FETÖ soruşturmalarının gizli tanıklarından ‘Şapka’nın ifadesi, FETÖ’nün gizli 15 Temmuz planına ilişkin önemli ipuçları içeriyor.

Şapka’nın ifadelerine göre darbe girişiminin bir numaralı sivil imamı Adil Öksüz ihanet gecesinden 9 gün önce Ankara Çayyolu’nda bir villada yapılan toplantıda “15 Temmuz akşamında yapılacak ilk işlerden biri, tutuklu bulunan cemaat mensubu kişileri vakit kaybetmeksizin cezaevlerinden çıkarmak” diyor.

Sabah’ın haberine göre; 5 Temmuz 2016’da saat 21.00’de Cihan isimli örgüt mensubu WhatsApp üzerinden Şapka’ya bir mesaj göndermiş: Acil Ankara’ya gelmen gerekiyor, hayati bir konu, çok önemli bir konu, mutlaka Ankara’ya gelmen lazım.

”ÖNEMLİ BİR ÇALIŞMA YAPILIYOR”

‘Şapka’ 6 Temmuz’da saat 07.40’ta Ankara’ya gidiyor. Cihan onu“önemli bir çalışma yapılıyor” dediği yere götürüyor. Abdullah kod ismini kullanan Kurmay Yarbay T. S. ile buluşuyorlar. T. S., tüm kuvvetlerin katılımı ile bir darbe planlamasının yapıldığını, çalışmaların gidecekleri yerde devam ettiğini” söylüyor.

Çayyolu’nda 3 katlı villa tipi eve gidiyorlar. Evde 8-10 sivil şahıs ve darbeci komutanlar var. Adil Öksüz, Kurmay Albay B. A., Kurmay Albay/ Yarbay M. B. A., Tuğgeneral M. P., Havacı Tuğgeneral G. Ş. S., Tuğamiral Ö. F. H., Kurmay Albay M. K., Özel Kuvvetler’den Kurmay Albay F. A., Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanı A. O. G. ve Hakan isimli örgüt mensubu bunlardan bazıları.

FETÖ soruşturmalarının ‘Kuzgun’ kod adlı bir diğer gizli tanığı da Ankara’da İhsan kod adlı örgüt mensubunun kendisini darbe toplantısının yapıldığı o villaya götürdüğünü söylüyor. Villadaki görüşmede Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ö. F. H., “Darbe planını bitirdik, ufak tefek ayrıntılar kaldı. 15 veya 22 Temmuz’da darbe planını uygulamaya koyacağız” demiş.

Darbeciler o veya bu şekilde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın ‘harekât’konusunda ikna edileceğinden neredeyse emindi. 15-16 Temmuz gecesi bu beklentileri gerçekleşmeyince darbe girişimi FETÖ açısından hüsranla sonuçlandı.

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın ifadeleri hem kimi şüpheli ve tanıkların ifadeleriyle, hem de diğer bulgularla doğrulandı. Zira her ne kadar H. E., Ö. F. H. ve M. D. gibi isimler Akar’ın ifadesinin kendileriyle ilgili kısımlarını yalanlasalar da Genelkurmay Başkanı’nın darbe faaliyetine karşı çıkmadığını söyleyemediler.

H. E., “Ben Gülen’le görüşme önerisi getirmedim”, Harmancık “Ben darbe bildirisi okuması için telkinde bulunmadım ve Dişli, “Ben harekâtın başladığını tebliğ etmedim” diyor. Ama Akar’ın ifadesine bunun ötesinde bir itiraz getiremiyor.

Kendileri ile ilgili kısımları inkâr etmeleri ise klasik bir FETÖ taktiği. Bu klişe taktik, kendi inkârlarını otomatik olarak geçersizleştirdiği gibi Akar’ın ifadesini doğruluyor.