Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ile Diyarbakır, Van, Mardin Büyükşehir belediyeleri ve Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) tarafından düzenlen Demokratik Ekonomik Konferansı Van Büyükşehir Belediyesi Nuda Kültür Merkezi’nde başladı.

Konferansa DTK Eş Başkanı Hatip Dicle, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, HDP Milletvekilleri Özdal Üçer, Nazmi Gür, Demir Çelik, Afrin Kantonu Ekonomi Bakanı Dr. Ahmet Yusuf, Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Hatice Çoban, Bekir Kaya, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı, bölge belediye eş başkanları, akademisyenler, Diyarbakır, Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanları, kitle örgütü temsilcileri ile 230 delege katıldı.

“SOMA, ERMENEK VE ISPARTA CİNAYETLERİ UNUTULMADI”

Divan oluşumu ve saygı duruşunun ardından Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Bekir Kaya, delegeleri selamladı. Konuşmasına Soma, Ermenek ve Isparta’da hayatlarını kaybeden emekçileri anarak başlayan Kaya, bu cinayetlerin kar hırsının sebep olduğu emek sömürüsünün sonucu olduğunu söyledi.

9 Kasım Van depreminin üçüncü yıl dönümü ile ilgili bir mesaj veren Kaya, “Kentimizin tarihine koca bir acı olarak geçen 9 Kasım Van depreminde hayatlarını kaybeden tüm insanlarımıza rahmet diliyor, bu vesile ile o ağır koşullarda bu kentin yardımına koşan ve dayanışma duygularını gösteren tüm dünya halklarına teşekkür ediyoruz. Kobani’de Kürt halkıyla birlikte savaşan ve şehit düşen devrimci Süphi Nejdet Ağırnaslı, Van depreminde de burada mahalle mahalle, ev ev halkımıza yardım ulaştırıyordu. Süphi Nejdet bir yaşam başka nasıl anlam kazanabilirin cevabıdır aslında. Yine Japon’yadan Van halkının yardımına koşan ve burada enkaz altında kalarak hayatını kaybeden Japon Doktor Miyazaki de biraz önce sorduğum sorunun cevabıdır. Minnetle ve sevgiyle anıyoruz” diye konuştu.

“KÜRTLER HAKLARI İNKAR EDİLEN BİR SOYKIRIM İLE KARŞI KARŞIYA”

Kaya’nın ardından konferansın açılış konuşmasını DTK Eş Başkanı Hatip Dicle yaptı. Dicle, ekonomi konferansının aylardır yapılan hazırlıklar sonucunda oluştuğunu belirterek, atölye çalışmaları boyunca emek veren herkese teşekkür etti. Çok kritik bir dönemden geçtiklerini belirten Dicle, siyasetin ekonominin en yoğunlaşmış hali olduğunu kaydetti. Dicle, siyasi konjöktere değinilmeden ekonominin konuşulamayacağını belirtti. Kürt halkının her platformda haklarının inkar edilen bir soykırım ile karşı karşıya kaldığını aktaran Dicle, “Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nden, Güneyden ve en son oluşan Rojava’ya kadar, 40 yıldır yürütülen bu mücadele ile aslında 100 yıllık bir mücadelenin bir kazanımı ile oluştu. Son 20-25 yıldır Ortadoğu’da bizim tanımlamamızla aslında yeni bir dünya savaşı oluştu” dedi.

IŞİD denilen belanın Ortadoğu’da bir sopa şeklinde kullanıldığını aktaran Dicle, “Uluslararası bir koalisyon kuruldu. Ne zamana kadar? Kobani’nin düşmesine ramak kala. ‘Amerika olmasaydı Kobani düşecekti’ deniliyor. Günde bir iki zırhlı aracı bombalayarak bunun başarıldığını söylüyorlar ancak Kobani halkların ortak mücadelesiyle özgürleşiyor. Kobani bizim için gazi değil şehit kenttir” şeklinde konuştu.

“KÜRT FOBİSİNE ARTIK SON VERİLMELİDİR”

Devletin iki yıldır PKK Lideri Abdullah Öcalan ile bir diyalog süreci yürüttüğünü aktaran Dicle, “Kürtler artık eski Kürtler değil. Birbirlerine karşı savaştırılan Kürtler artık yok. Kürtlerle eğer çözüme gidilecekse bu gün somut adımların atılması gerektiği bilinmelidir. Bu sürecin askeri yollarla sonuç almayacağını bilerek ve siyasi-görüşme yolları tercih edilerek bu süreci her türlü sabır zorlamasına rağmen devam ettirmeye çalışıyoruz. Türkiye’nin dünya kamuoyu nezdinde yaşadığı böylesi zorlu bir süreçte Kürtlerle sürdürülecek görüşmelerin devamı, Kürtlerle anlaşma yolların bulunması ve gerçekten tarihsel önem arz ediyor. Kazanacaksak hep birlikte kazanacağız, acıyı da hep birlikte yaşayacağımızın bilinmesi gerekiyor” dedi.

“ÇÖZÜM SÜRECİNE GÖZÜMÜZ GİBİ BAKIYOR VE SAHİP ÇIKIYORUZ”

“Çözüm sürecine gözümüz gibi bakıyor ve sahip çıkıyoruz” diyen Dicle, şuan yaşanan sorunların Kürtlerden kaynaklanmadığına işaret etti. İnsanların kendi köylerine geri dönüş yapması için projelerin hazırlanması gerektiğine vurgu yapan Dicle, DTK birimleri, siyasi partiler ve bu konuda çalışma yürütenlerin bu çalışmaları yapması gerektiğini söyledi. Büyükşehir yasaları ile birlikte mahalle statüsüne kavuşan köylerde bu tür çalışmaların yapılmasını isteyen Dicle, bu çalışmaların yapılmaması durumunda ise sürekli göçlerin olabileceğine işaret etti.

Dicle’nin konuşmasının ardından konferansın perspektif sunumu ve DÖKH’ün konferansa gönderdiği perspektif yazısı okundu. Konferans oturumlarla devam ediyor.