İZMİR (AA) - Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta, "Türkiye'de her şeye karşıyız anlayışı var. Enerji ihtiyacımız olmasına rağmen hidroelektrik santrallerine karşıyız, güneş santrallerine karşıyız, hidroelektrik santrallerine karşıyız, nükleer santrallere karşıyız. E bu işi nasıl çözeceğiz. Formülü varsa birilerinin ortaya koyması lazım" dedi. 

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) 2013 yılı Çevre Ödülleri sahiplerini buldu. EBSO'da düzenlenen törene, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta, Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım, İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir Büşükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve sanayiciler katıldı. 

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta, törende yaptığı konuşmada, çevre denince sanayicilere, yatırımcılara, üretenlere potansiyel suçlu olarak bakıldığını, bakanlık olarak bu kesimi suçlu olarak değil, ülkenin önemli birer değeri olarak gördüklerini söyledi. 

Türkiye'nin ekonomik gelişiminde hedeflerine ulaşmada sanayicinin lokomotif görevi üstlendiğini belirten Balta, "Sizlere güvenerek biz 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefliyoruz. Bu hedefte en büyük güvencemiz sizlersiniz. İşsizlik hedeflerine ulaşmada yine en büyük görev sizlere düşüyor. Onun için sizlere farklı bakıyoruz. Bu ülke kalkınacak, bu ülke kalkınırken elbette ki çevreyi kirletmeden yolumuza devam etmeliyiz" diye konuştu. 

- "Herşeye karşıyız anlayışı var"

Türkiye'nin çevreyi koruyarak gelişimini sürdürmesi gerektiğini anlatan Muhammet Balta, şöyle konuştu:

"Türkiye'de her şeye karşıyız anlayışı var. Enerji ihtiyacımız olmasına rağmen hidroelektrik santrallerine karşıyız, güneş santrallerine karşıyız, hidroelektrik santrallerine karşıyız, nükleer santrallere karşıyız. E bu işi nasıl çözeceğiz. Formülü varsa birilerinin ortaya koyması lazım." 

Türkiye'nin uluslararası sözleşmelere taraf olarak çeşitli imzalar attığına işaret eden Balta, "Düşüncemiz şu, bu ülke kalkınacak. Bu ülke kalkınırken elbette ki çevresel sorunları çözerek, kirletmeden yolumuza devam etmeliyiz. Gelişmiş ülkeler dünyada çevreyi kirletmiş, çevreyi perişan etmiş, parayı kazanmış, şimdi temizleyelim diyorlar. Biz de diyoruz ki siz çevreyi daha fazla katlettiniz. Daha fazla ödenek ayıracaksınız ondan sonra bizimle konuşacaksınız. Biz elbetteki uluslararası standartlarda yasaları yönetmelikleri hazırlayacağız" dedi. 

Çevre sorunlarını halletmiş bir ülke hayal ettiklerini anlatan Balta, şunları söyledi:

"Katı atık bertaraf tesisi yapacağız kimse kabul etmiyor. Bu çevresel sorunları acaba devletin kontrolünde belirli bir alanlarda depolayarak orada bertaraf etmek mi yoksa gelişi güzel her tarafa yayılmış bir vaziyette serbest bırakmak mı önemli? Hayır, belediyelerimiz bu konuda çalışmalar yapıyor, Bakanlık olarak bizler çalışmalar yapıyoruz. Bu iş belli bir kontrol içinde olacak." 

Türkiye'de 2002'de atıksu arıtma tesislerinin belediye sınırları içindeki nüfusun yüzde 32-33'üne hizmet verdiğini, bugün bu oranın yüzde 76'lara çıktığını kaydeden Balta, atıksuların arıtarak doğaya bırakıldığını vurguladı. Balta, hedeflerinin 2023'te bütün atık suların arıtılarak doğaya salınması olduğunu aktardı. 

Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım ise bakanlık olarak ihracatçının çevre belgelendirmelerine destek verdiklerini, desteklerin yüzde 50 oranından başlayıp, belge başına 25 bin dolara kadar çıkabildiğini söyledi.

İthalat yapan ülkelerin aldıkları ürünlerde çevreye yönelik bazı taleplerinin olduğunu hatırlatan Yıldırım, "Çevre, ihracat stratejilerinin oluşumunda ve dünya talebinin oluşumunda önemli bir yer tutuyor. Dünyaya mal satarken, ülkelerdeki kurallar gereği belli dokümanlar aranıyor. Sadece kuru mal satmıyorsunuz, malın 'kafa kağıdı' denilen, aranan belgeler var. O konularda sanayicilerin belgelendirmelerle ilgili yükleri finanse ediyoruz. Bazı belgelerde tamamen bazılarında kısmen üstlendiğimiz yükler var" dedi. 

Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi'ne imza atan firma sayısının 200 olduğunu kaydeden Yıldırım, Türkiye'de İSO 14000 standart belgesi alan firma sayısı da 415 olduğunu ifade etti. 

İzmir Valisi Mustafa Toprak ise, çevreyi iyi bir şekilde kullanma ve koruma dengesi içinde gelecek nesillere bırakılması gerektiğini vurgulayarak "Sanayicilerimiz ibadet hükmünde iş yapıyor. Sanayicilerimiz bu konuda düne göre bugün daha duyarlı olduğunu görüyorum ve mutluluk duyuyorum. Sanayiciler artık bir birini denetler hale gelmiştir. Üretmeden gelişen kalkınan bir ülke gösteremezsiniz. Dikkat etmezsek çevre felaketiyle karşı karşıya geliriz. Her şeye karşı diye bir fikir olmaz. Eve gittiğimizde şartele dokunduğumuzda lambanın yanmasını istiyoruz. Bunlar nasıl olacak? Enerji lazım."

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ise sanayi yatırımlarının ülke ekonomisi ve istihdamı için büyük önem taşıdığını, çevresiz bir sanayinin olamayacağını söyledi. Çevrenin önemini her fırsatta dile getirdiklerini anlatan Yorgancılar, çevre ödülü alan bir oda olduklarını ifade etti. Yorgancılar, çevreden kaçan sanayiciler olmadıklarını, çevreyi korumanın herkesin sorumluluğu olduğunu aktardı. 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da belediye olarak çevreyi korumaya yönelik önemli yatırımlar yaptıklarını söyledi. 

RES'lere karşı olmadıklarını, bu konudaki yatırımlara destek olduklarını ifade eden Kocaoğlu, planlama yapılırken yerelin görüşünün dikkate alınması gerektiğini kaydetti. 

Üzerinde "Geleceğimiz çevre, sahip çıkın bize" yazılı tişörtler giyen öğrencilerin de katıldığı törende, konuşmaların ardından dereceye giren sanayi kuruluşlarına ödülleri verildi.