak Türkiye için 2000’li yılların başında çok önemli gelişmeler oldu. Bu dönemde tekrar tekrar İstanbul’u ziyaret ettim. Değişimler gözle görülür düzeydedir" açıklamasında bulundu.

CHOMSKY ISPARTA’YA DAVET EDİLDİ

Kongre Organizasyon Kurulu Üyesi İlker Özçelik’in, Noam Chomsky onuruna dil bilim konferansı düzenlemek istediklerini ve bu amaçla Isparta’ya kendisini davet ettiklerini belirtmesi üzerine Prof. Chomsky bu nazik davete teşekkür etti. Chomsky, “Bu tür bilimsel etkinlikler kişiye indirgenmemeli. Genel bir bütün olarak ele alınmalıdır. Ben dil biliminin kurucusu değilim. Ancak, ona katkı veren bir bilim adamıyım. Bizler bütün ideolojilerden (izmlerden) kaçınmalıyız. Ancak bu tür bir fikre kapalı değilim” dedi ve SDÜ’ye gelebileceği izlenimini verdi.